Adem bey'le konuşmalarının ardından Samir ertesi gün soluğu adamın evinde almıştı.
Yaşlı adam sevecen bir yüz ifadesiyle Samir'i içeriye aldı.
"Hoşgeldiniz Savcım ne ikram ediyim size" dediğinde Samir tebessüm etti.
"Teşekkür ediyorum ama şuan ihtiyacım olan tek şey bilgi"
"Sizi anlıyorum" dedikten sonra yaşlı adam Samir'e peşinden gelmesini söyleyerek bir odaya girdi.
Oda'da tek kişilik iki yatak bir dolap ve çalışma masası vardı.
Duvarda odaya oldukça tezat biblolar vardı. Odaya ilk girdiği an dikkatini çeken bir şey daha vardı pembe bir oyuncak ayı, eliyle oyuncak ayı'yı göstererek "Bu kimin Adem amca" diye sorunca yaşlı adam ayıyı eline alıp Samir'in yanına gitti.
"Küçük oğlumun" dedi sesi titrerken Samir kaşlarını kaldırıp ayı'yı eline aldı. "Sevgili'sine vermek için'mi" diye sordu.
"Yok oğlum öyle benim bildiğim kadarıyla sevdiği bir kız yoktu"
"Peki bu ayıyı oyun oynamak için almadı herhalde"
"Bilmem oğlum ben zaten yeni buldum bu ayı'yı yatağın altına itilmişti"
"Reddedilği için yatağın altına atmış olmasın"
"Yok oğlum yoktu sevdiği kız eminim çünkü olsa bana söyler" Samir yaşlı adamın sözleri üzerine "Bu ayı'yı yanıma almam sizin için sorun olurmu? "
______________________
Eline aldığı kahve fincanı'nın üzerindeki dumanı üfleyerek dağılmasını izledi. Aradan bir hafta geçmesine rağmen elle tutulur tek bir kanıt yoktu.
Kahveyi masaya koyarken elinde kayması sonucu yerdeki oyuncak ayı'nın üzerine dökülmüştü.
Sinirle yerdeki ayıyı alıp odanın diğer köşesine fırlattı. Çıkan 'tak' sesiyle duraksadı. Bir oyuncak ayıdan çıkacak sese pek benzemiyordu.
Yerinden kalkıp yanına gitti. Eline aldığı peluş oyuncağın arkasını çevirdi. Kahve dökülen yerin bir kısmı koyu görünüyordu. Komidinin üzerindeki makası alıp arkasını kesti.
İçinden çıkan kutu ilgisini çok çekmişti tam açacağı sırada telefonu çaldı. Kutunun içindekini çok merak ediyordu ancak telefon ısrarla çalmaya devam ediyordu.
Hızlı bir şekilde telefonu Eline alıp gizli numara'yı açtı.
"Alo" bir nefes sesi
"Alo kimsiniz? " kısa bir gülme sesinden sonra karşıdaki kişi konuştu.
Alay dolu sesiyle "Ah Savcı Ah hiç akıllanmıyacaksın elindeki kutu özel yapım kilitli olmasada şifresini yazman gerekir. Şifresini yazmadan açarsan kendini imha eder.""Ölmemi istemediğin içinmi bunu söylüyorsun? "
"Hayır ölmeni herşeyden çok istiyorum ancak sen ölürsen bizim başımız yanar kutuyu polisle götürürsen yine başımız yanar ama unutma bizim başımız yanarsa seninki iki kat yanar Annen Cansu eminim yaşamayı çok seviyorlardır."
Samir öfke ile bağırarak "Beni tehtit mi ediyorsun lan" dediğinde hattın ucundaki adam kahkaha atarak telefonu Samir'in Yüzüne kapattı.
Ellerini kafasında birleştirip öylece bekledi. Bir müddet sonra kafasını çevirip kutu'ya baktı. Koyu kahverengi kutu tam karşısında duruyordu.
Eline telefonu alıp annesini aradı. "Anne" dedi Özlem dolu sesiyle "Ne oldu oğlum iyi misin" diye sordu. "Yok canım annem İyiyim sadece ev yemeğini özledim. Bu akşam gelsem sen bana sarma yaparmısın "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Taneleri
Mystery / ThrillerYürüdükçe yolun kısalması gerekmezmi? Benim ki neden uzuyor. Bir savcının başından geçen olayları anlatan bir hikaye. Yürümekten tam yorulduğunuz zaman sona ulaşmanız dileğiyle Başlama tarihi= 19 ekim 14:29 2016 Yayın tarihi = 27 aralık 15:30 20...