Ders arasında tuvalete gitmek için sınıftan çıktım. Koridorda ilerlerken arkamdan birisi seslendi bana. ''Angel..Angel'' arkamı dönüp baktığımda kendisini yırtanın Erica olduğunu gördüm.Bana doğru hızlı adımlarla gelmeye başladı. Yanıma gelir gelmez ne kadar sevinçli olduğunu anladım. Merakımı gizleyemeyerek,
''Erica ne oldu bugün sana? Bakıyorum çok mutlusun. Derin bir nefes aldıktan sonra çığlık atar gibi,
''Ann inanamazsın ne oldu bil bakalım?'' Anlamadığım için kafamı sağa sola sallamakla yetindim.Erica tekrar yüksek sesle,
''Taylor bana çıkma teklif etti inanabiliyor musun? Tanrım sevinçten şimdi düşüp bayılacağım.'' Ne kadar heyecanlı olduğunu görebiliyordum fakat etraftakilerin bakması çok fazla hoşuma gitmemişti.Ericanın kolundan tutarak,
''Biraz sakin olmalısın. Herkes bize bakıyor. Kafeteryaya gidelim orada detaylıca konuşuruz.'' Beni onaylayan Erica koluma girerek kafeteryanın yolunu tuttuk.Birer kahve alır almaz boş bir masa bularak, konuşmaya başladık. Erica heyecanlı bir şekilde anlatmaya başladı. ''Ann bugün sabah Taylor yanıma geldi ve benimle ilgili baş başa konuşmak istediğini söyledi.'' Bende detayları merak etmiştim. Eğer Taylor, Erica ya çıkma teklif edecekse bundan haberim olur diye düşünmüştüm. Bende heyecanla ''Eee nasıl oldu hiç beklemiyordum.'' Erica aynı heyecanla anlatmaya devam etti. ''Bahçede baş başa konuşmak için futbol sahasının oradaki banklara gittik. Taylor benden hoşlandığını ve benimle olmak istediğini söyledi. Tanrım Angel o an kalbim yerinden fırlayacaktı.'' Nedense bende bir anda heyecanlanmıştım. Sonuçta Ericanın Taylor dan hoşlandığını biliyordum. Fakat bunu Taylor dan beklemiyordum. Erica detayları anlatnaya devam ederken, gözüm kafeteryanın kapısına takıldı. İçeriye Kelven Wood girmişti. Dönem başında benimle tartışması onun için pekte iyi olmamıştı.Ayrıca Haley ile beraber hareket ediyordu. Buna rağmen kendisini uzun zaman görmemiştim. Dikkatimi başka yere verdiğimi fark eden Erica,
''Angel nereye bakıyorsun sen? Beni dinlemiyor musun? Hey! Orda mısın?'' Bir an geçmişte olanları zihnimde canlandırmış,Erica nın uyarılarıyla masaya dönmüştüm. ''Pardon Erica. Kapıdan girene baksana.'' Erica merakla arkasına döndü ve aynı hızla tekrar bana bakarak,
''Ann bu Kelven. Bayadır ortalarda yoktu. Okula gelmiyordu. Hayret yalnız dolaşıyor. Haley nerede acaba?'' Ericanın arka arkaya gelen sorularının cevaplarını bende çok merak ediyordum. Dolunay zamanında da ortalarda yoktu. Acaba vampirlerle görüşmüyor muydu? Yada daha farklı bir şey, kesin olan şey ise yakında bunu mutlaka öğreneceğimizdi. Kelven ortadan kaybolunca onunla ilgili olan konuda kapanmıştı. Aklıma yine dolunayda ısırılmam ve hala dönüşümümün yavaşta olsa devam etmesi gelmişti. Moralimin bozulduğunu anlayan Erica, '' Ann hala aynı şeyimi düşünüyorsun?'' Ben çok fazla tepki vermeyince aklımdakileri anlamıştı.'' Tatlım sıkma canını, biliyorum senin için çok zor ama Margaret ve Filberta gece gündüz bunun için çalışıyorlar.'' Evet onlara ne kadar teşekkür etsem azdı. Isırıldığım günden buyana benim için yaptıklarına minnettardım. Bu süreçte arkadaşlarım ve Daniel beni hiç yalnız bırakmamışlardı. Biz konuşmamıza devam ederken Lisa masamıza geldi. ''Naber kızlar ? Nasıl gidiyor.'' Elindeki meyve suyundan bir fırt çekerek yanımıza oturdu. ''Kızlar bu akşam ne yapıyorsunuz bir planınız var mı ?'' Erica ve ben göz göze gelerek, '' Hayır bir planın mı var? '' dedim. Lisa çok gizli bir bilgi veriyor gibi, '' Konuştuklarımız aramızda kalsın yani en azından akşama kadar. Bugün amcam Philip'in doğum günü ve onun için Sanchez'in mekanında ufak bir parti vermek istiyoruz.'' Erica ve ben aynı anda ''Parti mi?'' Bunun bana iyi gelebileceğini düşündüm. Lisa akşam için söz alarak yanımızdan ayrıldı. Erica ile beraber masadan kalkarak ders alacağımız sınıflara ayrıldık.
Okul sonrası eve gelerek hemen duşa girdim. Ardından bir şeyler atıştırdıktan sonra, akşam için ne giyeceğime baktım. Sanchez'in mekanında olacaktı bu yüzden de çok fazla abartmak istemedim. Makyajımı yapıp, blue-jean ve sade bir body gidim. Akşam olmak üzereydi. Kapının açılmasıyla annemin sesini duydum. ''Angel tatlım evde misin? '' Merdivenlerden aşağı inip annemin elindeki poşetleri alıp mutfağa koydum. Annem meraklı bir şekilde,
'' Bir yere mi gidiyorsun ?''
'' Evet anne bugün Danei'ın amcasının doğum günü Lisa bizi de davet etti Sanches'in mekanında olacağız.'' Annem biraz buruk bir şekilde, '' Tatlım bu akşam beraber olsaydık. Artık çoğu zaman Filberta da kalıyorsun baban bu duruma kızmaya başladı haberin olsun.'' Aslında Daneil da kalıyordum zaten bunu öğrenmeleri benim sonum olurdu. Bütün sevimliliği takınarak, ''Anne yapma lütfen gerçekten gitmeliyim. Söz veriyorum yarın akşam beraber olacağız.'' Hemen çantamı ve arabamın anahtarını alarak kendimi dışarı attım. Arabanın kontağını çevirir çevirmez Sanchez'in mekanına doğru yola çıktım. İçeriye girer girmez Lisa beni karşıladı.
''Hoş geldin Angel. Gel şu masaya oturalım birazdan diğerleri de burada olacaklar.'' Birer içecek sipariş edip bir köşeye oturduk. Lisa ile sohbet ederken vücudumu ateş basmaya başladı. '' Tanrım burası çok sıcak değil mi?'' Lisa yüzüme biraz tedirgin bir şekilde baktı. '' Olabilir Angel ben çok hissetmedim ama...'' Tam esnada kapı açıldı ve içeriye Daniel girdi. O yanıma yaklaşırken bende ayağa kalktım. Öpüşme faslının ardından yanımıza oturdu. '' Naber Angel bugün neler yaptınız.'' Daniel bugün okula gelmemişti. Rutin geçen günü anlattıktan sonra diğer misafirlerde kapıdan içeriye girdi. Bayan Margaret,Filberta,dolunayda gördüğüm bazı kurt adamlarda buradaydı. Kapıdan içeriye bir çift el ele girmişti. Bunlar Taylor ve Ericaydı.Herkes hep bir ağızdan, '''oooo'' diye bir tepki verdi. Son hazırlıklar yapılıyordu. Pastalar,mumlar ve içeceler. Philip kapıdan içeriye girer girmez ışıklar söndürüldü.Doğum günü seremonisinin ardından lavaboya gitmek için masadan kalktım. Yürürken vücudumdaki yanma artmış, ağzımda tuhaf bir his uyanmıştı. Tuvalete girdiğimde damarlarım ın çekildiğini hissettim. Başımda inanılmaz bir basınç vardı. Ağzımın içi iyice acımaya başlamış damaklarım yırtılırcasına acımıştı. Kendimi zorla dışarıya attım. Elimi yüzümü yıkayıp aynaya baktığımda gözlerime inanamadım. Kan kırmızı gözler ve sivri dişler belirmişti. Tanrım bir vampire dönüşmüştüm. Korku dolu anlar yaşarken tuvaletin kapısı açıldı. İçeriye giren Filbertaydı.
'' Angel sakin olmalısın. Margaret'ın yanında hazırladığımız formül var alıp döneceğim.'' Filberta tuvaletten çıkarken, yanmalarım azalmış ıstırabım dinmişti. Fakat kırmızı gözler ve sivri dişler hala yerindeydi. Duyularım artmış,içeride konuşulanlar kahkahalar kulaklarımda çınlamaya başlamıştı. Bir anda içime vahşi bir içgüdü hakim oldu. Deli gibi susamaya başlamıştım. Bunun ne anlama geldiğini biliyordum. Biraz önce dışarıya çıkan Filberta içeriye geldi. Kalp atışlarını duyabiliyor, damarlarında dolaşan kanı hissedebiliyordum. Ani bir hamleyle Filberta ya saldırdım. Amacım boynunu ısırıp kanının tadına bakmaktı. Kasıklarıma atılan tekmeyle kendimi yerde bulmuştum, fakat vazgeçmeyecektim. Saldırmak için tekrar harekete geçtiğimde Filberta bir şeyler fısıldadı ve kıpırdayamaz hale geldim. Filberta içeriye var gücüyle bağırıyordu. ''Margaret! Margaret!'' Ben inanılmaz bir şekilde kahkaha attım. '' Seni duyamayacaklar Filberta. Beni ne kadar daha burada tutacaksın acemi cadı. Çok geçmeden bayan Margaret ve Daniel içeriye girdi. Beni gören yaşlı kadın. ''Aman tanrım!'' diye bir tepkide bulundu. Daniel'ı görünce içimdeki aşk sevgi nefrete dönüşüvermişti. Kurtlarla vampirler arasında ezeli bir rekabet vardı. İçgüdüsel olarak onu düşman ve tehdit ilan ediyordum. Daniel hızlı bir şekilde yanıma gelerek beni sıkıca kavradı. Onu ısırmak için uğraşıyordum. Margaret ve Filberta da harekete geçerek beni neredeyse felç durumuna getirmişlerdi. Daniel çenemi tutarak formülü zorla ağzıma tıkıştırdı. Bu esnada sadece bağırabiliyor ve hayvani sesler çıkarıyordum. Çok fazla geçmeden nabzımın düştüğünü, bilincimin açıldığını hissettim. Büyüyü kaldıran Margaret başucuma çömeldi. '' Merak etme Angel eninde sonunda seni iyileştireceğiz. Daniel artık tehlikeli olmaya başladı. Eğer bir kere beslenirse eskisi gibi asla olamayacak. Bu tedavinin temeli bu. Dönüşümünü tamamlaması için beslenmesi şart. Biz bir çare bulana kadar kendisine hakim olması gerekiyor.'' Daniel benim gözlerimin içine bakarak,
'' Angel iyi olacaksın sana söz veriyorum.'' Daniel'ın boynuna sarılarak ağlamaya başladım. Kendimi kontrol edemeyip Filberta ya saldırmıştım. Onu öldürebileceğim düşüncesi beni mahvediyordu. Daniel'ın kollarında ağlarken içimden kendime söz veriyordum. Kendimi kontrol edene kadar savaşacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY KARDEŞLİĞİ-2 ŞAFAK SÖKMEDEN
Hombres LoboDolunaydaki savaştan sonra vampirler tarafından ısırılan Angel ,artık eski hayatını yaşayamayacaktır.Margaret'ın yaptığı tedavi nereye kadar faydalı olacaktır.Daniel ve kardeşleri nelerle karşılacaklardı.Eski düşmanlar kapanan hesapları açacaklarmıy...