Fake Princess/Prince[ChanBaek]

Episode XI

Genç yeni evli çift uçaktan indiğinden beri iki saat geçişti. Chanyeol odanın balkonundaki sandalyede okyanusunun göz alıcı maviliğine dalmışken Hyun -Ae kendini  kırmızı yatağa atmış açık camdan durgun kocasını (!)izliyordu.

Olay ne bilmiyordu ama Chanyeolun bu durumu nedense hoşuna gitmemişti. Gazeteci tarafı ne kadar daha fazla irdelemek istese de Baekhyun şuan o tarafını duymak istemiyordu. Sadece her zaman yüzü gülen adamın neden geldiklerinden beri yüzünün asık olduğunu merak ediyordu saf bir duyguyla.

Chanyeolun dikkatini çekmek için  kafasının üzerinde yanan ampul ile yataktan inip yere oturduktan sonra acı bir inleme bıraktı.

"Ahh... AHHH ...Ayağım acıyor ."diye çığlığının yükselmesiyle Chanyeol daldığı okyanustan irkilerek kendine geldiğinde aceleyle içeri geçti.
Etrafına bakarken Baekhyun onu görmediği için gözlerini devirse de dikkati çektiği için rahatlamış bir şekilde  şortunu çekiştirmeye çalıştı.

"Aptal buradayım. O kadar küçük değilim ben hıh!''diye yüzü asmıştı ki Chanyeol kaymaya başlayan şortunu tutup gülerek yanına oturdu. Ama yine de  Baekhyun bu gülüşlerin her zamanki gülüşler olmadığını bilecek kadar tanımıştı onu.

"Benim karıcım neden inliyordu bakım? "Diye sinsice sırıtıp sorduğunda Baekhyun kafasına bir tane geçirerek  susturdu.

"Ne inlemesi be ayağımı burktum ayağımıııı  ayağımıııııııı! "diye sinirle söylenip dudaklarını büzdüğün de Chanyeollun neşesi biraz olsun  yerine gelmişti

''Tüh bende balayındayız diye belki yani azdırmak için yaptın sandım'' diye gülüp Baekhyunun bacağını önüne aldığında Baekhyun bacaklarında pürüzlü ama yumuşak elle irkilmişti.

Chanyeolun soğuk elleri sıcak tenini okşarken gözlerinin önüne onu deli gibi öpüşü gelmiş istemsizce yarı açık ağzından bir inleme kaçmıştı.

Chanyeol önünde gözleri kapalı, ağzı açık ve inleyen bir Hyun-Ae ile tam yoldan çıkmak üzereydi.

''Şşt geçecek minik karıcım. ''Diye konuşurken farkında olmadan ona yaklaşıyordu. Hyun-Ae ona her be yapıyorsa devam etmeliydi.
Yoksa Chanyeol şuan Krisle aynı otelde olduğunu ve tatilleri boyunca onu görmek zorunda olacağını unutamayacaktı.

Böyle söyleyince  Chanyeol daha fazla acı çektiğini düşünmeye başlamıştı. Kalbi ve beyni aynı anda o kadar karışıktı ki Hyun-Ae yi öpse her şeyin bir süre toz pembe olacağını bile düşünüyordu ve öylede yaptı.

Dudakları pembe dudaklara kapandığında bir an her şey beyaza boyanmıştı. Sadece Hyun -Ae vardı.

Baekhyun içinde durum pekte farklı sayılmazdı. O hetero bir erkekti. Bugüne kadar göz ucuyla dahi hiç bir erkeğe bakmamış etkilenmemişti.Bir kızın öpücüklerinden bile bu kadar etkilenmişti. 'Ama şimdi bu olan ne sikim' diye düşünmeye kendine vakit bile vermiyor sadece dudaklara konsantre olmuş gibi Chanyeolun kalın onu sömüren dudaklarına izin verip diliyle karşılıyordu.

'Lanet olsun bu çok iyi hissettiriyor 'diye düşünmesiyle Chanyeolun boynuna kollarını dolayıp üzerine çekmesiyle hatırladığı küçük detayla  onu hızla üzerinden itip soluğu odanın dışında aldı.

Nefes nefese kapıya yaslanmışken  ayaklarının titremesini önleyemiyordu.

''Lanet olsun eğer durmasaydık hıhhhh, ırzıma geçecekti "diye kendi kendine söylenirken onu  uzaktan kaşları çatılı izleyen adamı fark etmemişti.

Baekhyun eli hala göğüs kafesinin üzerindeyken kafasını biraz daha eğip önünde şişlik olup olmadığına  bakarken tedirgindi  eğer  şişlik varsa ve  Chanyeol hissetmişse diye dehşetle gözleri açılmış önünü yollarken her şeyin normal olduğunu görünce rahat bir nefes aldı.