Bölüm şarkısı "The chainsmokers - Closer"
"Yalnış bir zamanda geldim galiba?"
Bunu diyen tabii ki Bahardı. Bir bahara bir çağıla bakarken Bahar'dan bakışlarımı ayırıp üstümdeki şahısa döndüğümde yüzümü inceliyordu."Ee aslında bir yarım saat sonra falan gelebilirsin." Gözlerimi iyice açıp çağılı uyardım. Onu üstümden itip kalktığımda kalbimin çarpıntıları devam ediyordu.
"İnsanız bizde be kızım."
"Sana az bile." Bahar'a dönerken üzerimi düzelttim, toparlanıp ayağa kalktım ve Bahar'a dönerek,
"Can'ım kankam" diyerek üstüne atladım tabii ki. Aynı karşılığı olan ondan da bulduğumda daha sıkı sarıldım. Sonuçta uzun zamandır görüşemiyorduk. Çağılın varlığını hatırlayıp Bahar'dan ayrıldım, çağıla dönerek Bahar'ı işaret ettim kolumla.
" bu bahar, nam-ı değer en yakın arkadaşım, bahar buda şuan burada bulunması bile gereksiz olan bir insan nam-ı değer Çağıl. Odun Çağıl, Öküz Çağıl."
"Memnun oldum odun Çağıl."
"Memnun olmamak mümkün mü?" Duyduğum lafla Çağıla uzanıp çimdik attım. Pis egolu. Tamam yakışıklısın ama bu kadar abartılmaz be.
"Evet artık gidebilirsin."
"Pekala üzerine gelmeyeceğim, bana tek bir şans ver. Yarın akşam sen ben yemek?"
"Hayır." Kızım ne yapıyorsun karşında bir meteor var ve sen hayır diyorsun? Ay sen sus bi hemen atlıyayım mı çocuğa. İç sesimle savaşı kesen çağılın sesi olmuştu.
"En azından bir şansı hak etmiyor muyum Bahar?" Bahar'a döndüğümde ise yere düşen laptopu almış ve kurcalıyordu. Çağıl'a yandan bakış atarak.
"Tabii ki de etmiyorsun." Dedi.
"Zaten sana nezaketten sordum. Yarın akşam o yemeğe benimle çıkacaksın. İtiraz şansın yok, aksi takdirde seni pandalı pijamalarınla da götürebilirim. Sıkıntı yok. Hadi kaçtım ben." Kapıdan çıkarken bağırdım.
"Ben pandalı pijamalarımla bile güzelim bir kere!"
Çarpılan kapı sesiyle bahar ayağa fırladı ve konuşmaya başladı.
"Kısa mı giysen uzun mu, saçlarını toplasak mı yoksa fön çekip bıraksak mı ay yada maşa falan yaparız. Ama ayakkabı olarak ne giyeceksin ay acilen alışverişe çıkmamız gerek!" Bahar bunları tek nefeste söylemişti. Koltuğun üzerine diz kapaklarımın üzerine oturdum. Bahar'ın yanaklarını avuçlarıma alıp,
"SAKİN OL."
O değilde az önce Çağıl beni yemeğe çıkaracağını söyledi yani baya baya yemek hani bildiğimiz baş başa falan. ÇAĞILLA YEMEĞE ÇIKACAKSIN FARKINDA MISIN?" Çığlık atarak koltuktan fırladığımda kankamın da benden farksız olması muazzam birşey.
Kıyafet dolabımda neredeyse 1 saat kıyafet bakmıştık ama onca kıyafetten birşey bulamamıştık. Güzel gözükmem gerekiyor sonuçta. Kararı AVMye gitmekle aldık. Sonuç olarak şuan kıyafet deniyordum. Giyindiğim kırmızı kısa elbiseyle kabinden çıktığımda kıyafet görmekten bıkmış olan kankama gülümsedim.
"Nasıl oldu?"
"Olmadı kanka değiş bunu da, çok resmi oldu."
"Off." Denemem için aldığı kıyafetleri elinden aldım ve kabine girerek askıya astım."
Denediğim onlarca elbisenin sonunda uygun bir elbise bulmuştuk. Ve mağazadan çıkmıştık.
DURUNUN ELBİSESİ
"En napıyoruz şimdi?"
"Yemek yiyelim, seni giydirmek beni yoruyor." Aldığım bıkkın cevapla yürümemi kesip olduğum yerde taklidini yaptım. Dizime yediğim tekme beni muma çevirirken arkasından hain diye Bağırmayı unutmadım. Koşup koluna girdiğimde sakin sakin yürümeye devam ediyorduk.
Yemek yiyeceğimiz cafeye geldiğimizde oturduk ve siparişlerimizi verdik. Acaba Çağıl'la nereye gidecektik. Yada elbisem gideceğimiz yere uygun muydu? Her zaman sportif bir insan olmuşumdur ve en büyük hobim diyebilirim. Böyle yerlere eşofmanla gidemezdim tabii, böyle durumlarda genellikle elbise yada etek tercih ederdim. Güzel bir fiziğim vardı ve Yüzmek özellikle. Uzun zamandır yüzmeye dahi gidemiyordum çünkü aklıma bile gelmiyordu. Bahar'ın sesiyle düşüncelerimden kurtuldum.
"Nereye daldın yine?"
"Hiç, düşünüyordum öyle." Bu şekilde konuşmaya devam ederken yemeklerimizi getiren garsona teşekkür edip yemeye başladık.
Telefonuma gelen mesaj sesiyle masanın üzerinden aldım ve mesajı okumaya başladım.
"Duru, abini hastahaneye kaldırmışlar. Merak etme telaşlanacak birşey yok sadece kavgaya karışmış."
Bahar'ın yüzümdeki ifadeyi görmesiyle beni soru yağmuruna tutması bir oldu.
"Abim, kavgaya karışmış hastaneye kaldırmışlar."
"Oha ciddi miymiş durumu?"
"Bilmiyorum dur arayacağım."
Açmıyorlardı. Ne annem, ne babam ikisi de açmıyordu ve benim sinirlerim iyice geriliyordu...
YAZARDAN...
Gelen telefon ile Kemal ayağa fırlamıştı. Oğlunu dövmüşlerdi ve hastaneye kaldırmışlardı. Mutfakta yemek yapma çabalarında olan meleğin yanına gitti ve olanları haber verdi.Meleğin başından aşağıya kaynar sular dökülmüştü sanki. Efe hiç edilen lafın altında kalan bir çocuk olamamıştı. Bu düşünce Meleğe oğluna laf atılmış olabileceğini ve oğlunun altta kalmamak için kavga edebileceğini getirdi. Şuan düşünebileceği en olumlu sebep buydu belki de. Aklına Maciti getirmek istemiyordu. Birkaç gün önce numarasını değiştirmişti, aklınca böylece macitten kurtulabileceğini düşünmüştü. Oysa ki Macitin tek istediği kızıydı. Yıllardır varlığından dahi haberdar olamadığı kızı. Zoru kullanmak zorunda kalmıştı.
"Duruya haber vereyim, hastaneye gitsin o bizden daha çabuk gider öğrenir ne olup cbittiğini." Meleğin lafıyla Kemal'ın zaten olan gerginliği daha da arttı.
"Saçmalama Melek. Zaten Abisi yüzünden yeterince alt üst oldu kız, biz bir gidip bakalım neler oluyor. Sonra haber veririz."
"Efe Duru yüzünden hapise girdi. Sen hala kızının psikolojisini düşünüyorsun."
"Sus artık." İkisi de artık sessizliğe bürünmüştü. Kemal gerginlikten direksiyonu sıkarken, Melek yolu izliyordu. İçi içini yiyordu. Bir an önce Macite ulaşıp olanlar onun başının altından mı çıkmıştı, öğrenmeliydi.
Durunun evinden çıktıktan sonra uzun zamandır görüşemediği arkadaşlarının yanına gitti. Çağıl'ın güvendiği insanlar sayılıydı. Ömer, Aras ve Batuhan çocukluk arkadaşlarıydı ve günleri onlarla geçerdi. Ara sıra şirkete uğrar işlerle ilgilenirdi. Şirket Çağıl'ın dedesine aitti çalışmaya geliyordu ama henüz sorumluluk onun üstüne değildi.
"Off beyler siz gece ne yapıyorsunuz bilemiyorum ama ben şu sarışını kaptım bile." Batunun sesiyle Ona döndüler. Her zaman takıldıkları bardaydılar. Batu içlerinde en kız düşkünüydü. Aras yaşadığı aldatılmadan sonra tek geceli ilişkilerle sürdürmüştü hayatını. Ömer ise sevdiği kadını kaybetmişti. Masal. Masal adı gibiydi, masallardaki gibi güzeldi, hayat doluydu fakat bir sorun vardı ki sonu masallardaki gibi güzel bitmemişti.
Çağıl'ın ise tek geceliydi ilişkileri. İşletme okuduğu üniversitede, takıldığı yerlerde, heryerde etkilediği kadınlar vardı.1 ay içerisinde o kadar çok şey olmuştu ki. Çağıl fark etmeden hayatına bir kızı almıştı. Olayları bu raddeye getirmişti ve yarın akşam kızı yemeğe çıkaraktı. Olanlar ona garip geliyordu ki normalde böyle işlerle uğraşmazdı. Duru bir tesadüf sonucu hayatına girmişti. Mecburen onunla devam ediyordu. Borç, borçtu. Macitin istediklerini yerine getirip bu olayı bitirecekti ve Duruyu birdaha görmeyecekti, en azından böyle umuyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TANIK
Romance"Sonra biri çıkar karşına, bildiğin tüm yanlışlar emin olduğun doğrular olur."