Sen, usul usul tutarken elimi,
Sen, içimi ısıtırken bakışlarınla,
Sen, yürürken benimle bir sahilde,
Dokununca kaybolacak kartanesi gibisin...
Sen, dokunmaya kıyamadığım,
Uğruna şiirler yazıp sabahladığım
Sen, bir hayalimde varolan,
Başıma gelebilecek en güzel ihtimal gibisin...
Sen, kendimi bulduğum,
Sen, kendimi unuttuğum,
Sen, benim harabe kuytuluğum,
Sen, sadece benim için yazılmış bir şiir gibisin...
Sen, uzaktaki yakınlığım,
Bir ömür hasretle yandığım,
Sen, "mecnun"lukta evereste tırmandığım,
Sen "Leyl Leyl" diye haykırdığım aşk gibisin...
Sen, aşksızlıktayken bir kalabalık,
Veyahut kalabakların sırtında taşınan yalnızlık gibisin.
İşte! O zaman sevgili!
Sen, mutsuzluk ertesisin.
Sen, varlıktan yokluğa batan bir gün gibisin...
Sen,imkansız aşkların dramı,
Sen, Mecnun'un çöllerde yandığı,
Vuslatına erildiğinde istenmeyen Leyla gibisin,
Veyahut Mecnun'un Leyla'sındaki hayalkırıklığı gibisin...
İşte sen sevgili bendeki aşk olmadan,
Anlamsızlığın tâ kendisisin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİTSEM AYRILIK OLUR;KALSAM ÇÖL..
PoetrySon veda bu, Son bir kez kokumu al yüreğine, Sakla en güzel yerinde, Son bir kez bak gözlerime, Siyahına karış, kaybol en derininde, Son bir kez hisset nefesimi, Gece yine saat on iki, Dolunayı seyret, terket beni, Göm geçmişine soğuk bedenimi, Son...