1

40.7K 733 54
                                    

Evin içinde yankı yapan tek bir ses vardı
O serseri ile evlenmiyeceğim" dediğim an suratıma ağır bir acı indiği anda sadece gözyaşlarım konuşmaya başladı
"Topla eşyalarını yarın istemeye gelicekler ertesi gün kına sonrada düğünün  olacak" dediği an evden dışarı çıktığımda yağmur yağıyordu ama umurumda değildi yağmurlu havada yürümeyi severim keşke dertlerimde yağmur gibi aksa öz babam beni mal gibi ortada bıraktı ben daha 20 yaşındayım ben bu zamana kadar sakladığımı gerçek eşim için kullanamıyorum parkta bir Salıncağın üstünde hem oturup hem ağlıyordum benim evleneceğim adamı tanıyordum ve nasıl biri olduğunu biliyorum yakışıklı karizmatik gece hayatı olan birisi ve 23 yaşında annemi kaybettim 10 yaşında iken şimdi üvey annem ve acımasız bir babam var işte hayatın adaleti
"Müstakbel karımın düğün gecesi hasta olmasını istemem" bu sesi tanıyordum bu egeydi
"Asla seninle gerçek evliler gibi olmayacağım anladın mı!"
"Yarın babandan seni ben isteyeceğim ama babanda parası için seni satacak" deyip pis pis güldü
"Ne saçmalıyorsun sen ne parası"
"Baban parasızlıktan batmak üzere bu yüzden bizi evlendiriyorlar"
"Para mı"
"Senin haberin yok muydu" deyip ağzından bir şey kaçırmış gibi yaptı tek kelime edemedim ve yağmurun altında koşmaya başladım peşinden gelen Ege'ye aldırış etmeden uzaklaşmaya çalıştım ama güçlü kolları ile beni yakaladı
"Kızım dursana gecenin bir yarısı seni yalnız gönderemem ben seni bırakırım evine"

"İstemez sen git gece kuşların ile ilgilen bana dokunma yeter"

"Peki sen bilirsin" deyip arkasını dönüp giderken yabancı adamların yanıma geldiğini fark edince Ege'nin yanına gidip

"Tamam beni de evime bırakır mısın "
Dediğimde gülerek
"Peki gel bakalım küçük kız" tam arabaya binerken yabancı adamlar laf attı

"Şşş güzel kız gel eğlenelim" dediğinde Ege'ye baktığımda gözlerinden alev fışkırıyordu  ve bana bakıp

"Arabaya bin" dediğinde istemsiz bir şekilde arabaya bindim bir yandan da onları izliyordum bir şeyler konuşuyorlardı ki Ege'nin adama attığı yumruk adam resmen 2 km uçtu diğerleride kayboldu ortadan ege arabaya binip çalıştırdı ve hızlı bir suratle sürmeye başladı

"Elin kanı.."
"Böyle giderse katil edeceksin beni bundan sonra mini etek falan giymek yok"
"Allah Allah başka devam et"
"Bunu yap yeter"
"Bana bak ege biz zorla evlendiriliyoruz ve ban..."
"Sana karışmayım mı nereden buldularsa seni bana"
"Bilmiyorum senin gibi bir hıyar nasıl benim eşim olacaksa artık" bu dediğim onu sinirlendirmiş olacak ki arabayı sağa çekip kollarına etrafımı kapladı sonra kafasını kulağıma yaklaştırıp
"Bana bak çirkin şimdi sabrediyorum ama evlilik gecesinde bunların intikamı ağır olacak senin için ona göre konuş yoksa acımam erik gibi yerim o gece seni"
"Bana elini bile süremezsin sen"
"Görüşeceğiz son 2 gün" dediği an telefonum çaldı tabiki de arayan babamdı
-alo
-neredesin sen
-ege ile karşılaştık oyalandım eve geliyorum
-onuda getir
-tam.. yüzüme kapattı baba yüreği işte
"Senide istiyor gelsin çay içelim diyor"
"Davet ediyor madem gelirim"
"Ege elin kanıyor eve gidince pansuman yapalım" Dediğimde güldü
"Kocasına Kıyamaz da"
Sustum ve eve gelene kadar hiç konuşmadık arabayı park ettikten sonra elimi tuttu
"Ne yapıyorsun oğlum bırak diyerek elimi kurtarmaya çalıştım ama olmadı
"Bana ne kızım ister tutarım ister öperim karım olmayacak mısın  nasılsa" deyip içeri girdik kapıyı hizmetçi açtı
"Hoş geldiniz"
"Hoş bulduk babam nerede"
"Salonda sizi bekliyor"
Dedikten sonra içeri girdik üvey annem egeyi Süzerken hizmetçinin sesiyle irkildim
"Hadi yemek hazır" yemeğe geçtik   herkes  sessiz bir şekilde yemeğini yerken babamın sorusu ile kendimize geldik
"Ege balayı da kızımı nereye götürmeyi planlıyorsun"
"Bilmem bunu en sona atmıştım nere olursa oraya yani"
"Hazal ın hayali hep Karavanla gezmekti"
"Öylemi"deyip bana bakarak sırıttı pis pis Allahım sen bana sabır ver
"Neyse ben kalkayım artık"
"Aa dur eline pansuman yapalım"
"Peki" deyip gene pis pis sırıttı
Odama girdikten sonra pansuman aletlerini çıkarıp ege ye uygulamaya başladım
"Canını acıta bilir"
"Acıtma canımı "
"Vallahi bilemem"
"Bedelini ödersiniz Hazal hanım"
"Ne yaparsın" demem ile beni hızlıca yatağa atıp üzerime çıktıktan sonra
"Bunu yaparım" deyip dudaklarına yapıştı onun dudağıma yapışması ile attığım tokat bir oldu zaten o hırs ile odadan çıkıp gitmişti bende duşa girip yatağıma uzanıp kendimi uykunun kollarına hapsettim ....

ZORAKİ KOCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin