Sabah alarm ile gözlerimi açtım yavaş bir şekilde yataktan kalkıp kahvaltı için bir şeyler koydum masaya ve krep yapmaya başladım ta ki ecrin ağlayana kadar koşarak ecrinin yanına gittim aldım kucağıma egenin yanında ama hiç takmıyor çocuğu aksine yastığı kapatmış kulağına ana kucağına taktım ecrini bir yandan krep yapıyordum bir yandan da ecrine şebeklik yapıyordum krepler bittikten sonra yanına çikolata koydum çayları da doldurduktan sonra egeyi kaldırmak için başına gittim
"ege kalk hayatım hadi"
"tamam kalktım" diyerek kalktı yataktan o banyodan dönene kadar ana kucağını çıkarıp ecrini emzirip altını değiştirdim ve mutfakta ki bebe sandalyesine oturtturup egeyi beklemeye başladık mutfağa gelip yanağıma bir öpücük kondurup ecrini de öpüp sandalyesine oturdu ve büyük bir iştahla yemeğine koyuldu
"aşkım benim iş için 2 gün Antalya ya gitmem lazım istersen annenlere geç ya da bizimkilere git ya da begüm de kal sen bilirsin" deyip çayından bir yudum aldı
"evimde durabilirim aşkım sıkıntı değil" öküz 2 gün sonra evlilik yıl dönümümüzdü ama hiç hatırlamadı bile somurta somurta yemeğimi yedim ege ise takım elbiselerini giymek için yatak odasına çıktı ben de ortalığı toplayıp ecrin ile birlikte yukarıya egenin yanına çıktık ege valizini hazırlıyordu aslında ben de 1 gün annemde 1 günde egenin annesinde kalabilirdim
"görüşürüz aşkım özleyeceğim ikinizi de dikkat edin kendinize"
"sende aşkım" diyerek kocaman sarıldım egeye 2 dk sonra hoşcakal diyerek çıktı kapıdan ben de üzerimi giyindikten sonra ecrinide pusetine yerleştirdim ve çıktım arkaya pusetiyle beraber ve emniyet kemerini taktıktan sonra bende şoför koltuğuna yerleşip emniyet kemerimi bağladım ve anneme doğru yol aldım yaklaşık yarım saatin ardından annemlere gelmiştim kapıyı ilk açtıklarında biraz şaşırsalar da hemen toparladılar
"hoş geldin ay canım kızım gelmiş" diyerek ecrini kucağına aldı cici annem babam sesimi duyunca kapıya koştu hemen
"hoş geldin yavrum"
"hoş buldum babacığım nasılsınız"
"iyiyiz kızım geçin oturalım" diyerek ecrini kucağına aldı ev koltuğa devrildi babam
"kahve içer misin"
"olur şekerli bir kahve iyi gelir vallahi"
"tamamdır" diyerek yardımcıya siparişleri verdikten sonra ecrini de verdim yardımcıya bakması için biz de o sırada babam ile biraz havadan sudan konuştuk geldiğimize sevindiği belliydi ama benim babama karşı hala içimde bir soğukluk vardı gitmiyordu o soğukluk bir türlü ısınamıyorum eskisi gibi her neyse zamanla olur diyerek boş vermeyi tercih ettim eski odama çıkıp ecrin beşiğine yatırdıktan sonra televizyonu açtım ve izlemeye başladım aklıma ege gelmişti telefonu çıkarıp rehbere girdikten sonra egeyi aramaya koyuldum biraz geç açtı ama olsun
"alo bebeğim nasılsınız"
"iyiyiz canım ecrin uyuyor da sen ne yaptın diye aradım"
"bende ne yapayım aşkım şirket zor durumda onu düzeltmeye çalışıyorum"
"batma gibi mi"
"eğer işi ayarlayamazsam batacağız diyebilirim fazla bütçe harcamışlar"
"kolay gelsin aşkım cerende buraya gelecek bilgin olsun"
"tamam aşkım canım işim var kapatmam lazım gene ararım seni"
"tamam dikkat et kendine"
"sende" deyip kapattı öküz ne yapsam ne yapsam diye düşünürken gözlerimin ağırlaştığını anlayıp kendimi uykuya verdim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ KOCA
RomanceEvin içinde sadece tek bir ses yankılanıyordu "o serseri ile evlenmiyeceğim" derken tek çaresi karanlık bir eve ve kötü bir eşe gitmesiydi bakalım hazalı evlilik hayatında neler bekliyor ?? Kitap kapağı : writerladyy
