MUTLU OL MİNİĞİM

96 30 9
                                    

İYİ OKUMALAR. VOTE VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN.
MULTİ:CEMRE
ŞARKI: AYDA-BOGAZDA YANGIN VAR

"En kısa zamanda gideceğim Payiz."

Diyip eve doğru yürüdüm.

"Ben onu demek is-" arkamı dönüp elimi dur şeklinde kaldırdım.

"Ben anlamam gerekeni anladım. Açıklama yapma. Haklısın. Üç günlük tanışıyorken birden evinde kalmaya başladım. Yüküm ailenin üzerinde. Biraz tedavim sonuç versin. Tekrar çalışmaya başlar başlamaz gideceğim. Borç olarak yaz öderim. Bir şey deme iyi geceler."
Diyerek içeri girdim. Hızla odama pardon onun evinde bana ayrılan yere gitmeye başladım.

Arkamda bir şeyin kırılma sesini duydum. Hiç oralı olmadan odaya girdim.

Kendimi direk banyoya attım. Şuan en iyi gelecek şey sıcak suydu.
Güzel bir düşün ardından saçlarımı kururtup çıktım. Üstümü giyinip terasa çıktım. Üstüme ince bir hırka alıp kitap okumaya başladım.
Şöyle diyordu Anton

''...Ne kadar harika bir gün.
Çay mı demlesem , kendimi mi assam karar veremiyorum...''

Neden böyle düşündüğünü merak etmiştim. Kendini öldürmek ne kadar kolay olabilir ?

Borcu olan bir adam intihar edebiliyor, geride kalan eşini çocuğunu sevdiklerini düşünmeden. Sevgisinden ayrılan kendini öldürebiliyor, ailesini düşünmeden. Bu kadar bencil olmak zorunda mıyız?

Sevdiklerimizi, bizi sevenleri düşünmemek asıl insanlık intiharı değil mi ? Belki bu gece Payiz bana o anlamda söylemedi ama bunu ben ona yapamazdım.

Burda olman bana alışmasını sağlamaktan başka bir şey değildi. Hayır ben bencil değildim.

Kitabımı kapatıp oturduğum yerden kalktım. Bir saat geçmişti. Karnımın acıktığını hissettim. Sessizce odamdan çıkıp mutfağa doğru indim. Etraf sessizdi. Dolaptan bir kaç bir şey alıp ekmek arası yaptım. Bir şişe su alıp bahçeye çıktım.

Pamir çime uzanmış müzik dinliyordu. Onun yanına yere bağdaş kurup oturdum. Yanında ki hareketliliği hisseden Pamir hemen gözlerini açtı.

"Bu saatte yediğin kilo yapar."

Gülerek yattığı yerden doğruldu.

"Yaparsa yapsın açım." Diyerek bir ısırık aldım.

"Nasıl hissediyorsun be Cemre ?"

Nasıl mı hissediyordum?  Aslında pek fazla hissetmiyorum ne siyah ne beyaz hatta gri bile değildim şeffaftı  benim rengim.

Vardım biliniyordum ama kimse görmüyordu. Büyük su birikintisi olan okyanus bile şeffaf iken herkes mavi biliyordu. Onu sevip onda huzur buluyordu. Boğulduğumu düşünüyordum. Uçsuz bucaksız yerde nefes alamadığımı...

"Bok gibi hissediyorum Pamir."

Derin bir nefes alıp
"Bir kaç hafta içinde benimde hayatım senin ki gibi olsaydı ben de öyle hissederdim. Çok iyi biliyorum o duyguyu. Zamanında çok öyle yaşadım. İki senemi aldı düzelmek."

"Sence düzelecek mi ? Her gün ölümle burun burunayım."

"Sence biz farklı mıyız? Şuan sokağa çıkıp bir araba çarpa bilir ya da ani kalp krizi. Herkes ölümle burun buruna. Ama sen bunu farkındasın. Kasma artık kendi bırak, elinden geleni yap çekil kenarıya. Madem öleceğini bu kadar iyi biliyorsun o zaman son nefesine kadar bırak ne yaşayabiliyorsan yaşa. Tatmadığın duyguları tat. Payiz'in sana ihtiyacı var, ona bir şans ver." Diyip ayağa kalktı.

SON DÖRDÜN(Bir Başlangıç Öyküsü)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin