"Görüşürüz Lou!""Görüşürüz çocuklar! "
Yürüme mesafesi olan evimin yoluna girdim ve adımlarımı hızlandırdım. Artık aksesuar niyetine taktığım gözlüklerimi geri ittim ve ellerimi cebime soktum. Ah, evet ben Louis. İnanılmaz Louis Tomlinson. Normal gibi görünen ama aslında olmayan bir günde okuldan çıktım ve eve gitmekteyim. Ama sanırım çok kısa geçtim ve birçok bölümü atladım. Baştan alıyorum.
Louis Tomlinson. Normal bir insan olmakla kalmayıp çok da zeki bir kişiliğe sahip olan bir lise öğrencisi. Zekiliğin getirisi olarak kalın siyah çerçeveli gözlüklerimle birlikte tam bir ineğim. Ve her yerde görülüp bilinen, zorbalığa uğrayan ineklerdenim. Bir de bonus olarak gay olmam da işin içine girince dar dolapların içine tıkılmam kaçınılmaz. Nick Grimshaw. Hergün düzenli olarak beni dolaba tıkan ve bunu hiç aksatmadan yapan, okulun zorbası. Ah, o koca kafasındaki küçük beyninin bir şeyler algılayabilmesini dilerdim. Eh, benim için rütin bir gün. Ama bir gün, şansın yüzüme güldüğünü düşündüğüm birgün, bir örümcek tarafından ısırıldım. O örümceğin beni inanılmaz bir insana dönüştüreceğini kim bilebilirdi ki. Ben Spider-Man. Suçlarla savaşıyorum. Artık büyük bir sorumluluğum var. Tıpkı babamın dediği gibi; 'Büyük güç, büyük sorumluluk ister, evlat.' Ama o şimdi yok ve ben annemle birlikte bütün Manhattan'i koruyacağım. Bu amacımı kolaylaştııp büyütebilmem için Nick Fury gibi bir ajanla karşılaştım fakat onların uçan gemilerine bir adım bile atmayarak, asla atmayacağımı da vurguladım ve tekliflerini şiddetle reddettim. Özgürlüğü her zaman sevmişimdir ve o kel kafanın bunu bozmasına izin vermeyeceğim. Bir kere sormakla kalmayıp bir çok kere takip edildim ama arkama dönüp bakmadım bile. Artık pes etmiş olsalar gerek. Çünkü uzun süredir sesleri çıkmıyor. Pes etmiş olsalar iyi olur.
Tabii bunlar çok genel sorunlar. Şimdi odaklanmam gereken başka bir sorunum var. Bir an önce, ona yakalanmadan, eve girmek istiyorum. Küçük iki katlı evimizin kapısına ulaştığımda cebimden anahtarlarımı çıkardım. İçeri girdim ve kapıyı arkamdan kapatarak merdivenlere ilerledim.
"Ben geldim!"
"Louis, hoşgeldin. Yemek az sonra hazır olur."
"Ah tamam. Ben üzerimi değiştirip aşağı inerim."
Annemin cevabını beklemeden yukarı çıktım. Kafam eğik odama girdim. Kapıyı kapatarak arkamı döndüm fakat görmeyi beklemediğim manzarayla çığlıkla attım ve geri adımlarken sırtımı sertçe kapıya çarptım.
"Şaşırdın mı Böceğim?"
O, Deadpool. Nam-ı diğer Harry Styles. Birkaç gün önce bir kamyon hırsızın peşinden koşarken karşıma çıktı ve o günden beri beni rahat bırakmıyor. Dün, nasıl öğrendiyse, kimliğimi öğrendiğini söyledi. Fakat evimi bildiğini bilmiyordum!
Yatağımda yan bir şekilde boylu boyunca uzanmış, geniş bedenine şokla baktım.
"Louis? Herşey yolunda mı?"
Bakışlarımı zorla ondan ayırdım ve telaşla kapımı araladım.
"Evet anne! Her şey yolunda, sadece takılıp düştüm!"
"Emin misin? Bir yerine bir şey oldu mu?"
"Hayır, hayır! Gayet iyiyim. İşine dön, lütfen!"
Kapıyı kapattım ve hala yatmakta olan Deadpool'a döndüm.
"Sen ne-!"
"Ah hadi ama Böceğim. Kabalık ediyorsun. Hani benim hoşgeldin öpücüğüm?"
Yataktan kalkıp bana doğru gelmeye başlayınca refleks olarak tavana çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
spideypool // larry
Fanfictioniki çılgın insan iki çılgın kişilik iki çılgın kahraman(!) ve iki maskenin arkasına saklanmış azgın MARVEL SHİPS [larry] hikaye başlangıç tarihi: 16 Ekim 2016