Gözlerimi açtığımda gökyüzünün muhteşem parıltısı iliklerime kadar işlemiş di.Kim di bu muazzam dengeyi var eden ? Karanlığı aydınlığa,aydınlığı karanlığa çeviren. Biliyorum bende bir gün karanlık dünyamdan sıyrılıp, ışığı bulacağım.
Bu dizeleri okuduğumda içinde bulunduğum durumun bir gün son bulacağını ümit ediyordum.Kitab'ı kapatıp baş ucumdaki komidinin üzerine koydum. Son dönemlerde yaşadığım olaylar bir filim setinden kopup hayatıma yön vermişti. Vahşi dürtülerimi dizginlemekte zorluk çekiyordum. Her ne kadar bayan Margaret ve Filberta dönüşümümü yavaşlatsa da ara ara yaşadığım açlık ataklarına onlarda çare bulamıyordu. Bu hem ailem hem de çevremdekiler için büyük bir tehlikeydi. Sanchez' in mekanında yaşananlar da bunun en büyük kanıtıydı. İçinde bulunduğum durumu düşündükçe aklımı kaçırdığım hissine kapılıyordum. Aniden yatağımın içindeki titreşimle sıçradım. Telefonumu titreşime almıştım. Ekrana baktığımda arayanın Daniel olduğunu gördüm.
''Angel seninle konuşmamız lazım. ''
Daniel'ın bu saatte beni aramasına çok şaşırdım. Emin olmak için tekrar saate baktığımda zaman gece yarısını çoktan geçmişti. Kötü bir şeyler olabileceği hissine kapıldım. Öğrenmenin tek yolu sormaktı.
''Daniel bir şey mi var ? Birisine bir şey mi oldu ?
Aklımdan akıp giden düşüncelerin içerisinde bir tane iyilik timsali yoktu.
''Korkma Angel. Senin dönüşümünü tamamen durduracak bir şey var!''
Duyduğum şey karşısında aniden afalladım. Daniel gerçekten de ışığa kavuşmamın bir yolunu bulmuş muydu.
'' Daniel sen ciddi misin ? Nasıl yani ?''
'' Tatlım bunu telefonda konuşmayalım. Yanına geleyim yüz yüze konuşalım.''
Hem bu kötü durumum göz önüne alındığında hem de Daniel'ı görmenin karşı konulamaz cazibesiyle ,
'' Tamam Daniel. Her zamanki gibi odamın penceresinden gelebilirsin.''
Telefonu kapattıktan sonra hemen yataktan fırladım. Annemlerin uyanmaması için sessiz sedasız üzerimdeki pijamalardan kurtulmam gerekliydi. Tam gardırobun kapağını açtığımda penceremden biri içeriye girdi. Gelen Daniel dı. Bu durumlardaki gülümsemesini atarak.
'' Tatlım ben geliyorum diye hazırlanmana herek yok. Ben seni her halinle seviyorum.''
Bu sözler beynimde şimşeklerin çakmasına sebep oldu. Daniel beni gerçekten her halimle sever miydi. Mesela kan emici bir vampir bile olsam damı. Tekrar onun sesiyle irkildim.
'' Bir şeyin mi var senin ? Dalıp gittin.''
Daniel'ın sesiyle kendime geldim.
'' Aaa.hayır gayet iyiyim. Gerçekten çok merak ettim Daniel bu tedavi nedir ?''
Daniel elleriyle omuzlarımdan tutup, gözlerimin içine bakarak,
'' Senin iyi olmanın tek bir yolu var. Orijinal bir vampirin kanı gerekiyor.''
Daniel tedavi metodunu söyledikten sonra ağzım açık bir şekilde kendisine bakıyordum. Vampir kanının üzerimde yarattığı şaşkınlığı atarak,
'' Ne yani şimdi orijinal vampir mi bulacağız. Peki sence o buna razı olacak mı ? Bak ben sana şimdiden söyleyeyim bu iş olmaz.''
Yarattığım olumsuz tablo karşısında Daniel sakinliğini koruyarak,
''Angel senin kurtulmanın tek yolu bu. Ya o vampir kanını vücuduna alacaksın ya da yavaş yavaş sende onlardan birisi olup, masum insanların kanıyla besleneceksin.''
Masum insanların kanıyla beslenme fikri irademi kırmış, çaresiz bir biçimde bu fikri kabul etmeme neden olmuştu. Kafama takılan soru işaretlerinden kurtulmam gerekliydi.
'' Daniel peki planın nedir ? Nasıl olacak bu ?
Çenemden tutup başımı yukarı kaldırdı. Gözlerimin içine bakarak ,
''Bana güvenmeni istiyorum. İhtiyacın olan şeyi sana bulacağım.''
Dudaklarımız birbirine kavuşmuştu. Daniel beni öperken bütün hücrelerim harekete geçiyordu. Beni güçlü bir şekilde kucağına alıp yatağa götürdü. Tenime dokunduğu zaman beynimde kıvılcımlar çakıyordu. Bütün bu güzellik bir anda bozuldu. Sivri dişlerim çıkmış ve Daniel'ın dudağına geçmişti. Kuşkusuz canı yanmış olacak ki bir anda üzerimden kalktı. Bende ayağa kalkıp aynaya baktığımda gözlerimin kan kırmızı olduğunu ve sivri dişlerimin gerçekleriyle yüzleşmiştim. Daniel tekrar yanıma sokularak,
''Bu senin suçun değil. Heyecan, korku,panik, öfke, şehvet bunlar gibi duygular seni harekete geçiriyor. Bu yüzden şu tedaviyi bir an önce yapalım.''
Gerçekten de biran önce başlamak istemiştim. Bu şekilde Daniel ile olamazdım. Ona zarar vermekten korkmuştum. Bende kendimden emin bir şekilde,
'' Ne gerekiyorsa yapalım.''
Daniel bana elini uzattı. Tabi bende onu karşılıksız bırakamazdım. İkimizde aynı anda,
'' Anlaştık o zaman.''
Daniel kafasındaki planı anlatmaya başladı.
'' Bize orijinal bir vampir gerekli. Sonradan dönüşmüş olmayacak. Tanıdığımız tek bir orijinal var o da Elric.''
Elric'in ismini bile duymam midemin bulanmasına yetmişti de artmıştı bile. Günün birinde ona ihtiyacım olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Daniel devam etti.
'' Angel bu süreçte senden tek istediğim dürtülerine hakim olman. Biliyorsun tek bir sefer bile beslenirsen bir daha dönüşün olmayacak. Vampirlerin kanının tedavi edici bir özelliği var. Eğer sen beslenmeden onu sana ulaştırabilirsek her şey eskisi gibi olacak.''
Artık eski Angel olmaya ihtiyacım vardı. Vücudumdan bir an önce bu laneti atmak istiyordum.
'' Tamam Daniel ne gerekiyorsa yapacağım.''
Daniel anlıma bir öpücük kondurup penceremden çıkıp gitti. Bir yönden içimde bir rahatlama olmuştu. Diğer taraftan da Elric' e nasıl ulaşacaktık. Her ne olursa olsun bir şey kesindi onlardan biri olmayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY KARDEŞLİĞİ-2 ŞAFAK SÖKMEDEN
WerewolfDolunaydaki savaştan sonra vampirler tarafından ısırılan Angel ,artık eski hayatını yaşayamayacaktır.Margaret'ın yaptığı tedavi nereye kadar faydalı olacaktır.Daniel ve kardeşleri nelerle karşılacaklardı.Eski düşmanlar kapanan hesapları açacaklarmıy...