Bölüm 4

98 7 19
                                    

Su
Ece ile beraber yola çıkmıştık. Parti yarın akşamdı ve Ece onlarda kalmamı istemişti. Çünkü ertesi gün hazırlanmaya başlayacaktık.
Ece gerçekten süslenmeyi seven birisiydi. Güzelliğe önem verirdi. Sık sık makyaj yapardı. Ben onu olduğu gibi seviyordum fakat fazla makyaj yapmak bana iyi bir fikir gibi gelmiyordu.
Ben ise doğal güzelliği tercih eden biriydim. Sadece özel günlerde makyaj yapardım. O da hafif bir makyaj olurdu.
Ece benim güzel olduğumu düşünüyor ve bu güzelliği değerlendirmemi istiyordu. Bu yüzden beni bu partiye hazırlamak istemişti.
Ben de çaresiz kabul ettim tabi ki. Şimdi ise kalkmış Ecelerin evine doğru yol alıyorduk.
"Bugün bizde kal Su. Yarın vakit kaybetmeden hazırlanmış oluruz hem de bu akşam bir şeyler yaparız." diyerek bana döndü. Bunu kabul edebilirdim sanırım. Babam bu akşam geç gelecekti ve ben evde yalnız kalmaktan hoşlanmıyordum.
"Aslında bana uygun fakat babama haber vermem gerek meraklanmasın."dedim ve telefonumu çıkardım. Babam birkaç dakika sonra açtı telefonu. Aslında pek fazla geciktirmezdi aramalarını,bu yüzden bu durumdan biraz şüphelenmiştim.
"Saçmalama Su ne olabilir ki geciktirdiyse?" diye geçirdim içimden.
Daha sonra kendime geldim ve babama bugün Ece'de kalacağımı söyledim. Babam da kabul etti tabii. Ece ile çok yakın arkadaşlar olduğumuzu biliyordu.
Uzatmadım ve telefonu kapattım. Bu arada Ecelerin evinin kapısına gelmiştik bile. Ece cebinden anahtarını çıkardı ve kapıyı açtı.
İçeri girdiğimizde bir koltuğa oturdum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Ece "Ne oldu şimdi sana?"diyerek bana döndü.
"Sıkıldım ve ne yapacağımı bilmiyorum." dedim somurtarak. Ece düşündü ve bir anda yüzü güldü. Fikir bulmuş olmalıydı.
"Film izleyelim."dedi. Olabilirdi aslında.
"Olabilir ama romantik bir film olmayacak."diye tembih ettim. Romantik filmleri sevmiyordum. Aksiyon daha iyiydi veya korku...
Her ne olursa olsun romantik olmasındı.
Ece başını olumlu anlamda salladı fakat  söylediğimden pek hoşnut görünmüyordu.
Ben film seçerken Ece de patlamış mısırı getirdi. Filmi seçtim ve izlemeye koyulduk.
                         *************
Film bittiğinde üzerimde bir yorgunluk hissettim. Uykum vardı. Ece'nin annesi ve babası evde olmadığı için biraz daha rahat davranıyordum.
Ece'nin odasına çıktım ve dolabından rahat bir şeyler giydim. Ece de yalnız kalmaktan sıkılmış olacak ki yanıma geldi.
Ece yatağımı hazırladıktan sonra ona teşekkür ettim ve hemen yatağa girdim. Ece de kendi yatağındaydı fakat bana bir şeyler sormak istiyormuş gibi bir hali vardı.
"Ece bana sormak isteyeceğin bir şey mi var?"diye sorarak onu sıkıntısından biraz kurtarmıştım. Şimdi o sıkıntılı yüz ifadesi gitmiş soracağı soruya hazırlanıyordu.
"Bugün gelirken birisine çarptığını söylemiştin. Yakışıklı mıydı söylesene."dedi ve sonra bana döndü. Off bu kızın aklı niye böyle şeylere çalışıyor yaa?!! Sabahki olayı niye unutmayıp hatırlatır ki bir insan? Hem de önemsiz bir şey sormuştu.
Sinirlendim.
Ece'ye döndüm.
"Kızım sanane bundan ya,sanane! Yakışıklı olursa ne yapacaksın ev adresini mi bulacaksın?"diye sordum.
"Ya sorduk işte ne olur cevap versen sanki? Benim ilgim var belki yakışıklı erkeklere ya karışmasana!"diye tersledi beni.
"Ya tamam yakışıklıydı ne yapacaksın? Ben yatıyorum."dedim ve uyumaya hazırlandım.
"Bence sen ondan etkilenmiş olabilirsin. Belki o da senden etkilenmişdir."dedi. Ona döndüğümde yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Bana bakıyordu.
Anlamıyorum ben bu kızı ya. Bir çarpıştık diye o çocuktan hoşlanamazdım. Bu saçmalıktı.
Yastığı Ece'ye fırlattım. En başta afalladı. Sonra o da bana fırlattı yastığı. Sonra bu olay bir yastık savaşına dönüştü.
Birkaç dakika sonra yorgun düşmüştüm. Ece'ye baktığımda pes etmişti. Ben de son bir kez daha vurdum ve yatağa gittim.
Ece de cevabını almış olacak ki oflayarak yatağına gitti.
Ben de onu umursamayarak kendimi uykunun kollarına bıraktım.
                      ♤♤♤♤♤♤♤♤♤
Ateş
Eve geldiğimde kendimi hemen bir koltuğa atmıştım. Mert de arkamdan kapıyı kapatmış ve yanıma gelmişti. O  da bir koltuğa oturdu. Kısa süre sonra yeterince dinlendiğimi düşünerek dolaba yönelmiştim. Atıştırmalık bir şeyler alarak koltuğa tekrar oturdum ve yemeye başladım.
Mert ise heyecanlı bir şekilde partinin güzel olacağını söylüyordu.
"Çok heyecanlı olacak ne demezsin"diyerek mırıldandım. O ise beni duymamıştı. Ben de bir şey demeden önümdekileri yemeye devam ettim.

Umarım bu bölümü de sevmişsinizdir. Yakında sınavlar başlayacağı için çok fazla bölüm gelemeyebilir. Umarım anlayışla karşılarsınız. Bir sonraki bölümde görüşürüz.

Tek Umudum SensinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin