14

896 58 123
                                    

Merhaba,

İyi okumalar.

× × ×

Elimi kostümün kaşındırdığı kasıklarıma götürmeden önce pencerenin pervazına sıkıca tutundum. Son bir kat kalmıştı ve sonra ulaşmaya çalıştığım manzaraya gözlerim kavuşacaktı. Saat gecenin dördüydü, fakat uyku problemi yaşıyordum. Kendimi ayıcıksız uyuyamayan küçük çocuklar gibi hissediyordum. Sadece benimki ayıcık değil de bir örümcekti.

Küçük ama bir o kadar da seksi Örümcek Adam'ım vardı.

Böylece onu ziyarete gelmenin hiç de fena fikir olmadığına karar vermiştim.

Düşüncelere dalmanın getirisi çoktan olması gereken cama tutunduğumu fark ettim ve durdum. Perdesi açık olan camdan yorganın dışına taşmış muazzam popoyu görebiliyordum.

Dilim maskesinin iç yüzeyinde istemsizce gezindi ve asla kilitli olmayan ve ırık bırakılmış pencereyi açtım. Ne derse, ne yaparsa yapsın kapılarını her daim açık bırakıyordu minik Louis'm.

Ya da beni epey tanıyordu ve içeri her şekilde gireceğim için gece gece bir karmaşa yaratmamı önlüyordu.

Yine de ses çıkarmamaya dikkat ederek odanın zeminine yavaşça bastım. Pencereyi arkasından tamamen kapattı, böylelikle Böceğinin poposunu üşümekten kurtardı.

Yatağa yaklaşarak uykusunda bile seksi olmayı başaran sevgilimi izledim. Sevgilim... Maskemi kafamdan çıkararak saçlarımı dağıttım. Rastgele bir yere fırlatarak belimdeki kemerime ulaştım. Üstümdeki fazlalıklardan kurtulduğum gibi yorganı dikkatlice kaldırdım. Kısa şortuyla ve yukarı kaymış ince tişörtüyle mışıl mışıl uyuyordu.

Daha da sabırsız hissederek yatağa sığmaya çalıştım. Malum Böceğim çapraz yatışıyla yatmamı engelliyordu. Bir tarafta tapılası yüzü diğer tarafta bakılası poposu vardı. Çok zorlanmadan popodan yana karar kıldım ve ona paralel bir yatış sergiledim. Yorganı üzerimize örterek yastığa dirseğimi yasladığım elime çenemi koydum.

Elim ilk önce yumuşacık saçlara dokundu. Okşaya okşaya yanağına indi. Ordan sakince dudaklarına dokunurken iç geçirdim. Devamında boynuna hafif dokunuşlar bıraktım ve yamulmuş tişört yakasına tutundum. Meraklı küçük bir çocuktan farksız, yakayı kaldırdığım gibi kafamı uzatıp gövdesini inceledim. Küçük meme uçları, yumuşak olduğu kadar da kaslı karın bölgesi...

Dudaklarımı birbirine bastırarak gözlerimi kapattım. Efsaneydi...

Yakayı bırakıp, parmak uçlarını kolunda gezdirdi. Aşağılara inerek açılmış belinde elini gezdirdi. Bu ten için neler yapardı...

Sonra şortunun lastiğine dokundum fakat oyalanmadan şortun açık bıraktığı bacaklarına yöneldim. En güzelini en sona saklıyordum. Uzun süre bacaklarında oyalanırken burnumu mis kokuyu daha net alabilmek için boynuna yaklaştırdım. Elimin altındaki beden hareketlendi. Bütün hareketlerimi durdurdum. Louis kıpırdandı, tam hareketsizleştiğini düşünürken poposunu kendine çekti. Yuvarlanarak döndü ve alnını göğsüme yaslayarak uyumaya devam etti. Sona bıraktığım lezzetin uzaklaşmasına üzülürken kalp krizi geçirmemeye çalıştım. Bu gidişle Böceğim kalbimin atış sesleri yüzünden uyanacaktı. Fakat tam aksine, sanki daha çok duymak ister gibi elini de göğsüme yaslayarak daha da yanaştı. Eh tabii benim heyecan tavan.

Yavaş hareketlerle ona yaklaştım ve elimi Louis'nin sırtına yerleştirdim. Okşaya okşaya beline, ordan da kalçasına ilerlettim ve sonunda hayallerime kavuştum. Onun uyanmasını umursamadan dokunmaya devam ettim. Dayanamıyordum. Günlük dozumu erken saatlerden almaya çalışıyordum ki daha yeni güne başlamamıştık bile, düşünün.

spideypool // larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin