Ne yapmalı?

15 2 0
                                    

Bazen hayatını sorgular insan.Ne için kim için yaşıyorum?Bazen cevabını bulmakta güçlük çeker.Çünkü etrafındakiler ya gösteremez ya da zaten sevmiyordur.Sevgi ve değer görmek her insanın isteyeceği birşeydir.

Fakat çoğumuz bundan yoksunuzdur.Sevilmeye değer olmadığımızı düşünürüz kimi zaman.Hayat zorluyor bizleri.Anlaşılamıyoruz çoğu zaman.Gün geçtikçe bencilleşiyoruz.Sevdiklerimizin değilde kendimizin ne istediğini daha çok önemsiyoruz.Yalnız bırakılıyoruz, çoğu zaman.Yalnızlığa mahkum ediliyoruz.Sizi bilmem ama ben genelde kimsenin görmediği bir köşede müzik dinleyip uzaklara dalarken buluyorum kendimi.Çünkü benim üzülmem kimsenin umrunda değil görüyorum ki.

Allahım sana yalvarıyorum karşılıksız birşey için yakma kalbimi,aklımı meşgul etme onunla.Yok eğer biraz sabırdan sonra ulaşacaksam ona kalsın kalbimde.

Eğer gerçekse , kalbim onun için atıyorsa ,aklıma o kazınmışsa birgün bizi karşılaştır.Doğru zamanda ,hayırlısıyla, onu benim için, beni de onun için hayırlı kıl! :)

***

Çok fazla flört ve o tarz şeyler yaşamdığımdan onu gerçekten sevmiş miydim, bilmiyordum ama hislerim yoğundu o zamanlar.Ki dayanamayıp söylemiştim de.Tabi fazlaca utangaç olduğumdan "Seni seviyorum" demek yerine bir şarkı gönderek hislerimi açıklamıştım. (Pera-seni kaybettiğimde)

Şu ansa bilmiyordum.Başımda bunlarla meşgul olamayacak kadar iş vardı.Şu son olaydan sonra annem benden daha çok nefret ediyordu bir de Tıp fakültesi okuyacaktım! O yüzden herşeyi zaman bırakmak en iyisiydi.

***
Yeni bir güne uyanmıştık.Bugün biraz özenmek istiyordum.Güzel giyinip makyaj yapmak benim kendimi motive etme şekillerimden biriydi.Hazırlanıp hole geldiğimde Sare'de hazırdı.
"Günaydın."
"Günaydın,Sare."
"Eyeliner yakışmış.Bugün bir süslü gördüm,seni."
"Moral olsun diye şeyaptım."
"Demek şeyaptın, öyle olsun bakalım."
"Sareciğim uzatma istersen diyip gözlerimi devirdim.
Maviş arabamıza bindik.
"Bugün Asafla birşeyler yapacağız, çıkışta ben yokum, bebek "
"Tamam da bu ara pek dertleşemiyoruz.Bir ara kardeş günü yapalım"
"Olur, yafrum"
"Sare sen bu ara krolaştın ,gel at bu nişanı.Asaf gerçek yüzünü gösterdi,herhalde.Sana gülümde diyor mu,bak doğru söyle."
"Vöö çok komik ,evde kaldım diye kıskanıyorum demiyorda"
"Asıl evlenen evde kalır be." Sare bana göz devirmekle yetindi.

***
Okula geldiğimizde çantalarımızı alıp maviş arabamızdan indik.
"Görüşürüz."
"Görüşürüz gülüm."
" Vöö komik bunun üzerine giderim , ben."
Güne kahveyle başlamak benim vazgeçilmezimdi.Kafeteryadan bir mocha aldım ve fakülte bahçesinde ağır ağır içtim. Düşüncelere dalarak. Sonuca varamayacağım şeyleri düşünmek anlamsız olsa da fazla detaycı yapım düşünmemeyi reddediyordu.

***
Sadece tahtaya boş boş bakarak geçirdiğim dersler sonunda bitmişti. Evime gidiyordum. Kendini dinlemek bazen güzeldi.Yalnız başıma müzik Yolda markete uğrayıp Nutella almayı ihmal etmemiştim. Ve evimdeydim.Direk odama geçtim.Çantamdan nutellamı bulmaya çalışıyordum ki yatağımın üstünde siyah büyük bir kutu gördüm.Kutuyu açtığımda bunun pembe bir elbise olduğunu gördüm.Güzelde birşeye benziyordu ama pembe bana mutlu yada mutsuzluğunu gizlemeye çalışan insanların rengi gibi gelirdi.Kesin Sare'nin işiydi, bunlar.Beni mutlu etmeye çalışıyordu.Evde yalnızdım ve bu elbiseyi giyip,süslenip dans etmek, tepinmek bana iyi gelebilirdi.Elbiseyi giymiştim.Zevkliydi,canım arkadaşım.Gri birde şal koymuştu.Onuda taktım.Kendimi masal prensesi gibi hissetmiştim.Pembeler içinde ama grisi de olan.Neyse şimdi istikamet salondaki müzik setineydi.Topuklularımla küçük kız çocukları gibi tepinmeye hazırdım.Tam odadan çıkacakken muhtemelen elbiseyi alırken düşen not kağıdını gördüm.

"Fırtınalardan yoruldum.Ben artık denizin dalga seslerini duymak istiyorum.Sende yoruldun,biliyorum.Kötü günler geçti,ikimiz içinde.İkimizde mutluluğu hakediyoruz.Belkide bizim mutluluğumuz birbirimizde saklı.Yaşamadan bilemeyiz?"

Ve salondan müzik sesi gelmeye başladı.Hışımla aşağı indim.Siyah takım elbisesiyle karşımdaydı.Şu an bir tarafım ona sarılıp ağlamak isterken diğer tarafım öfkesini kusmak istiyordu.Tabii ki ben ikinciyi seçtim.

"Eğer izin verseydin yaşardık , bilirdik de.Kötü günler yaşadım ve o günlerde yalnızdım.Birkaç güzel cümle söyledin diye seni hayatıma alamam.Kendime bunu yapamam.Sen sığınacak liman arayan yorgun bir gemisin ama üzgünüm benim senden bir farkım yok."

Bunları söylerken gözyaşlarıma mani olmak elimde değildi.Birde hıçkırıklarıma.Gözümden ilk damla düştüğünde kollarıyla beni sardı.Yüzüm boyun girintisindeydi.Kokusunu hissediyordum.Sanki burası dünyanın en güvenli yeriydi,en güzel kokan yeri.Ne kadar öyle kaldık bilmiyorum.Hıçkırıklarım kesilmişti artık.
"Senden nefret ediyorum"diyip ayrılmaya çalıştım.İzin vermedi.
"Bende senden nefret ediyorum.Lütfen 5 dakika izin ver."diyip ellerini belime zarif bir şekilde koydu.Bu arada aynı müzik çalıp duruyordu(multimedya).Kalbim ona bu kadar yakınken,ondan kaçmayı reddediyordu.Elimde değildi.Kollarımı boynuna doladım.Dans etmeye başladık.Göz gözeydik.Sanki dünya durmuştu.Ay,yıldızlar,güneş sadece bizim etrafımızda dönüyordu.Keşke hep böyle kalabilseydik.Herşeyi unutabilseydim.Şarkı 2.kez bitiyordu.Kollarını belime dolamıştı sarılır gibi.Bende onun boyun girintisindeydim.Bir daha sarılamayacağımız birine son kez sarılıyor gibiydik.Ama bitmesi gerekiyordu bizden olmazdı.Onu hızla ittim ve benden uzak dur diyip arabanın anahtarını vestiyerden alıp çıktım.Nereye gittiğimi , ne yapmam gerektiğini ,hiçbişeyi bilmiyordum.

YANIMDA SEN OLMAYINCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin