Gece beni uyandıran tek şey ecrinin ağlamasıydı ilk defa gece ona süt içirmek için kalkmıştım ilki bile heyecanlı diyerek yavaş bir şekilde yatağımdan kalktım malum her ne kadar hastaneden çıksam da dikişlerim acıyor yavaş ve narin bir şekilde süt vermeye başladım sanki 3 gün boyunca aç kalmış bir insan gibi içiyor o kadar iştahlı ki 10 dk böyle emdikten sonra yeniden yerine yatırıp uyuttuktan sonra kendim de yeniden yattım sabah gözlerimi egenin bebeksi sesiyle uyandım egeye baktığımda ecrinin beşiğinin yanına geçmiş elini tutmuş onunla konuşuyordu o da anlıyormuş gibi gülüyordu
"ne yapıyorsunuz baba kız" deyip bende egenin yanına gittim
"ne yapalım ecrin hanımla konuşuyorum"
"mm ne konuşuyorsunuz bana da anlatsana"
"baba kız arasında özel" deyip göz kırptı yanağına sıkı bir öpücük kondurduktan sonra ben duşa gireceğim sende ecrin ile vakit geçirir misin"
"tamam konuşuruz biz böyle"
"ege kucağına al doğduğundan beri kucağına almadın"
"ya ben bunu nasıl alayım bir yeri kırılır bunun"
"saçmalama ege de al hadi" diyerek egeyi zorladım ilk başta beşiğe doğru eğilse de sonradan vazgeçti
"Hazal yapamam ben bunu"
"of ege iyi tutma begümler gelecek begüm geldiğinde girerim o zaman diyerek ecrini kucağıma aldım
"annem baba fazla mı korkak" dediğimde çıkmamış dişleriyle güldü oradan ege koşarak geldi
"yahu en alakası var ben kızıma bir şey olur diye.."
"yahu sus ya korkaksın işte" diyerek egenin taklidini yaptım
"ver kızımı bana" deyip kucağımdan aldı bir hışımla zafer benim gülüşlerimi attıktan sonra ege kucağında ki ecrine baktı yaptığını daha yeni fark etmiş gibi bir bana bir de kucağındaki ecrine bakıyordu
"hadi canım ben duşa giriyorum" diyerek banyoya koştum ve kendimi sıcak suyun altına bıraktım yaklaşık 30 dakikadır duşun altındaydım hava sıcak olduğu için ılık hatta biraz daha soğuk su ile duş aldıktan sonra siyah taytımı üzerine beyaz kısa kollumu saçlarımı topuz yaptım ayakkabı olarak da siyah sporları tercih ettim makyajımı da yaptıktan sonra aşağıya indim indiğimde ne görüyüm ecrin ile ege el ele tutuşmuş ecrin kafasını egenin göğüsüne yaslamış televizyon izliyorlardı
"ne yapıyorsunuz bakalım siz burada"
"ne yapalım hayatım televizyon izliyoruz"
"hım iyi bakalım aşkım ben onu emzireyim mi"
"olur olur al bakalım annesi" diyerek bana verdi ecrini alıp yatak odasına çıkardıktan sonra emzirmeye başladım ama emmiyor kısa süre sonra altından gelen kokuyla yüzümü buruşturdum altını değiştirmek için dolaptan bebek bezi ve ıslak mendili aldıktan sonra ecrinin altını açtım değiştirdikten ve bebek pudrasını sürdükten sonra altını kapatıp emzirmeye başladım bir yandan emzirip bir yandan da küçük kafasını seviyordum
"annen seni çok seviyor bebeğim bunu unutma olur mu" deyip emzirmeyi bıraktım ve uyutmaya karar verdim yarım saatten sonra uyuttuğum da aşağıya indim ege televizyon izliyordu
"aşkım istek bir kahvaltı türün var mı"
"yok canım ne yaparsan olur"
"peki akşama annemleri davet ettim sende sizinkileri davet et"
"tamam canım söylerim begüm ve efede gelecek mi"
"gelirler tabi ki" dediğim an ceren girdi içeriye ceren 2 haftalığına önemli bir yere gitmişti daha ecrinin varlığından haberi bile yoktu
"hey selam millet"
"selam hoş geldin canım"
"hoş buldum da sizi hastanede bulamadım ve Hazal senin karnın niye inmiş"
"şey cerencim ben çıkardım çocuğu adı da ecrin"
"gerçekten mi nerede şuanda"
"uyuyor odada"
"ay yerim ben onu ya nasıl bir şey"
"uyanınca görürsün ceren bana yardım eder misin kahvaltı hazırlayacağım da"
"tabi ederim" diyerek mutfağa koyulduk işlerin neredeyse tamamını yapmıştık geriye meyve suları kalmıştı ki begüm kapıdan içeriye girdi her zaman ki gibi fazla şık ve tatlıydı
"selam canısılarım"
"selam kuzum hoş geldin"
"hoş buldum var mı yapılacak bir şeyler"
"portakal sıkılacak"
"tamamdır hemen ayarlıyorum" diyerek dolaptan bir miktar portakal çıkardı
"yeğenim ne yapıyor nerede"
"odada uyuyor"
"hım iyi iyi" diyerek portakalların ilk önce kabuklarını soydu ardından da robota attı
"hayırdır fazla neşelisin"
"ya efenin 2 gün sonra ailesiyle tanışıyorum"
"aa ay çok sevindim canım" diyerek yanına gittim ve kocaman sarıldım efe adı geçince cerenin bir yüzü düştü kızardı morardı
"sen sevinmedin mi ceren"
"ben..bende sevindim canım"
"sağ olun vallahi ya" haydi sofrayı kuralım diyerek sofrayı kurduk erkekleri de çağırdıktan sonra sofraya oturduk ve yemeklerimizi yemeye başladık
"bu arada akşam yemek var sizleri de bekliyoruz"
"tabi ki geliriz" diyen efeye tebessüm etmekle yetindim herkes biraz daha böyle oyalandıktan sonra kalktılar bende hemen sofrayı toparladım ege ise şirketi kontrol etmek için şirkete gitti ceren ile evleri toparladık saat 17.00 olduğunda hazırlanmak için odalarımıza girdik kırmızı şık elbisemi giydikten sonra beklemeye başladık ecrinin şebeklikleriyle uğraştık sonra ise annemler geldi bir akşamımız daha şen şakrak geçtikten sonra herkes evlerine dağıldı ecrinin altını değiştirip uyuttum ve egenin yanına yattım gerçekten yorulmuştum gözlerim kapanmak için direniyordu daha fazla dayanamayıp kendimi rahat ve huzurlu bir uykuya bıraktım...
EVETT GENE YENİ BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM İNTERNETTE SIKINTI VAR SADECE AKŞAMLARI GELİYOR SABAH OLMUYOR BU YÜZDEN YETİŞTEREMİYORUM ŞUANDA DA ELLERİM AĞRIYOR 1 SAATTİR YAZIYORUM BU ARADA BİRCE AKALAY (HAZAL) FARKLI BİR KARAKTER YAPACAĞIM ADI GENE HAZAL OLACAK AMA TİPİ DEĞİŞECEK ÇOK BİR ŞEY BULAMADIM BU YÜZDEN DEĞİŞTİRMEYE KARAR VERDİM ZORAKİ KOCANIN YENİ BÖLÜMÜ GELECEK BEĞENDİYSENİZ VOTELERİ EKSİK ETMEYİN SEVİLİYORSUNUZ CANISILAR İYİ OKUMALAR :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ KOCA
RomansaEvin içinde sadece tek bir ses yankılanıyordu "o serseri ile evlenmiyeceğim" derken tek çaresi karanlık bir eve ve kötü bir eşe gitmesiydi bakalım hazalı evlilik hayatında neler bekliyor ?? Kitap kapağı : writerladyy