ZORAKİ KOCA

5

Sabah gözlerimi araladığımda yanımda yatan ege ye baktım birazcık saçlarını okşadım sonra ayağa kalkmaya çalıştığımda kalkmadım acıdan sonra ege nin gömleğini geçirdim üzerime ve mutfağa indim tam krep yaparken gelen sese odaklandım gelen egeydi allahım nasıl bakıcaktım suratına hiç birşey olmamış gibi masaya oturdu

"Günaydın" dedim utanarak
"Günaydın karıcım" tabakları sofraya yerleştirirken bana baktığının farkındaydım ama ben ona bakmıyordum
"Çok güzel gözüküyor eline sağlık" dediğinde ona bakmadan
"Afiyet olsun" dedim tam sofraya oturdum ki eli ile Çenemden tutup ona bakmamı sağladı ama ben gözümü gene kaçırıyordum sonra tamamen gözlerine bakmamı sağladı
"Benden utanma"
"Senden utanmıyorum ege sadece yüzüne bakmaya cesaretim yok"
"Bana bak artık utanma utanıyorsun biliyorum ama utanma biz her evli gibi yapıcağımızı yaptık" dediğinde ona bakıp Başımla onayladım artık o bana bakıyordu ben ise ona söyledikleri rahatlamama yetti bile

"Hazal"
"Hı"
"Bugün gezelim tamammı" dediğinde ona bakıp gülüp
"Olur" dedim kahvaltımızı bitirdikten sonra ben tabakları toplayıp üstümü giyinmeye tam banyoya girecektim ki ege nin kolumdan tutması bir oldu

"Birbirimizin yanında giyineceğiz  hazal" Başımla onaylayıp elbisemi giydim geriye fermuar kısmı kalmıştı haklıydı ege niye utanıyorsun hazal kocan artık o senin ege gömleğini giyerken
"Ege" ses gelmedi ilk başta
"Kocacığım" Dediğimde bakıp güldü
"Efendim karıcığım"
"elbisemin fermuarını çekermisin"
"Tabiki gel bakalım" yavaşça fermuarımı çekerken
"Teşekkürler canım"
"Ne demek canım zevkle" diyip güldü saçlarımı maşa yaptım ege nin gömleğinin düğmesini yaptıktan sonra çarşıya çıktık

Biraz dolandıktan sonra gözüme çarpan bir ayakkabı oldu
"Ege"
"Hı"
"Şu ayakkabıya bakmam lazım"
"Bakalım" Dedikten sonra ayakkabıya baktıktan sonra aldırdım ayakkabıyı en sonunda sade bomboş bir sahile geldik

"Ne için geldik bu boş sahile" deyip güldüm
"Otur bakalım" deyip beni oturtturdu gözlerimi açtığında kağıtları suyun üzerine dizmiş seni seviyorum yazıyordu ege ye bakarak gözlerimden yaşlar akmaya başladı sonra arkadan bir gitarcı gelip şarkı çaldı

"Bu dansı bana lütfedermisiniz sevgili karıcığım" deyip elimden tuttu gözümdeki yaşları silip dudağıma yapıştı ona karşı koyamadım zaten

"Ee ne diyorsun" dedi gülerek
"Evet diyorum manyak evet" diyerek sulu gözlerle sarıldık oda gülüyordu el ele tutuşarak kumların üzerinde oturuyorduk
"Hazal"
"Efendim"
"Annen ile neden anlaşamıyorsunuz" diye sorduğunda ister istemez gözlerim doldu
"O benim gerçek annem değil" dedim
"Nasıl yani"
"Beni evlatlık almışlardı bunu 13 yaşında iken öğrendim gerçek annem beni bırakıp gitmiş açlıktan ölmek üzereymişim şimdiki ailemin de çocuğu olmayınca beni almışlar"
"Ben çok üzüldüm"
"Boşver üzülme" o anda ege beni öpmeye başladı ben de onu tabiki sonra tanıdık bir ses herşeyi berbat etmişti
"Hazall" Hayır sen nerden çıktın
"Aa berk" dedim ege yüzümün düştüğünü anlayarak bir şeylerin ters gittiğini anlayarak
"Kızım Nerelerdesin sen"
"Ben sizi tanıştarayım bu emir eski bir arkadaşım bu da ege eşim" emir ege ye el uzattı ama ege uzatmadı  işaret yaptım anca öyle uzattı
"Eski bir arkadaş mı eski sevgilisi ben" dedi rahat bir tavırla ege bu duyduğunun karşısında şok olmuş bir yandan da bana öldürücü bakışlar atıyordu
"Adı üstünde eski emir kardeşim şimdi ben varım senin böyle demen doğru mu"
"Evet doğruları söyledim"
"O zaman karşıma çıkma bir daha"deyip beni peşinden sürüklüyor du otelin önüne geldiğimizde
"O herif nasıl olur karşımıza çıkar" öyle bir bağırdı ki herkes bize baktı
"İnsanlar bakıyor bağırma" diyerek onu sakinleştirmeye çalıştım ama olmadı
"Öyle mi baksınlar eski sevgilin karşımıza çıksın sende benden rahat olmamı bekle oh ne güzel artık gelir kahvede içersiniz"
"Öküz ne halin varsa gör" deyip onu orada bırakıp tek başıma odaya çıktım gerizekalı ya pijamalarımı giyip yattım 2 saat sonra da ege geldi yavaşça yatağa girdi ve sarıldı sarhoş olduğu belliydi ağzından çıkan tek kelime Özür dilerim di sarhoş olduğu için dokunma dım ama sen yarın gör ege bey...