Bölüm 6

67 6 10
                                    

Su
Parti başlamıştı. Herkes keyifli gözüküyordu. Ece'ye baktığımda o parti ortamına alışmıştı bile. Sadece bunu bana belli etmemeye çalışıyordu. Bu haline daha fazla dayanamadım ve onunla konuşmaya karar verdim.
"Ece parti ortamına alıştığını biliyorum. Bunu benden saklamaya çalışma. Ben masada tek kalabilirim zaten buralardayım"diyerek bir açıklamada bulundum. Benim yüzümden eğlencesini kısıtlamasını istemiyordum.
"Su buraya seni boş yere getirmedim. Sen de eğlenmelisin. Bu yüzden seni burada yalnız bırakmak istemiyorum."diyerek yanıt verdi.
Ahh,hadi ama!! Neyim varmış ki benim? Gayet de yalnız kalıp eğlenebilirdim.
"Ece hadi git diyorsam git ve benim sabrımı sınama istersen!"diyerek çıkıştım ona. O da kısa süreli bir bakış attıktan sonra gitti. Böylece ben de yalnız kaldım.
Birkaç dakika boyunca sıkılarak bekledim. Daha sonra Ece'nin yanıma bir çocukla yaklaştığını gördüm. Bu çocuğu tanımıyordum. Ah, bu kız tanımadığı kişileri ne diye masamıza getirirdi ki!!!! Üstelik parti başlayalı daha birkaç dakika olmuştu.
"Su bak bu yeni arkadaşım!! Çok iyi birisine benziyor ve çok iyi anlaşıyoruz. Sen de bize katılmak ister misin?"
Ece beni iyice sinir etmişti. Onu bir köşeye çektim ve sinirli bir şekilde konuştum.
"Ece bunu nasıl yapabilirsin! Daha o çocuğu tanımıyorsun bile. Kendini fazla kaptırma bu partiye."
"Ne olacak ki Su? Sen eğlenmiyorsun diye benim hakkımı kısıtlayamazsın!"diye bağırdı bana ve o çocuğun yanına gitti.
Öfkeliydim Ece'ye. Hem de çok. Sakinleşmeye çalıştım. O çocuğu Ece'nin yanından almalıydım.
Gözlerimle onları aradım ve bulmam uzun zaman sürmedi.
İçki içiyorlardı ve sohbet ediyorlardı. Ece ise kahkahalarla gülüyordu. Halinden memnundu hanımefendi.
Hemen yanlarına gidip Ece'yi zorla buraya getiremezdim tabi. Zaten kendinde değildi ve sarhoş oluyordu. Parti başlayalı çok uzun zaman olmamıştı ve bu kız hemen içkilere sarılıp tanımadığı kişilerle kaynaşmaya başlamıştı.
Ben bunları düşünürken birden Can'ı yanımda dikilirken bulmuştum. Korkmuştum tabii ama bunu belli etmemeye çalıştım.
"Pardon Su korkuttuysam özür dilerim. Seni burada yalnız başına gördüm ve yanına gelmek istedim. İstersen birlikte vakit geçirebiliriz tabi senin için bir sakıncası yoksa?"
"Benim için bir sakıncası yok elbet fakat bir sorunumuz var."
"Sorun mu? Bana da söylersen belki bir yardımım dokunabilir."
"Sorun Ece."diyerek Ece'yi işaret ettim. Ece gittikçe sarhoş olmuştu ve o çocukla dans ediyordu.
Can bu lanet manzarayı gördükten sonra bana döndü.
"Tamam bu sorunu halledeceğim. Sen bir köşeye geç ve beni bekle."
Başımı olumlu anlamda salladım ve bir köşeye geçtim. Bu köşeden her yer gözüküyordu.
Aniden Can'ı gördüm. O çocukla konuşuyordu ve öfkeli gözüküyordu.
Çocukla anlaşamamışlardı sanırım. Can bir hışımla çıkardı çocuğu dışarıya.
Biraz endişelenmiştim açıkçası. Daha sonra Ece geldi yanıma. Çok öfkeliydi ve olacakları tahmin edebiliyordum. Geldiğinde kolumu tuttu sertçe.
"Senin benim hayatıma karışmak ne haddine! Senin hayatın mahfolmuş zaten benimkini de mahvetme!"
Bu sözlerden sonra gözlerim dolmuştu. Ece dışarıya çıktı.
O sırada Can bizi görmüştü ve Ece'nin yanına gitti.
Can'a ihtiyacım vardı ve onu bekliyordum. O sırada gözlerim birisine takıldı. Bu o çocuktu... O gün çarptığım ve terslediğim çocuk.
                    *****************
Ateş
Mert etrafındaki kızlarla ilgilenirken ben ise çok sıkılmıştım. Sadece önümdeki içeceği içmekle meşguldüm. Kafamı kaldırdığım tam o anda o kızı gördüm. Çarptığım ve gıcık kaptığım o kızı. Kız güzel ve zarif görünüyordu fakat yüzü gülmüyordu.
Ağlayacak gibiydi. Ben kızı incelerken birden göz göze gelmiştik. O anda ağzımdaki içeceği zor yuttum.
Böylesine bir tesadüf nasıl olabilirdi ve o neden böyle üzgündü? Bu soruların cevabını bulmalıydım.

Tek Umudum SensinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin