*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆
Betül İlgüz
*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆Kesinlikle bu bayram hayatımın en ilginç ve en garip ve en hasta ve en şaşkın ve en--- neyse uzatmaya gerek yok değil mi? Bu bayram hayatımın en ''en'li'' bayramıydı.
Hasta olup evde yatıp kalmama mı yanayım? Mutluluk kaynağım olan insancıklarla vakit geçirememe mi yanayım? Affan'ın beni yalnız bırakmayacağını söyleyip burada kalacak olmasına mı yanayım?
Elimi tutma ve hatta öpme nedenini merak eden kısmımın içimi kemirmesine mi? Yoksa tüm bunlara rağmen sakin kalmama mı? Hele de Affan'a!! Ne düşünsem, ne yapsam, nasıl davransam hiç bilmiyordum.Düşüncelerimin hepsini toplasam koyacağım başlık belliydi. Delileğe doğru adımlar, part 1 ; bir genç kızın aşureye dönmüş beyni
Duyduğum kapı sesiyle oturduğum yerden kalktım. Muhtemelen Affan'dı.
Yengemler sabah gitmişti, Affan da mesaj atıp bana öğlene doğru geleceğini söylemişti. Saat de 12:15'di.Sıkıntılı bir nefes alıp kapıyı açtım. Sonuçta dün akşamdan sonra onun yanında rahat olmam pek ihtimal değidi. Karşımda gördüğüm tahmin ettiğim gibi Affan'dı. Bir farkla, yanında Bahar da vardı! Kocaman gülümseme suratıma yayılmıştı bile. Lakin hâlâ kapının önünde dikiliyordum. Kapıyı biraz daha açıp kenarıya çekildim.
''Hoş geldiniz.''
Affan yanımdan geçip içeriye girdi. Bahar'a da elimle içeriye girmesini işaret ettim ve kapıyı örtüp 'Selamunaleykum' sözcükleriyle beraber sarıldım.
...
✉🍕
...''Kutay da yoldaymış, geliyor.''
Bahar'ın sözcükleri beni uçurum kenarlarına sürüklemişti. Kutay onu almaya geliyordu çünkü. Ne kadar gelmişken Affan'la otursunlar, biz de senle otururuz biraz daha desem de maalesef işleri varmış. Akşam sekizde Kutay'ın annesinde toplanacaklarmış ailecek hepsi. Ee mâlum, bayram. Ben de bir şey diyemememiştim.Az sonra kapı çalıp Kutay geldiğinde kısaca selamlaşıp bayramlaştık. Ardından yolcu ettik, içim yana yana. Çok iyi olmuştu bugün Bahar'ın gelmesi. Beni yalnızlıktan, can sıkıntısından kurtarmıştı. Bir de Affan'la yalnız kalmam gereken süreci azaltmıştı.
İçeriye girip sehpanın üzerindeki davetiyeyi elime aldım ve incelemeye başladım. Gelmişken davetiyeyi de kendi elleriyle vermek istemişti Bahar. Üç-dört hafta sonra düğünleri vardı. Normalde düğünlere gitmeyi sevmezdim. Kafam almazdı müzik sesini. Lakin Bahar'ınkine gidecektim nasipse.
Davetiye çok tatlıydı gerçekten. Sonunda incelemeyi bırakıp çay bardaklarını ve tatlı tabaklarını mutfağa götürdüm. Affan neredeydi? İçeriye girmemişti?
Tabakları mutfağa bırakıp tekrar oturma odasına doğru yürürken Affan'ın ceketini giydiğini fark ettim. Hava soğuk değildi ki giyse. Demek ki bir yere gidecekti?
''Gidiyor musun?''Aslında gidiyorum dese, bir yanım rahatlayacak diğer yanım korkuyla kavrulacaktı. Yanımda küçük de olsa biri olmazsa koca evde yalnız kalamazdım ki ben. Bir de o kadar Affan'ın burada kalmasına laf ediyordum. Şimdi gidiyordu işte ve ben çeşitli senaryolarımla baş başa kalıyordum.
''Pide alıp geleceğim. Başka bir şeyler de ister misin?''
Alışa geldiğim şekilde ''Hayır.'' dedikten sonra canımın dondurma istediğini fark ettim.
''Tamam o zaman. Görüşürüz.'' diyen Affan kapıyı açıp çıkıyordu ki onu durdurdum.
''Bir dakka bir dakka!'' Dönüp bana soran gözlerle bakan Affan'ı daha fazla bekletmeden ''Dondurma da alabilir misin?'' sorusunu yönelttim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlara Tutunmak
Fiksi RemajaAffan kendisiyle evlenmek istediğinde Betül, onun kim olduğunu bile bilmiyordu. Gizemini çözemediği, fakat gün geçtikçe aşkını daha derinde hissettiği bu adam, ona gerçekten yoldaş olacak mıydı? Peki ya gerçekleri öğrendiğinde Betül, Affan'a olan ba...