1 HAFTA SONRA
Ecrin iyi olmuştu bir daha da havale geçirmedi çok şükür eski şebekliğine geri döndü fıstığım benim kucağıma alıp emziriyordum benimle oyun oynamaya başladı
"kız sen benimle oyun mu oynuyorsun" deyip öptüm kokladım bir de böyle oyunculuk huyu artmıştı çok geçmeden emir de taburcu işlemlerini halledip gelmişti yanımıza 1 hafta boyunca ecrin hanımın yanında babası olduğu için ona sırnaşmıştı ayrıldığı zaman ağlıyor mızmızlanıyor birleştiği zaman yeniden gülüyordu zaten egede işten gelir gelmez bize gelecekti her ne kadar istemiyor olsam da gelmesini sonuçta çocuğum için katlanacaktım ecrini kucağıma alıp arkaya yatırdım ve kendimde yanına yerleştim emir ise sürmeye devam etti
"Hazal artık birlikte kalmalıyız"
"emir gene nereden çıktı bu"
"madem boşanmıyorsunuz bu mecbur olacak"
"lütfen emir daha sonra düşünelim bu konuyu"
"tamam tamam sustum" diyerek eve doğru sürdü 15 dakika içerisinde gelmiştik evimizi ecrini kucağıma yerleştirip zile dokundum kapıyı üvey annem açmıştı
"hoş geldiniz" dedi
"hoş bulduk" deyip ecrini yukarıya çıkardım yatırdım pijamalarımı giyip aşağıya indim biraz böyle havadan sudan konuştuktan sonra yemeğe oturduk ki kapı çaldı
"ben bakarım" diyerek ben açtım açar açmaz ege ile karşılaştım
"hoş geldin ecrin uyuyor" dedim üvey annem de geldi yanımıza daha ben konuşamadan annem açtı ağzını
"ege hoş geldin gel yemek ye o zamana kadar ecrin de uyanır" ege ilk başta afallasa da bana bakarak sırıttı
"olur" dedi ve girdi Allahım sen sabır ver bana eskisi gibi olmaya başladı sinir şey yavaş bir şekilde oturdu sofraya ve hepimiz yemeklere koyulduk ta ki ecrinin sesi telsizi doldurana kadar koşarak ecrinin yanına çıktım kucağıma alıp sakinleştirmeye çalışıyordum ta ki ege gelene kadar ege kucağına aldı ve sevmeye başladı bende sakinleşmeyen çocuk egede nasıl oluyorsa aniden sustu ege bana bir bakış attı ki yerin dibine girdim zaten niye onun karşısında utanıyorsam bencil şişman lanet pislik pis piss diyen iç sesimi susturdum ve ecrini egenin kucağından aldım
"yeter bu kadar o annesini özlemiştir" deyip çemkirdim egeye
"zaten her gün annesinin yanında asıl babasını özlemiştir o asıl" diyerek ecrini sallamaya başladı arada bir bana da bakıyordu ecrini beşiğine koyup yanıma gelip ellerimi tuttu ve
"Hazal ben sensiz yapamıyorum"
"yaparsın ege yaparsın nasıl yaptıysan oradayken burada da yaparsın senin için sıkıntı değil"
"gerçekten yapmadım ben seni aldatmadım"
"kanıtla o zaman"
"peki gel" deyip elimi tutup sürüklemeye başladı beni arkamızdan bakan annem ile babam koştular ama yetişemediler çünkü ege çoktan gaza yüklenmişti
"ege nereye gidiyoruz bu yaptığın suç indir beni" dedim gaza yüklendi yüklendi
"ege dur korkuyorum ne olursun dur ege" dedim ege bana doğru dönüp
"sana kanıtlayacağım işte sus"
"ege yavaş---" diyemeden önümüze kocaman Tır çıktı son sözüm
"egeee" diye bağırmak olmuştu zaten sonrada tek duyduğum ses bir Tırın kornasıydı
BEGÜM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ KOCA
RomansEvin içinde sadece tek bir ses yankılanıyordu "o serseri ile evlenmiyeceğim" derken tek çaresi karanlık bir eve ve kötü bir eşe gitmesiydi bakalım hazalı evlilik hayatında neler bekliyor ?? Kitap kapağı : writerladyy