Kaptan Kara'nın Yeni Dünya Macerası[Bitti]

Yeni Dünya Yolu (2)

11 Bölüm

          Akşam olduğunda Kara top sesi ile uyanmıştı. Kafasının masanın üzerinden kaldırdı. Ayağa kalktı dışarıdan korsanların bağırışları yükseliyordu. Ali aniden odadan içeriye girip

‘’Kaptan baskın yedik!’’ dedi. Kara aniden olduğu yerden dışarıya fırladı. Ölüm iki gemi tarafından sıkıştırılmıştı. Gemilerin yaptığı bordalama başarılı olmuş ve denizciler güverteye inmeye başlamıştılar. Alt katlardan korsanla bağırarak güverteye çıkıyorlardı. Kara belindeki iki silaha sarılıp kuşağından çıkarttı. Denizciler önce onu öldürmek için saldırıya geçmişti. Her birine birer kurşun sıkarak onları öldürdü. Avrupai tabancaların aksine Türk tabancaları hem mermili hem de iki el ateş edebiliyordun. Böylece her atıştan sonra barut koyma gibi bir derdin olmuyordu.

      Silahı boşaldıktan sonra kılıcını çekti, üzerine gelen denizcinin omzuna kılıcı sapladıktan sonra ona tekme atarak kılıcı çıkardı. Saldırıya geçen bir adamın karnını deşti, ileriye atıldı kendi tayfasına karşı kılıç tokuşturan iki denizcinin kafalarını gövdelerinden ayırdı. Kara durmak bilmeyen bir sel gibi bir o tarafa bir bu tarafa saldırıyordu. Çoğu zaman düşmanlarının arkasından bıçaklayıp başka bir düşman kestiriyordu gözüne. Alt katlardaki korsanlar silahları alıp üst kata çıktıklarında durum denizcilerin aleyhine dönmüştü.

       Korsanların savaş nidaları denizcileri ürkütmüş kaçmaya çalışanlar haince öldürülmüştü. Korsan her iki gemiye de Kara’nın emri ile çıktılar. Az sayıda kalan denizciler teslim olsa da Kara onların bu teslimiyeti kabul etmeyerek hepsini öldürttü. Gemisinde rehin hiç kimse istemiyordu, çok önemli bir rehine olmadığı sürece istemeyecekti de.

28 Ağustos 1655

     Dünkü bastında elde edilen ganimet tayfa arasında paylaştırıldı. Baskında sadece 3 kişi ölmesi beni oldukça sevindirmişti. Her ne kadar yenidünyada ki ilk kayıp’ı alsak ta hem baskın yiyip hem de kaybımızın az olması Allahın takdiri olsa gerek.

29-30-31 Ağustos 1655

   Şu sıralar deniz de bizde çok sakiniz. Erzak ve cephanemiz oldukça fazla rotaya biraz değişiklik yaparak daha hızlı hareket etmemizi sağlayacak çözüm ürettik.

Bir hafta Sonra

     Yeni Dünya’nın güney sahillerine gelmişlerdi. Yolculuk sırasında yorgun düşen tayfası ile buraya dinlenecekti. Tayfayı gruplar halinde bölüm dağıtmıştı. Bir kısmı gemide kalırken bir kısmı dinleniyor, bir kısmı yiyecek ve cephane alımı yapıyordu. Kara ise şehrin valisi ile konuşmak için valiliğin önüne gelmişti. Grupların şuan ki onlara verilen işleri bitince yine gruplar halinde dinlenmeye veya eğlenmeye çekileceklerdi.

      Askerler silahlarına el koyduktan sonra içeriye girmelerine izin vermişlerdi. Merdivenler yeşillenmiş ve eskimişti. Hem binanın hem şehrin ciddi bir bakıma ihtiyacı vardı. Portekiz Krallığının coğrafi keşifleri yapan en fakir millet olma yolunda geçen olmamıştı şuana kadar. Kara hızlı adımlarla merdivenlerden yukarıya çıktı, içeriye girdi, elinde birkaç belge vardı. İçerisi oldukça sade idi, burada tekrar arandıktan sonra Vali odasına yaveri sayesinde çağrılmıştı. Kapıyı hafifçe tıkladıktan sonra içeriye girdi.

‘’Ailenin gönderdiği korsan demek sensin neden buradasın?’’

‘’İngilizlerden çalmak Portekizliler ile bölüşmek İspanyollar ile de ticaret yapmak’’

‘’Anladım ne kadar kalacaksınız?’’

‘’Belgelerin hepsini getirdim iki gün içinde terk edeceğiz burayı’’ dedi. Kara valinin daha fazla konuşmasına izin vermeden ayağa kalktı. Ali valiliğin önünde beklemeye başlamıştı. Altın adasına götürebilecek rotacıyı bulmuştu. Kara dışarıya çıkıp merdivenlere yöneldi.

‘’Rotacıyı ayarladın mı Ali?’’ dedi. Ali yüz buruşturup

‘’Henry Morgan adayı bulmuş ve peşine düşmüş’’ dedi. Kara

‘’Hemen adaya gitmeliyiz babamın emanetleri Henry Morgan’a bırakamayız’’  dedikten sonra ikisine aynı ayna oradan hızlıca uzaklaştılar.