Tanrının hepimiz için bir planı vardır. Yolculuğumuz nerede başlayacak, nerede son bulacak ? Onun evinde başıma gelenler ve sonrası , benim daha yolculuğumun, umutlarımın bitmediğinin kanıtıydı.
Yorgunum çok yorgunum. Damarlarım da akan , kan değil sanki nefret tohumlarıydı. İyiden iyiye dönüşümüm ilerlemeye devam ediyor. Kilisede yaptığım sorumsuzluk herkesi yeniden vampirlerle karşı karşıya getirmişti. Oraya tek başıma gitmemeliydim. Filbertayı, Daniel'ı ve diğerlerini , herkesi tehlikeye attım. Eğer onlara bir şey olsaydı kendimi asla affetmeyecektim. Yanan şömine ateşine derin derin bakarak olanları düşünüyorum. Kiliseden ayrılalı bir saatten biraz fazla olmuştu. Ormanlık alandaki bir çiftlik evine gelmiştik. Hava sanki biranda soğumuştu. Yılın bu zamanları çiftlik evlerinin olduğu yerler, şehirden daha serin olurdu. Filberta mutfakta hazırladığı bir fincan sıcak kahveyi bana uzattı.
'' Ann biraz kahve sana iyi gelecek.''
Kahveden bir yudum aldıktan sonra gözüm duvardaki ahşap saate takıldı.
'' Daneil ve Taylor bizi bıraktılar fakat hala geri dönmediler.''
Lisa ayaklarını uzattığı sandalyeden doğrularak yanıma geldi.
''Bak bu yaptığının ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsun değil mi Angel ? Oraya asla tek başına gitmemeliydin. Philip seni kiliseye girerken görmese hiçbirimiz belki bir daha seni bulamayacaktık.''
Gözlerim buğulu bir şekilde şöminede yanan ateşe doğru daha derin bakmaya başladım. Yüzüme vuran ateşin ısısı beni yakmıyor, kalbimdeki pişmanlık duygusu asıl beni yakıyordu.
'' Haklısın Lisa. Yaptığım kabul edilebilir bir şey değildi. Özür dilerim.''
Dudaklarımdan sadece bu cümleler çıkabilmişti. Sonrasında gözlerimden nemlendi ve kendimi tutamadım. Lisa ve Filberta bana sarıldılar. Filberta saçlarımı okşayarak,
'' Angel her ne olursa olsun biz yanındayız.''
Bu sözleri o kadar içten söylemiş diki rahatlama duygusuyla kendimi daha fazla bıraktım. Lisa dikkat kesilerek,
'' Birileri geliyor''
Hemen kendimi toparlayıp, gözümdeki yaşları sildim. Kapı açıldığında Daniel, Taylor,Philip ve diğerleri eve girdiler. Hemen ayağa kalkarak Daniel'ın boynuna sarıldım.
'' Ne oldu Angel uzun zamandır görüşmemiş gibisin''
Yine yüzünde o muzip gülümsemesi vardı. Ona sarılmaya devam ederek,
'' Özür dilerim''
Sulu gözlülüğüm yine tutmuştu. Daniel elleriyle akıttığım yaşları silip , gözlerimin içine bakarak,
'' Tamam geçti Angel. Hepimiz buradayız.''
'' Elric ve Haley keçtı. Kendilerinden bir iz bulamadık. Fakat bu gece epey adam kaybettiler.''
Philipi'in sözleri bana unuttuğum bir şeyi hatırlattı. Beni kiliseye girerken gören ve kurtulmamı sağlayan oydu.
'' Teşekkür ederim Philip her şey için. Hepinize teşekkür ederim.''
Philip hafif gülümseyip kahvesinden bir yudum aldı. Elric ve Haley yine kaçmayı başarmıştı. Bu da açık olarak benim hala tehdit altında olduğumun göstergesiydi. Philip yanındaki diğer kurtlarla bir şeyler konuşuyordu. Bu kurtlardan bir kaçını dolunaydaki savaşta görmüştüm. Diğerlerini ise ilk defa görüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY KARDEŞLİĞİ-2 ŞAFAK SÖKMEDEN
WerewolfDolunaydaki savaştan sonra vampirler tarafından ısırılan Angel ,artık eski hayatını yaşayamayacaktır.Margaret'ın yaptığı tedavi nereye kadar faydalı olacaktır.Daniel ve kardeşleri nelerle karşılacaklardı.Eski düşmanlar kapanan hesapları açacaklarmıy...