TANIK

GİRİŞ

15 Dakikadır arka koltuğunda oturduğum polis arabasında stresten tırnaklarıma işkence ederken sonunda araba hareket ettiğinde içimdeki kıpırtılar daha da artmaya başladı. Yaklaşık 20 dakika sonra bir adliyenin önünde durduk. Abimi ifade için içeri aldıklarını söylediklerinde bende içeri girip oturarak beklemeye başladım. 

Sinirle gelen babam avukat ile konuşuyordu. Ben ise çoktan yanıma gelen annemin azarlarını dinlemek ile meşguldüm. Abimin benim yüzümden kavga etmesi sorumluluğu daha da üstüme yüklerken bir an önce serbest bırakılsın diye dua ediyordum. 

 Abimin benim yüzümden kavga etme sebebine gelirsek laf atan 3lü grup yüzündendi. Abim çocukların üstüne gidip 2sini yere serdiğinde bir tanesi çoktan bıçağı çekmişti abim bıçağı çocuğun elinden düşürüp onları korkutma amacıyla eline aldığında çocuğun abimin üstüne zıplamasıyla bıçak çocuğa girmişti ve baam o esnada kavga olduğunu ihbar ettikleri polisler gelmişti. E gerisi malum zaten. 

Avukat "Ben içeri giriyorum" diyip içeri girdiğinde bende babamlara olayı daha detaylı özetliyordum. 

Büyük bekleyişin sonunda avukat çıktığında " Ne oldu, serbest kalacak mı?" Vb sorularla avukatı resmen sorguya aldığımızda, " Mahkemeye kadar nezarethanede kalacak. Sağlam deliller lazım. Aile Efeden şikayetçi oldu. İlk hamleyi onların yaptığını ve sareye sözlü tacizde bulunduklarını kanıtlamamız gerekiyor eğer hastahanedeki çocuk ölürse işler çıkmaza girer, dua edelim de uyansın . Civarda kamera veya herhangi bir tanık varsa diye araştıracağım ama şimdilik orada kalacak." 

 "Ay çıkarın oğlumu oradan, yapamaz o oralarda" bunu diyen tabiki annemdi. 

 " Görebilecek miyiz?" Diye sorduğumda Evet diye bir cevap ümit ediyordum ama "şimdilik hayır" cevabını aldığımda moralim binanın 10. Katından aşağıya düşmüştü.

" Civarda görgü tanığı var mıydı? Hatırlıyor musun?" Avukatın sorusuyla hafızamı zorladım. O kadar kaptırmıştım ki kendimi o ana. Zihnimde arabasına yaslanmış sigarasını tüttüren bir çift mavi göz canlandığında hatırladım. O çocuk durup öylece izlemişti. Polisler geldiğinde dahi aynı şekilde durup olanları izlemişti. "Evet, evet var." 

 "Onu bulmalısın Duru. Eğer bulunduğunuz yerde kamera yoksa işimiz çok zor."