Blush

16 4 4
                                    

Yanında uyanınca mutlu oluyordum Luke. Hala oluyorum ve olmayada devam edeceğim. Ama bu sabah yanımda değildin. Önce bir paniklesem de normal bir şekilde lavaboya gidip kendime çeki düzen verdim. Annenin karşısına bu halde çıkamazdım herhalde.

Arada bir çıkardığın sesleri duymak için dursam da başarılı olmadım. Çünkü ses çıkarmıyordun. Çünkü yoktun ve nerede olduğunu merak ediyordum. Aşağıda olabilirdin tabii ama yine de ses gelirdi. Yani değil mi?

Merdivenlerden çok fazla ses çıkarmamaya özen göstererek aşağı indim mâlum annenin sabah insanı olup olmadığını bilmiyordum sonuçta.

Mutfakla birleşik olan salona geçtiğimde herkesin kahvaltı ettiğini fark ettim. Tuhaf bir derecede sessizlikle hemde. Geldiğimi belli etmek içinse " Günaydın!!" diye şakıdım yoksa beni asla fark etmezlerdi.

Utanmıştım. Herkes bana bakıyor ve tek kelime etmiyordu. Ben de yerimden kıpırdayamıyordum. Yüzüm kızarmıştı ve bunu gördüğün anda bakışların değişmişti. Utanmamdan hoşlanıyor muydun Luke? Bu yüzden mi beni sürekli utandırıyordun?

Annen yanıma gelip beni masaya itekledi ve senin yanına otutturdu. Aileni sevdim Luke. Hemde çok. Kendiminkilerden bile.

Sessiz bir kahvaltı değildi. Yani beni uyandırmamak için sessizdiniz. Yani aslında gürültücüydünüz. Tam olarak d istediğim şey buydu.

Abin, Jack, çatalına bir zeytin alıp özenle yaptığın saçlarına attı. Buna hiç şaşırmamış olmakla birlikte sende üzerine vegemite sürdüğün ekmeği onun üzerine sürdün.

Herkes bunu normal karşılarken ve muhabbet ederken ben sadece izliyordum. Deli bir ailen vardı Luke, ben de deli olmak istemiştim.

Geç geldi üzgünüm, okul ev ödevler quizler derken..

Rainbow | l.hHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin