Bölüm 1

226 15 40
                                    

O sabah yine her zamanki gibi neşesiz ve hayattan bezmiş bir surat ifadesiyle uyandım. Her zaman böyleydim. Annemi kaybettiğimden beri böyle olduğum şüphesiz ki doğruydu. Sadece babama belli etmiyordum.
Bazen soruyordum kendime. Ben kimim diye. Ben kim miyim? Güzel soru. Ben küçük yaşta annesini kaybeden ve onun sevgi ve şefkatinden yoksun büyümüş bir genç kızdım. Birini sevmiş ama ondan bu sevgiyi görememiş ve yüz üstü bırakılmış bir genç kızdım. Hayatın yüzüne gülmediği bir genç kızdım ben. Bunları hak edecek bir şey yapmamıştım. En azından ben öyle düşünüyordum. Bu hayatta hiç umudum yoktu ve bir umut üzerine yaşamıyordum. Fazlasıyla yıpranmış ve çökmüştüm. Annem geri gelmeyecekti. Bunu biliyordum fakat yine de yüreğimde bir yer acıyordu,sızlıyordu. Eminim ki hayat benim yüzüme asla gülmeyecekti. Bu yüzden gerçekten hiç mutlu olmamıştım ve dertlerimi paylaşabileceğim kimse bulamamıştım. Çevremde herkes gayet mutluydu. Onlara hep de imrenmiştim zaten.
Lafı fazla uzatıp canınızı sıkmak istemiyorum daha fazla. Kısaca söyleyecek olursam daha genç olmama rağmen fazlasıyla yıpranmış bir genç kızdım ben...
Her sabah yaptığım şeylerden biri de güne sahte bir gülümsemeyle başlamaktır. Bugün de her zamankinden farksızdı. En başta yüzümü yıkadım ve kendime geldim.
Daha sonra rahat kıyafetler giydim. Oldukça erken kalkmıştım ve yürüyüşe çıkmaya karar vermiştim. Temiz hava almak bana iyi gelirdi. Bu hep böyleydi. Hazır olduğumda yürüyüşe çıktım. Bu kesinlikle bana iyi gelmişti. Evin içinde tıkılı kalmak bana iyi gelmiyordu ve mantıklı düşünemiyordum. Temiz havayı içime çektim ve yürüyüşün keyfini çıkardım.
                        *************
Geldiğimde babam hala uyuyordu. Ben de ona güzel bir kahvaltı hazırlamaya karar verdim. Babam çok çalışıyordu ve eve yorgun olarak geliyordu. Bazen onu göremediğim bile oluyordu. Onun için de üzülmemek elde değildi. Ben de bu yüzden güzel bir kahvaltı hazırlayıp onu hoşnut etmek istedim.
Serpme bir kahvaltı hazırladım. Yumurtalarımız hazırdı. Peynir,zeytin,domates,salam vs. her şey hazırdı. Çok geç olmadan babamı uyandırmam gerekiyordu.
Babamın odasına gittiğimde babam horul horuk uyuyordu. Daha fazla dayanamadım ve gürültü çıkardım fakat bu gürültü normal bir gürültü değildi. Ben babamın yerinde olsam kendime gıcık olurdum ve kendimi pataklardım. Tuhaf bir benzetmeydi evet kabul ediyorum.
Neyse ki ben bu saçmalıkları düşünürken babam çoktan kalkmıştı.
İkimiz beraber kahvaltı masasına doğru ilerledik. Babam halinden hoşnuta benziyordu çünkü yüzünde hafif bir tebessüm belirmişti.
"Benim kızım bana kahvaltı hazırlarmış!!" diyerek beni şımartıyordu güya. Ben kolay kolay şımarmazdım. O yüzden babamın söylediklerini umursamadım. Kahvaltı masasına oturduk ve kahvaltımızı yapmaya başladık. Etrafa sessizlik hakimdi. Babam susuyordu,aynı şekilde ben de öyle. Zaten pek konuşasım yoktu açıkçası. Bu yüzden tek kelime etmedim.
Kahvaltımız bittiğinde babam masayı toplamama yardım etti. Babam yardıma ihtiyacım olduğunda bana yardım ederdi,aynı şekilde ben de ona. Bu evde bu alışkanlık yıllardır devam ediyordu.
Masayı toplama işi bittiğinde babamdan izin isteyip odama çıktım. Bugün bir planım yoktu. Ben de odamda yalnız kalıp müzik dinlemek ve kitap okumak istedim. Bu ikiliye bayılıyordum. İkisi de beni bambaşka bir dünyaya götürüyordu ve ben bu dünyadan gerçek dünyaya dönmek istemiyordum.
Slow bir müzik açtım ve kitabı okumaya başladım. Yaklaşık yarım saat kadar yapabilmiştim bu işi. Çünkü aniden çalan telefonum bütün planımı mahvetmişti.
Arayana baktığımda Ece arıyordu. En yakın arkadaşım olur kendisi. Herhalde bugün boştu ve bir planı yoktu. Telefonu açtığımda tahminimde yanılmadığımı anladım. Buluşmak istiyordu. Küçük bir kafede buluşacaktık. Anlatmak istediği şeyleri vardı. Meraklandım açıkçası ve alelacele toparlandım. Kendime ve ayrıca saçıma biraz çeki düzen verdim. Görünüşe bakılırsa pek fena sayılmazdım.
Aşağıya indiğimde babam neredeyse hazırdı. Yine işe gidecekti. Umarım bugün geç dönmez çünkü son birkaç gündür evde yalnızdım ve bu durumdan sıkılmıştım.
"Baba ben Eceyle buluşacağım çıkmam gerek" diyerek babamın yanağına bir öpücük kondurdum ve yola koyuldum.

*Evet arkadaşlar bu benim ilk kitabım ve dolayısıyla kitabımın ilk bölümü. Amatörce olabilir fakat kendimi geliştirmeye çalışacağım.Umarım beğenmişsinizdir. Hoşçakalınn😘*

Tek Umudum SensinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin