Selam millet...
Biraz kısa bir bölüm ama bunu iki gün sonra yeni bir bölüm paylaşarak telafi edeceğim... İyi Okumalar...
Medyadaki parça Exo: For you :}
Ema'dan
Leo duş almak için girdiği banyodan Alvina gelene kadar çıkmamıştı. Zorlandığını biliyordum ama yanında olmakta istiyorum. Onu böyle görmemi istemediği için kendini zorluyordu. O içeride bense kapının önünde oturmuş, sadece birbirimizin nefes alış verişlerini dinliyorduk. Alvina önce Dyagon'un toparlanmasını sağladıktan sonra hemen yanımıza geldiler. Dyagon'un sesini duyan Leo hemen kapıyı açıp, bir tek onu yanına aldı. İyi olacağını biliyordum ama onu görmediğim her saniye elimde olmadan endişe ediyorum. Sonunda kapı açıldığında Leo ve Dyagon tüm yaralarında kurtulmuş bir şekilde dışarı çıktı. Bilmemize rağmen iyileşme hızları herkesi şaşırtmıştı. Ben hala tüm vücudunu baştan aşağı incelerken o karşıma dikildi. Gözlerim sonunda onunkilerle buluştuğunda sevdiğim gülümsemesini sunup;
"Ben iyiyim, artık endişelenme." dedi. Sonra da yavaşça bana sarılıp, onun sıcaklığını bir kez daha hissetmemi sağladı. Leo'ya sarılırken, bir ara gözüm Eric'e takıldı. Boynunda ki bandaj dikkatimi çekerken, hızla ondan ayrıldım.
"Eric—" dememe kalmadan yanıma gelip hemen ağzımı kapattı.
"Çocukların duymasına gerek yok." dediğinde neler oluyor bakışı attım. Leo ve Dyagon da merakla bize bakarken;
"Alvina!" diyen Dyagon'un kaşları çatıldı birden. Tam aşağı inecekken Eric onu kolundan tutup durdurdu.
"Onun bir suçu yok, bunu yapmasını ben istedim." dediğinde buna inanamadım. Dyagon, Eric'in konunu tutan eline bakıp sinirle ona döndü.
"Bırak!" dediğinde bunu net ve sinirli bir şekilde söylemişti. Eric'in geri adım atmasını beklerken, o inatla direnmekte kararlıydı. Tam bu sırada yanımıza gelen Alvina durumu anlayıp, Dyagon'u durduracakken yine Eric araya girip onu arkasına aldı. Bu korumacı tavrı çok farklıydı. Asıl garip olansa Alvina, Eric'in kendisinin yönetmesine izin veriyor oluşuydu.
"Sana söylediğim gibi, onu bir suc--"
"Bu seni ilgilendirmez. O benim kardeşim ve yapmaması gereken bir şey yaptı. Şimdi çekil aradan!" Dyagon ve Alvina soylu olmasına rağmen insanlardan beslenmiyorlardı. Yani onlara zarar vermiyorlar.
"Sana onu ben zorladım dedim. Eğer bir sorun varsa benimle hallet." Eric ne yedi ne içti de bu deli cesaretine kapıldı.
"Onu ne kadar zorlarsan zorla asla buna düşecek biri değil. Bunu o yaptı, kendi isteğiyle. Yapmayacağımıza söz verdiğimiz halde!" demek ki Dyagon ve Alvina'nın aralarındaki anlaşma buydu. Bir adım geri atıp, sadece olacakları izlemeye başladım. Sanırım bu durumda benim araya girmem doğru olmazdı.
"Sana ve Leo'ya yardım etmek için kendi açlığını görmezden geldi. O da iyi değildi ve elindeki kan sadece ikinize yetecek kadardı. Bunu size yardım eden kadında söyledi. Ne yapsaydım, onu kendi haline bırakıp, acı çekmesine izin mi verseydim?" Eric'in söyledikleriyle Dyagon'un yumruk yaptığı elleri gevşemişti. Alvina da uzun süre beslenmemişti ve bunu hiç kimseye belli etmemişti. Dyagon bunu anlamadığı için kendini suçluyor olmalydı. Bu sırada Eric'in arkasından çıkan Alvina yavaşça Dyagon'a yaklaşırken, Eric onu durdurmaya çalıştı ama Alvina sorun yok der gibi gülümseyince onu bırakmak zorunda kaldı. İkisinin arasında farklı bir şeyler olmuş gibi hissediyorum.
"Özür dilerim. Haklısın her ne olursa olsun bunu yapmamalıydım."
"Aptal! Neden bana zor durumda olduğunu söylemedin?" Dyagon şimdide bunun için mi kızacaktı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Underworld #wattys2016
VampireHani derler ya her ne olursa olsun hayat devam ediyor. Aslında devam eden hayat değil, bizleriz. Yaşananlar bizleri olgunlaştırmaz, olmamız gereken kalıba sokar. Ölüm karanlıktır, soğuk ve acı dolu. Kim olduğumu, ne için yaşadığımı, ailemi, çocuklar...