Vipezzo Ailesinin İstekleri

405 93 1
                                    

9 Bölüm

14 Ağustos 1655

    Bir gün sonra Portekiz açıklarını demirlemiştik. Yaklaşık bir ay önce Portekiz’e gönderdiğim hafiyeler önemli bilgiler getirmişti. Tam düşüncüğüm gibi gelişmişti olaylar hafiyelerim çok iyi iş çıkarmıştı. Portekiz hükümetine gönderdiğim mektup olumlu karşılanmış ve Da Barra adasını Dükü tarafından çağrılmıştım.

Da Barra adası İskelesi

       Gemiden sadece Kara’nın inmesine müsaade etmişlerdi. Filika ile kürek çeken korsanı askerler başında durmuştu. İskele de karşılıklı askerlerin arasından geçerek bizzat bu küçük şehrin valisi tarafından karşılanmıştı. Kara ve Vali birbirlerine nazik davranarak hoş bir sohbet eşliğinde Da Barra adasının sade malikânesine gittiler. Vali orada Karadan izin isteyip ayrıldı. Kara’yı merdivenleri çıkarken hizmetçiler onu karşılamıştı. Onların işliğinde içeriye girdi. Daha önce gördüğü Gırnata sarayının yanından bile geçemezdi. Önemsiz bir ada değildi fakat bu ona yeterince zenginlik katmamıştı. İberya yarım adası hemen karşılarındaydı. Onu yemek odasına davet etmişlerdi. Kara yemek odasına girdiğinde bütün Vipezzo ailesi ayağa kalkarak onu karşılamıştı. Edindiği bilgiler Vipezzo ailesinin çok varlıklı olmadığı yenidünyada çalışmak için bir kaptan aradıklarıydı. İşte tam bu arayışın haberini alan Kara Vipezzo Ailesi’nin yenidünyada işlerini yapma teklifinde bulunmuştu.

       Aile çok büyük bir aile değildi iki kızları vardı çocukları veya damatları yoktu. Kara için bu sunulmuş altın tepsi idi. Bu fırsatı kaçırmaması için kızlarından bir tanesini istemişti. Aile için bu oldukça riskliydi, kızlarını tanımadığı bir korsana vermek üstelik bu korsan Türk ise oldukça zor bir karardı. Kara’nın onları sunduğu bu teklifi geri çevirmemişler ama kabul de etmemişlerdi. Aile reisi Perez masasından kalkıp Kara’nın karşısına dikilmiş iki kişi tokalaştıktan sonra Perez geriye çekilmişti. Perez;

‘’Karım Eleni büyük kızım Rivesta küçük kızım Cucie’’ dedi. Tanıştığı her aile bireyi ona selam verirken Kara elini kuşağına atıp tanıtılan üç kadının önünde saygı ile başını eğdi. Kara

‘’Bu üç kadınla aynı anda tanışmanın gururu ve sevincini yaşıyorum. Beni buraya davet etmeseydiniz sizin gibi misafirperver bir aileyi tanımamış olacaktım’’ dedi. Perez masayı işaret etti. Karabaşı ile onaylayarak masanın başına oturdu. O oturduktan sonra diğerleri de oturmuştu. Kara göz ucu ile kızlara göz gezdirirken Cucie ablasından kat be kat güzel olduğu anlaşılıyordu. Rivesta’nın ise oturmuş bir yapısı olduğunu seziyordu. Kara sofraya baktığında önünde büyük bir domuz vardı içkisi hazır edilmişti. Önünde karışık kahvaltılık bir çoban salatası vardı. Kara eline bıçak ve çatalı almadan önce Perez’e bakarak;

‘’Portekiz tavuğunun meşhur olduğunu duymuştum. İzin verirseniz bunca yol gelmiş birisi olarak Portekiz tavuğu yiyeyim.’’ Dedi. Perez ne demek istediği çok iyi anlamıştı. Türkçe domuz yemiyor ve içki içmiyordu. Elini havaya kaldırıp hizmetçiye işaret etti. Hemen bayan hizmetçi odanın ortasına kadar gelip;

‘’Buyurun efendim’’

‘’Kızım bize bir tavuk ve sıkılmış portakal suyu getir’’ dedikten sonra Hizmetçi hemen arkasına dönüp seri bir şekilde odadan çıktı onun dediklerini birkaç dakika içinde yerine getirmeliydi. Kara dışarıdan sıradan bir korsan’ı andırsa da soyluların içinde oldukça korkutucu giyimli birisiydi. Dişlerinin beyaz olması Portekizceyi iyi konuşmadı ve nezaket kuralları iyi bilmesi aile gözünde biraz duruşunu düzeltmişti. Eleni;

‘’Çok iyi Portekizce konuşuyorsunuz’’

‘’Teşekkür ederim hanımefendi.’’ Dedi. Masada ki herkes yemeğini yerken Kara yemeğin gelmesini bekliyordu en ufak bir şeye dahi dokunmamıştı. Kızlar ona bakıp kendi aralarında gülüşürken anneleri onlara uyarı bakışı fırlatıyordu. Perez ise yemeğe yumulmuş kendini dış dünya’dan soyutlamıştı. Eleni Kara’ya ayıp olması diye ara sıra ona sorular soruyor onu sürekli konuşmaya teşvik ediyordu.

Kaptan Kara'nın Yeni Dünya Macerası[Bitti]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin