Medya Bişah
Olay yeri inceleme çoktan gelmişti etrafı sarmış cesedin fotoğraflarını çekiyordu.
"Bildiğimiz kadarıyla intihar gibi gösterilmeye çalışılmış ama besbelli cinayet" diyerek düşüncelerini belirten arkadaşı'na baktı Samir
"Buna nasıl emin olabiliyorsun?" diye sorduğunda Vahip kendinden emin bir şekilde cesedi gösterip "Aynı yöntem kullanılmış. Deniz hanım kendini öldürmesi pek mantıklı gelmiyor. Ayrıca aynı kocası gibi olması bunu yapan kişinin çok da zeki olmadığını gösterir."
Samir elini yeni çıkmaya başlayan sakallarında gezdirip arkadaşına baktı. "Bu iş çok uzayacak" dedi sıkıntıyla.
Evdeki küçük kanepelerden birine oturup Deniz hanım'ın ölü bedenine baktı.
"Savcı Samir bey " kendi ismini duyan Samir sesin olduğu yöne döndü en fazla 6 ila 7 yaşlarda bir erkek çocuğu gelmişti.
Samir tek kaşını kaldırıp çocuğu göstererek "Kim bu çocuk"dedi.
Yetkililer içeri koşarak dalan, okul elbiseli çocuğu hızla odadan çıkarttılar.Samir öfkeyle ayağa kalkıp "Çocuğun buraya girmesine nasıl izin verirsiniz?" Diye bağırdı adamlar neye uğradığını şaşırmışlardı.
Samir çok sessiz di kimseye kolay kolay kızmazdı ama konu bir çocuğun ceset görmesi olunca öfkelenmişti. Çocuklar bu konuda çok hassas olurlardı.
"Kimdi o çocuk?" Diye sorduğunda yüzleri düşen adamlar "Deniz hanım ve Yakup beyin oğlu'ymuş efendim " dediklerinde Samir'in yüzü düştü.
Çocuk'ken ölen Babaannesi'nin cesedi geldi aklına o zamanlar daha 10 yaşındaydı. Ve bu onu çok etkilemişti. Aylarca etkisinden çıkamamıştı. Şimdi ise küçücük çocuk hem annesinden hemde babasından olmuştu.
Daha bu yaşta omuzlarına ağır acılar yüklemişti hayat. Samir hızla yerinden kalkıp çocuğun yanına gitti.
Küçük çocuk holde oturmuş şaşkın bir şekilde etrafına bakıyordu. Samir çocuğun yanına aynı çocuğun oturuş şekliyle oturdu.
Bir müddet beraber olay yeri incelemeye gelen adamları izlediler. Çocuk kafasını Samir'e çevirip "Annem ve Babam öldü deil mi?" dedi.
Samir ne diyeceğini bilememişti. Pek çok dövüş sanatlarıyla uğraşmıştı fiziksel anlamda kendini oldukça iyi eğitmişti.
Ama bu çocuğun karşısında kendini o kadar güçsüz hissetmişti ki boğazını temizleme ihtiyacı hissetti.
"Senin ismin ne?" diyerek çocuğa baktı. Çocuk öndeki büyük dişleri gözükecek şekilde gülümseyip Taner" dedi.
Samir çocuğu kolları arasına alıp saçlarını okşadı.
...................................
Sonunda kendini eve atmanın rahatlığını bugün hiçte hissedememişti. Taner aklına geldikçe morali bozuluyordu.
"Çocuğa bakması için verebileceğimiz bir akrabası yok büyük ihtimalle yetimhaneye gider"
Görevlinin söyledikleri Samir'in aklından hiç çıkmıyordu. Eliyle saçlarını karıştırıp ayağa kalktı.
"En iyisi bir duş alıp kendime geliyim" dedikten sonra banyonun yolunu tuttu.
Şampuanı saçlarında gezdirirken aklına ne kadar kalabalık olduğu geldi "Biraz kessem iyi olur düşüncesiyle suyu açtı ama su akmıyordu.
"Bir bu eksikti" diye homurdandı. Eline geçen havluyla yüzündeki köpüğü sildi.
Suyu bir kere daha açmaya çalıştı açılmadı. Suların kesip kesmediğini anlamak için beline bir havlu sarıp el yıkama çeşmesini denedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Taneleri
Mystery / ThrillerYürüdükçe yolun kısalması gerekmezmi? Benim ki neden uzuyor. Bir savcının başından geçen olayları anlatan bir hikaye. Yürümekten tam yorulduğunuz zaman sona ulaşmanız dileğiyle Başlama tarihi= 19 ekim 14:29 2016 Yayın tarihi = 27 aralık 15:30 20...