BURAK KARAN
Büşra'yı yeni tanımıyordum.O hep benim yanımdaydı.Araya başka kişilerde girse o beni hep affederdi.Biz birbirimizsiz yapamazdık.O bana,ben ona alışmıştık.Onu sevdiğimi düşünüyordum. Bir de şu Tuğba vardı. Bir türlü net olmadığım. Belki de en iyisi kurcalamamaktı.Sonuçta beni Büşra'dan daha iyi kimse tanıyıp, sevemezdi.Son zamanlarda da ilişkimize ciddi bir boyut kazandırmamız gerektiğini söyledi. Onu kaybetmek istemiyordum.Bu yüzden de dediğini yapacaktım.
****
Tuğba'danHiç derdim yok gibi Burak ile Büşra'nın sözüne davetliydim. Büşra özellikle yanında bulunmam gerektiğini söylemiş. Beni arkadaşı addedmişti.Bende yüce asaletimle tabii ki ona hayır dememiştim.Ve şu an sevdiğim adamın sözüne gidiyordum. Bu işi kendim için daha kolay yapmak adına Deniz'i arayacaktım.Kısa bir çalıştan sonra telefondan Deniz 'in sesi duyuldu.
"Deniz akşam söze davetliyiz.Gelirsin değil mi?"dedim.
"Tabi gidelim.7'de seni almam için uygun olur musun?"dedi.
"Evet uygundur.Görüşürüz."dedim ve telefonu kapattım.
Saat beşe geliyordu.Yeterince güçlü durmak için gerçek bir hazırlığa girişecektim.Beyaz düz , ispanyol kollu elbisemi giyip pudra şalımı taktığımda hazırdım.Özenle makyajımı da yaptım.Tüm bunları yaptığımda saat 18.30 olmuştu. Bu boşlukta da ajandama birşeyler karalamaya karar vermiştim.
Bir gün bir masalda bulmak istiyorum kendimi.Saçlarımı öperek uyandır beni. Uyandığımda sen yanımda ol. Ağladığımda sana sarılayım. Senin saçlarınla oynayayım.Seninle gelecek hayalleri kuralım. Ellerimden tut yeter ki nereye gittiğimiz önemli değil . Kısacası küçüklüğümden beri hayalini kurduğum herşeyi seninle yaşayalım. Adına hayat denen bu uzun engebeli yolda yol arkadaşım sen ol. Derdimin ortağı ol. Aşkı seninle yaşayalım. Bu karmaşık, adaletsiz yalanlarla dolu dünyayı birlikte keşfedelim.Kimilerine üç günlük kimilerine belkide yüzyıllar gelen hayatı birbirimize bahar yaz yapalım. Beraber ağlayalım, beraber gülelim.Birbirimizin aynası olalım.
Bunları yazdığımda zil çoktan çalmıştı.Deniz 'i bekletmeden kapıyı açtım. Hayran bakışlarıyla beni süzerken bu anı bozup
"Gitmeliyiz."dedim ve bana uzattığı koluna girdim.Deniz 'in benden hoşlandığının farkındaydım.Ama zaten allak bullak olan kafama birde bu sorunu eklemek istemiyordum.Her zaman yaptığım gibi sorunlarımdan kaçıyordum.Ben bunları düşünürken çoktan Büşralara gelmiştik.Deniz bir lady imişim gibi elimi zarifçe tutarak beni arabadan indirdi.Ve bu sefer ellerimizi kenetledi. Bundan rahatsız olsamda sesimi çıkarmadım.Ya da biraz işime geliyordu. Çünkü düşman kalesine giriyorduk.Zile bastığımızda pembeler içinde prensesimiz kapıyı açtı.
"Hoşgeldiniz. " deyip beni öpüp sarıldı. İçimdeki kötü kız üzerine atlamak istesede
"Hoşbulduk canım."deyip ona sırıttım.Deniz beni belimden tutup içeriye yönlendirdiğinde yüzümü ekşitip arkama bakma gereği duydum. Ve tanıdık gri arabayı gördüm.
Deniz belimi daha çok sıkarak beni içeri geçirdi. Klasik hal hatır sormalardan sonra isteme faslına geçildi.
"Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız Büşra'yı oğlumuz Burak' a istiyoruz."
"Burak 'ı zaten oğlumuz gibi tanıyoruz. Hayırlısı olsun."
"Zaten birbirimizi ne zamandır tanıyıp biliyoruz. Uzatmadan yüzükleri de takalım."
Bitmiştik, resmen bitmiştik artık.Kendimi zor tutup herkes gibi güldüm. Kahveler içilirken Burak yüzünü ekşitti. O tuzlu kahveyi benim yapmam lazımdı.
El öpmeler bittikten sonra Büşra kaş göz yapıp beni yanına çağırdı. Kalkmaya yeltenirken Deniz kolumu sıktı. Umursamadan kalktım. Alışıktım nasıl olsa. Büşra kolumdan sürükleyip beni mutfağa götürdü.
"Yüzük tepsisini sen tutmalısın." dedi.
"Madem öyle istiyorsun , olur . " dedim.
Büşra ' dan sonra tepsi elimde içeri girdim. Deniz ile Burak bana öldürücü bakışlar atıyordu. Kocaman sırıttım bunlara karşılık.
" Ne olursa olsun birbirinize sadık olun. İyi günde kötü günde ellerinizi bırakmayın. " dedi ve kurdeleyi kesti tanımadığım bir amca.
"Allah tamamına erdirsin." diye de ekledi.
Büşra'yı öpüp mutluluklar diledim.Burak ile de tokalaştım.Anlam veremediğim şekilde gözlerimin en içine baktı.Deniz aniden ellerimizi kenetledi ve"Biz artık kalkalım."dedi. Burak ile aralarında anlamadığım bakışlar geçsede önemsemedim.
****
Günler her zamanki gibi hızla geçip bitiyordu, bizi beklemeden.Burak artık nişanlı bir adamdı. Bende Deniz ile arama artık duvarlar örmüyordum. Bizim ihtimallerimiz tükeniyordu,çünkü. Büşra sevgi kelebeği gibi ortaklıklarda dolaşıyordu. Benimle olan arkadaşlığını da ısrarla sürdürüyordu.Ve ben patlamaya hazır bomba gibiydim. Her ne kadar dışarıdan gözükmesede.
Dersler bitmiş , otoparka gelmiştim. Büşra hızla bana yaklaştı.
" Bugün şöyle bir kızlar günü yapalım. Ne dersin ?" dedi.
"Olur , tabii ." dedim .Aman ne harika.
Sevdiğim bir kafeye getirmiştim , onu. Cam kenarı bir masaya geçtik. Kahramanım Sare ' ye " gel ve beni kurtar " temalı bir mesaj ve konum yolladım.
"Tuğba ben aslında bugün sana bir şey itiraf edecektim. Hani sen birkaç yıl önce Burak ' a mesaj atmıştın ya onu cevaplayan bendim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANIMDA SEN OLMAYINCA
RomanceMutsuz ve sevgisiz bir hayata sahip birinin nasıl toz pembe hayalleri olabilirdiki?? Kapkaranlık ,umutsuz , hiç bir zaman mutlu olamayacağınızı sandığınız hayatınız ya size koskocaman bir sürpriz hazırlıyorsa? Hayattan hiç bir beklentisi olmayan, mu...