Kaptan Kara Saray Soygunu (1)

494 102 3
                                    

5 Bölüm

         Balkonda ki cılız adam kısa bir bakış fırlattıktan sonra;

‘’Zamanı gelince öğreneceksin İsabel onu eğitmeni istiyorum’’ dedikten sonra balkondan içeriye girdi. Kara bir kez daha öğrenememişti neden burada tutulduğunu. Bu sırada daha önce koluna giren kadın yanına gelip Kara’ya elini uzattı.

‘’Umarım kadınlarla el sıkışman senin için bu sorun yaratmıyordur’’ dedi ve gülümsedi. Kara kendisine uzatılan eli sıkıp;

‘’Sen İsabel olmalısın’’ dedi

‘’Sen de şu meşhur korsan olmalısın seni daha heybetli bekliyordum açıkçası’’ dedi. Kara daha şimdiden diklenmeyip alttan almayı denedi.

‘’Tanışmamız pekiyi olmadı ama umarım iyi geçiniriz’’ dedi.

‘’Tabii ki neden olmasın problem çıkarmazsan bir şey olmaz’’ dedi

‘’Eğer sende oyuncu gibi densizlik etmezsen elbette iyi anlaşacağımızı düşünüyorum’’ dedi.

‘’Onun adı Linyon alışsan iyi edersin çünkü her seferinde ona oyuncu diye hitap edersen kavga edebilirsin’’ dedi.

      Kara cevap vermedi, başı ile onayladı. İkisi birlikte konuşurken diğerleri bahçeden dağılmaya başlamışlardı. İsabel duvarın önünde tahta oturağın üzerinde bulunan üç çift ayakkabıyı göstererek;

‘’Bunları dene bakalım hangisi ayağına olacak’’

‘’Ne yapacağım bu ayakkabıları?’’ diye tepki göstermişti Kara

‘’Bu ayakkabılar ile duvara tırmanacaksın’’ dedi. Kara oldukça şaşırmıştı. Biraz düşündükten sonra sesli bir şekilde gülmeye başladı.

‘’Duvara tırmanıp ne yapacağım?’’ dedi dalga geçer gibi. İsabel hiç bozuntuya vermeden;

‘’Bak ben şimdi nasıl tırmanacağım iyi izle benim tekniklerimi çabuk kavraman gerekiyor’’ dedikten sonra hızlanıp oturağa basıp duvara zıpladı. Duvarda hızlıca dört adım attıktan sonra duvardaki çıkıntıya iki eli ile tutundu. Kara heyecanlanıp;

‘’Ne yapıyorsun sen delirdin mi?’’ dedi.

      İsabel kendini güçlü bir şekilde yukarıya çekerken bir üste bulunan çıkıntıya tutundu. Kendini tekrar yukarıya çekip bir üstekine elini attı. Zirveye ulaştığından ellerini ve ayaklarını serbest bırakarak kendisinden biraz daha yüksekse olan yangın köprüsüne tutunup üzerine çıktı. Kollarını iki yana doğru açarak bir nevi kendi dengesini oluşturdu. Yangın köprüsünden hızlı bir şekilde yürüyüp karşı çatıya geçti. Ayaklarını boşluğa salarak çatının üzerinde oturdu. Aşağıda şaşkın ifadeler ile kendisine bakan Kara’ya el salladıktan sonra gülümsedi.

‘’İşte sana öğretmek istediğim şey buydu.’’ Dedikten sonra meraklı bakışlarla Kara’ya bakmaya başladı.

     Kara oturağa oturup sırtını duvara yasladı. Yanında duran ayakkabılara bakarak sırıttı. Kara;

‘’Demek bana öğretmek istediğin şey buydu’’ derken başını yukarıya kaldırmış İsabel’e bakıyordu. İsabel

‘’Evet, benim yapabildiğimi yapabilmelisin’’ dediğinde Kara suratını asıp;

‘’Eski bir arkadaşım zamanında bana öğretmeye çalışmıştı.’’ Kelimeler ağzından çabucak çıkıvermişti. İsabel onun Türk olduğu hala inanmakta güçlük çekiyordu. Hemen kendisini toparlayıp;

Kaptan Kara'nın Yeni Dünya Macerası[Bitti]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin