Chanyeol dudaklarında gelişi güzel hareket eden dudaklara daha fazla karşı koyamayarak Baekhyunu kendine daha çok çekip karısının sırtında büyük parmaklarını dolaştırırken Hyun -Ae'nin bir an bulanan zihni berraklaşmaya başlıyordu.
İç sesleri delice kavgaya tutuşmuş yaptığının yanlış olduğunu bağırırken Baekhyun yüzünde dolaşan ellerle o mantıklı kısmı da saf dışı kalmıştı.
Elleri Chanyeol'un tişörtünün eteklerini bulduğunda hızla yukarı çekerek dudaklarını tekrar şuan onu mayıştıran dudaklara bastırarak daha fazla şehvetle öperken Chanyeol geriye doğru yaslanarak onu kendine üstüne çıkardığında şuan hissettiği sertliği düşünmek istemeyerek daha fazla arzuyla onu hissetmeye çalışıyordu.
Ama çalan zil ve koltuktan düşen bir Hyun -Ae ile hissetmek ve arzulamak kavramlarını bir süre daha bir arada kullanamayacağını bilerek sessizce onun yapacağı atağı beklemeyi tercih etti.
Baekhyun yere düşmenin verdiği acıyla yüzünü buruşturup Chanyeolle bakarken görüşüne şişmiş ve kenarında ince bir çizgi şeklinde dudaklarından aşağıya doğru akan kırmızı sıvıyla gözlerini büyütüp aynı hızla arkasını dönmesiyle Chanyeol gözlerini devirdi.Kapının tekrar çalmasıyla yere atılmış tişörtünü alarak odaya geçtiğinde Baekhyun kendini tokatlamakla meşguldü.
Biraz önce delicesine öpüşenin kendisi olduğuna inanamıyordu. Kyungsoo'ya hala kızlara ilgi duyduğunu söylerken şimdi yaptığına her hangi bir tanımlama bulamıyordu.
Sakinleşmeye çalışırken içeriden duyduğu seslere kulak kesilerek hemen üzerini düzeltip içeri geçtiğinde Krisin kapıda Chanyeolu umursamadan ona gülerek el sallamasıyla zoraki bir şekilde gülümseyerek içeriye doğru gitti.
" Kris bir şey mi oldu? "Diye ayakları titrese de Chanyeolun yanında durarak elini koluna geçirdiğinde Chanyeol bir an gözleri zarif ellere kaysa da oldukça gergindi.
"Hayır yüzüğünü düşürmüşsün "dediğinde Chanyeol bu sefer direk olarak evlilik yüzüklerinin olduğu parmağına baktığında kaşları çatılmıştı ve Baekhyun yüzüğün parmağında olmadığını yeni fark ediyordu.
"B-Ben-de onu arıyordum. Teşekkür ederim. "Diyerek Krisin avucundaki yüzü hızla alacakken Chanyeol ondan önce davranıp yüzüğü alarak Krisi kapı dışarı etmişti.
''Ne yapıyorsun? Neden kapıyı suratına kapattın?''diye çıkıştığın da Chanyeol bu sefer gerçekten sinirlenmeye başlamıştı.
''Önemli olan bu mu Hyun-Ae?''
''Evet Chanyeol önemli olan bu!'' Baekhyunun cevabıyla histerik bir kahkaha atarak aralarındaki mesafeyi açtı.
''Doğru ya sahte bir evlilik diye o yüzüğüm bir anlamı yoktu değil mi?''
Baekhyun yaptığı hatayı fark etse de altta kalmak ona göre değildi. Daha da kırma pahasına olsa.
''Evet. Bir anlamı olmadığı için düştüğünü bile fark etmemişim. Şimdi verecek misin?''diye elini öne uzattığında elleri havada asılı kalmıştı.
''O zaman parmağında olmanında bir anlamı yok.Akşam beni odaya bekleme başka bir oda da kalacağım. İstediğini yapabilirsin hatta bundan sonra hiç bir şekilde bu odaya gelmeyeceğim.''
''Nee! Bu kadar abartma itsersen Chanyeol altı üstü bir yüzük parmağıma takınca sorun kalma... "Baekhyun cümlesini tamamlamadan Chanyeol kapıyı çarpıp çıkmıştı.
"Siktir bir günde beni delice azdırıp aynı gün terk etmesi ne sikim böyle?"Diyerek önündeki eşyalara tekmeler savururken peruğunu bir köşe atmış onu sıkan elbiselerden kurtularak bavula sıkıştırdığı kendi asıl kıyafetlerini üzerine geçirerek oda odanın kapısını çarparak kendini otelden dışarı atmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Princess/Prince[ChanBaek]
Fanfiction*Evlenmesi için adına özel evlilik programı yapılan günümüz kraliyet ailesinin Veliaht Prensi *Hayatının haberi için bir anda kendini prenses olarak evlilik tahtında bulan şapşal, ağzı bozuk bir muhabir *Ve trajikomedik bir hikaye Tarih 26.11.2016...