Kaptan Kara'nın Osmanlı Tokadı

563 105 5
                                    

4 Bölüm

       Odada tek başına kalıyordu. Önceden masada oyun oynayan adamlar eskisi kadar odaya girmiyorlardı. Kara ilk ayağa kalktığında masadaki oyuna bakmıştı. Geldiklerinde hiç devam etmemişlerdi o gün o konuşmadan sonra bir kere bile dokunmamışlardı. Burada kalalı 1 hafta olmuştu. İspanyollar Kara’yı ölü geçirildi, haberini şehre yaymışlardı. Odanın içinde rahatça dolaşması bir haftayı bulunmuştu dışarıyı görme şansı yoktu. Odada sürekli bir gaz lambası yanıyordu o ara sıra bitince yağını değiştirmeye geliyorlardı. Günde sadece bir kez yemek ve bir bardak su veriliyordu. Tuvalet yatağın yanındaki şöminenin yakınında özel bir bölme idi. Bir haftada büyük bir iyileşme göstermişti ama kolunu kullanabilmesi için bir haftaya daha ihtiyacı vardı.

       Hırsızlar hakkında en ufak bilgiye sahip değildi. Onların isimleri dahi bilmiyordu. Onları yüzleri ve kıyafetlerine göre isimlendiriyordu. İlk tanıştığı adama oyuncu adını vermişti, onunla birlikte aynı oyunu karşılıklı oynayan adama ise maşa olarak adlandırmıştı. Bulunduğu odadan hiç dışarıya çıkmamıştı dışarıya çıkmasına nedense izin vermiyorlardı. Kara kırık kol ile kaçabileceğini düşünmüyordu. Oyuncu ilk kez bugün dışarıya çıkmasına izin verecekti oldukça heyecanlıydı, ilk defa nasıl bir yerde olacağını görecekti ama en önemli problem kendisinden tam olarak ne istedikleri ile alakalıydı. Odadaki zamanını çoğunu uyuyarak geçirdiği için odaya kim geliyor kim gidiyor hiç dikkat etmemişti. Bunca zamandır İspanyolların kendisini öldürdüğü haberinden başka bir haber işitmemişti, ölü olarak bilinmek onu biraz rahatlatmıştı.

     Oyuncu içeriye girdiğinde Kara yatağından doğrulmuştu.

‘’Bugün dışarıya çıkma vakti’’ gülümseyerek dedi. Kara üzerinde ki pike hızlıca duvara savurup ayağa kalktı. Oldukça heyecanlanmıştı, yeni bir macera onu bekliyor gibiydi. Oyuncu evin kapısını açıp dışarıya çıktığında Kara evin içine bakmadan onun peşinden dışarıya çıkmıştı fakat aniden güneş ışığının gözüne vurması ile birlikte kırık olmayan elini yüzüne tutmuş yere bakmaya başlamıştı. Oyuncu

‘’Olur, böyle şeyler Kara bir haftadır güneş yüzü görmedin’’ diyerek kahkahayı patlatmıştı. Kara ise ışık gözlerine verdiği acı ile;

‘’Sanırım bir süre böyle kalmalıyım bu halde yürümem mümkün değil’’ dedi. Oyuncu bahçenin ortasına gelirken bir kadın oyuncuya bağırarak;

‘’Yardım etsene adam önünü bile göremiyor’’ dedikten sonra Kara’nın koluna girmişti. Kara kolunun arasından elini sokan kadını fark edince ürpermişti. Kadında bu durumu anlayacak ki

‘’Sanırım henüz hiçbir kadına dokunmadın’’ kısık bir şekilde söylemişti. Oyuncu kadının kısık bir şekilde söylemiş olmasına karşın duymuştu.

‘’Demek ki bizim Kara daha önce hiçbir kadına dokunmamış hahaha’’ sanki herkesin duymasını istermiş gibi göklere bağırıyordu, çevresinde olanlar da onun gibi kahkaha atmaya başlamıştı. Kara ise son derece sinirliydi, koluna giren kadını bir çırpıda kendisinden uzaklaştırdı. Kadın ona uygulanan güç sonucundan birkaç adım geriye sendeledi, son anda dengesini koyularak düşmesini önlemişti. Kara

‘’Korsan olabilirim ama bu her kadını mal olarak gören namussuz değilim!’’ Oyuncunun sesinin geldiği yöne doğru haykırmıştı. Oyuncu ise birden ciddileşmiş etrafında oluşan kahkaha rüzgârı Kara’nın bu çıkışı ile anında kesilmişti. Yüzünü kapatmaktan vazgeçen Kara gözlerinin ağrısına rağmen ortaya yürüyerek kızgınlıkla;

‘’Sana gününü göstereceğim Oyuncu’’ dedi. Oyuncu onun bu hareketini ciddiye alıp ileriye atıldı. Bazı kişiler yapma etme kolu kırık dese de onları dinlemeyecekti. Kadın

‘’Hah o adam seni iyice benzetecek’’ demişti. Karanın her geçen saniye görüş alanı iyileşiyordu. Kırık olmayan sol elini pençe şeklinde açarak her an tokat atabilecek duruma getirmişti. Oyuncu ile Kara adımlarını yan yana atarak dairesel bir şekil çizerek yürüyordu. Kara’nın gözleri iyice açılmıştı. Oyuncunun o sakallı asık suratının bütün hatlarını görebiliyordu.

‘’Bana karşı hiç şansız yok Kara!’’ dedi. Kara belini doğrultu işaret parmağı ile uyardı.

‘’Her ne kadar kolum kırıkta olsa Benim adım Kaptan Kara rütbeme saygısızlığı affetmeyeceğim’’  dedi. Oyuncu hızlı bir şekilde ellerini açarak onun üzerine atılırken Kara hızlıca onun sağ yüzüne sert bir Osmanlı tokadı indirdikten sonra oyuncu yere yıkılmıştı. Oyuncu nere uğradığını şakırmış yediği tokat kafasında balyoz etkisi yapmıştı. Herkes şaşkınlıkla bunu nasıl yaptı diye birbirine bakarken bazıları onun büyücü olduğunu ileriye atmıştı. Evin ikinci katının balkonundan cılız bir adam ona alkış tutmaya başlamış.

‘’Tebrikler kırık kol ile Linyon’u yenmeyi başardın’’ dedi. Kara bir adım öne atarak araların en yetkilisi bu diye içinden geçirip boynunu eğip saygı ile eğildi.

‘’Teşekkürler!’’ coşkulu bir ses tonu ile söylemişti. Cılız adam diğer adamlarına bakıp

‘’Onu çabucak eğitin epeyce işimize yarayacak gibi’’ dedikten sonra içeriye giderken Kara birkaç adım daha ileriye atıp içeriye girmesine engel olmak için;

‘’Efendim beni hangi işte kullanacağınızı söylerseniz kendini o iş için daha kolay alıştırabilirim. Böylece size daha fazla yardımcı olabilirim. Sonuçta siz bana hayatımı tekrar bağışladınız sizi bu borcumu fazlasıyla ödemek isterim.’’ Dedi. Cılız adam odaya girmekten vazgeçip geriye döndü, kolları her bir yana açarak ellerini balkon demirine koydu.

Kaptan Kara'nın Yeni Dünya Macerası[Bitti]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin