Bugün moralin bozuktu. Gözlerin kırmızydı. Yorgun ve savaş vermiş bir kırmızı. Üzüntünü net bir şekilde görebiliyordum.
Üzülmeni istememiştim. Sana üzülmek yakışmıyor Luke. Bu yüzden hayatımı sıradanlığından koparacak o cümleyi söyledim.
"Müsait isen muhabbet edebilirz?"
Seni o zamanlar tanımıyordum Luke. Adını bile dün öğrenmiştim. Ama gözlerinin kırmızılığına neyin sebep olduğunu bilmek istemiştim.
Gözlerin parlamıştı. Gözlerindeki kırmızı, mavi renklerle beraber pırıltı benim gri hayatıma renk katmıştı. Gülümsemiştin. Bu ilk değildi, ama benim sebep olduğum ilk gülümsemendi.
"Neden olmasın?" dedin ve bu sırada gülümsemekten kendini alamadın. Kocaman sırıtıyordun. Sana çok yakışıyordu Luke
O gün işe geç gittim. Sally teyze, kendisine böyle seslenmemi istemişti, bana biraz azar çekmişti. Ama ona olanları anlattığımda, ebeveynleriniz başka bir ülkeye gitmenize kızıp size tavır yapınca size en yakın olan büyük sizin için önemli oluyordu ve konuşacak başka kimsem yoktu sen dışında Luke, bana hak verdi.
Bana iyi geleceğini biliyordu. Bu yüzden her gün işe 1 saat gecikmeme izin verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rainbow | l.h
ספרות חובביםİspanyolca'da seni seviyorum demenin daha orijinal ve bana kalırsa daha güzel bir yolu vardır. Bu seni seviyorum demekten farklı olduğu için benim için anlamı büyüktür " yo quiero comer culo" " hayatımın ışığısın" anlamına gelir. Luke sen benim hay...