Sahile gelmiştim.Navigasyonlar iyiki vardı.Navigasyona destanlar yazabilirdim.Aklım çözüm bulamayacağı şeyleri düşünmek yerine saçmalamayı tercih ediyordu.Ona kapılmak istemiyordum.Ama zaman, yaşadığım acılar bana onu unutturacağına sanki ilmek ilmek işliyordu kalbime.Bu hastalıklı bir durumdu farkındaydım.Ama elimden bişey gelmiyordu.Onunla ilgili hep kötü şeyler duysamda takıntılı bir şekilde onu düşünüyordum.Ve bunu durduramıyordum.Güzel sevebileceğini düşünseydim bir an düşünmez kendimi ona bırakırdım.Düşünmeye ara verdiğimde üşüdüğümü hissettim gitsem iyi olacaktı.Sahilde oturmak için pek iyi bir vakit değildi.
****Kahvaltı ederken ortama sessizlik hakimdi.Benim iç karmaşıklığım hayatımıda etkiliyordu.Arkadaşım, okulum ve bunlara ekleyebileceğim bir sürü şey.Onun hayatımdan çaldıklarının listesi kabarıktı.Ya da çalmasına izin verdiklerimin.
"Evlilik işini hızlandırmayı planlıyoruz.Uzatmanın anlamı yok."
Sessizliği Sare bozmuştu.
"Hakkınızda hayırlısı olsun canım.Ama okulla evlilik zor olmaz mı?
"Yorulacağım belki ama bende öyle istiyorum.Asaf neyi bekliyeceğiz dedi.Bende hak verdim."
Kahvaltıdan kalktığımızda kocaman sarıldık.
"Tuğba sen anlatmasanda ben anlıyorum.Senin hissettiklerini anlamaya çalışıyorum.Ama bana inan geçecek ömür boyu birini bekleyemezsin zaten."
"Biliyorum"dedim.Ve o tek damlayı serbest bıraktım.
****
Okula geldiğimizde fakültelerimize ayrılmıştık.Anatomi dersinden sonra diğer derse kadar biraz boş vaktim vardı.Bende fakültenin bahçesinde sakin bir köşe aramaya karar vermiştim,kendimi dinlemek için.Dolaşırken bir an duraksamama neden olacak bir görüntü ilişti gözlerime.Kabus olmasını isteyeceğim.O karşımda birini öpüyordu.Hayatınızda bazı anlar vardır kilitlenip kalırsınız yaşamsal faaliyetleriniz sanki durur ,idrak edemezsiniz hayatta mısınız değil misiniz ,işte ben o anlarımdan birini yaşıyordum.Birbirlerinden ayrıldıklarında onun gözleri nihayet beni görebilmişti.Yüzündeki ifadeden bişey çıkartamıyordum.Sinir,nefret, iğrenme katsayılarımın yardımıyla suratına sağlam bir tokat geçirdim "Senden nefret ediyorum." demeyi de ihmal etmedim.
Ve artık güçlükle tuttuğum gözyaşlarımı bırakabilirdim.Ve de hıçkırıklarımı.Otoparktan mavişimi almaya giderken onun arabasını görmüştüm.Şu an hiç sağlıklı düşünemiyorsun sakin ol diye kendime telkinler verirken tabikide deli tarafım kazanmıştı.Çantamdan çıkardığım canım törpim onun arabasında izler bırakıyordu.Tıpkı onun bende bıraktığı gibi.Şaheserime baktığımda bu kadarının yeterli olacağını düşündüm Bir, iki tekmede attıktan sonra arabama ilerledim.
Keşke adamlık sıfatı görüntüsü kadar karakterine de yakışsaydı.Arabamın olduğuna şükrettiğim anlardan biriydi.Kafamı dinlemem gerekiyordu.Babamın İstanbul'da işi olduğu zaman kaldığı eve gidecektim.Şehrin baya dışındaydı.Radyoyu açtım.Ve düşüncelerimden uzaklaşıp gözyaşlarımı durdurmaya çalıştım.
****
Büyük saksının içinden anahtarı aldım. Burası aynı zamanda babamın inzivaya çekildiği evdi, sanırım.Manzarası harikaydı.
Tepkilerim belki fazlaydı ama o benim saplantımdı.Kaç senedir unutamadığımdı.Değmezdi.Gönlüm vazgeçmiyordu.Israrla onu istiyordu.Hiç biz olamadık fakat ben hiç onun yörüngesinden çıkamadım.Yollarım hep ona çıkıyordu.
Yere kadar pencereli,manzaralı yatak odasındaki rahat yatağa kendimi bıraktım.Bir Yıldız Tilbe şarkısı (multi) açıp kendimi uyumaya zorladım.Durmayan gözyaşlarım buna pek yardımcı olmuyordu.Şarkım ve battaniyemle bahçedeki salıncağa gittim.Ağlamama devam ettim.Sarsılarak ağlamaya devam ederken yanımda hareketlilik hissedince kafamı dizlerimin üzerinden kaldırıp ona baktım.Ne olduğunu anlamadan bana sarıldı.Ona karşı koyacak gücüm yoktu.Kafam boynunda ağlamaya devam ettim."Yanlış adama aşık oldun, güzelim." dedi fısıltıyla.
"Biliyorum."dedim fısıltıyla.
"Oldukça yanlış. " dedim.
"Ben seni çok sevdim.Halâ da çok seviyorum.Sen benim sevgimi hiç bir zaman haketmedin.Seni sevmenin karşılığı hep acı oldu , benim için.Sen benim için hep acıydın.Babamın açtığı yaralara sen hep yenilerini ekledin.Babamdan sonra hayallerimi yıkan ilk adamsın.Sende, babamda bana sadece acı verdiniz.Hayalllerimi birer birer öldürdünüz.Bende hayallerimle birlikte tükendim."
"Ben sana beni sev demedim."dedi.
"Bari bu kadar adileşme.Seni sevmeyi ben mi istedim sanıyorsun. Seçim hakkım olsa senin gibi ne yaptığı belli olmayan birini sevmezdim herhalde.Kalbime emir veremiyorum.Yoksa kesinlikle senden uzak dururdum."dedim ve eve girdim.Arkamı döndüğümde onu gördüm.
"Neden gitmedin? Kötü olmam umrunda mı? Beni sevmiyorsun bile.Ben seninle ilk göz göze geldiğimden beri hiç iyi olmadım zaten.Şimdi git."dedim. Bugün itiraf ve çemkirme günümdü , galiba.Kendime ben bile şaşırıyordum.Ağlamamı durduramıyordum.
"Senden kaçıyorum.Görmüyor musun? İşimi zorlaştırma.Ben kendimi sana kaptırmaya bu kadar istekliyken yanımda olma.Mantıklı tarafım o kadar güçlü değil."dedim.
"Ben artık sevilmek istiyorum.Belkide sana şans vermek istiyorum."
"Bunu bir kızı öperek mi gösteriyorsun? Artı ve eksi kutuplarını bile örnek veremiyorum.Biz iki ayrı gezegeniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANIMDA SEN OLMAYINCA
RomansaMutsuz ve sevgisiz bir hayata sahip birinin nasıl toz pembe hayalleri olabilirdiki?? Kapkaranlık ,umutsuz , hiç bir zaman mutlu olamayacağınızı sandığınız hayatınız ya size koskocaman bir sürpriz hazırlıyorsa? Hayattan hiç bir beklentisi olmayan, mu...