Hiç inanmak istemedim. Bu yine Cem'in oyunudur diye düşündüm böyle olması için dua ettim yolda giderken. Gerçekten derinden sarsacak bir durumdu bu beni. Olmaz Gürkan bu kötülüğü yapmış olamaz diye kendimi avutmaya devam ettim. Eve gidince Selin 'i aradım direk. Her şeyi bir bir anlattım. Oda Cem'in yine kurnazca bir oyunu olduğunu söyledi çünkü gerçekten Gürkan'a bu kötülüğü yakıştıramıyorduk. Selin ertesi gün Gürkan ile buluşmuş.
Selin :
"Cem Fatih'e bir şeyler söylemiş söylediklerini tahmin ediyorsundur dimi ? "
Gürkan :
"Evet ne söylemişse doğru söylemiş."
Selin hayretler içerisinde şok olmuş. Biz Gürkan'a hala yakıştıramayıp suçu Cem'e atarken o bu kadar rahatlıkla bunu kabullenmişti. Selin oracıkta masayı terk edip gitmişti. Selin telefonla beni arayıp :
"Evet Fatih lanet olsun ki Gürkan yaptırmış. Bunu da tüm rahatlığıyla kabullendi."
Bu bana en acı darbeydi. Hele ki bunu da tüm rahatlığıyla kabul etmesi çok daha üzmüştü. Gürkan'ı arayıp buluşmak istediğimi söyledim. Resmen zorunlulukmuş gibi kabul etti. Gidip bekliyordum söylediğimiz saatten hiçbir zaman geç gelmezdi. Bunu bilerek yaptığı kesindi. Geldiğinde nefretle bakmaya devam ediyordu. Çok bir şey söylemeye gerek yoktu aslında yüzündeki nefreti de görünce :
"Neden ? Bunu neden yaptın Gürkan ? "
Hala kendisi hiç suçlu değilmiş gibi bakarak... :
"Çünkü bunu sen istedin Fatih. Sen bizim aslında hiç kardeş olmadığımızı gösterdin bana. Ben aslında bunca yıl kandırılmışım sen beni kandırmışsın. Yaptıklarımdan dolayı beni suçlayamazsın."
Hayretle dinliyordum. Bu ne kadar kindar olmaktı ? Evet Gürkan hep asabiydi , sinirliydi ama bana bu kadarını yapabileceğini aklımın ucundan geçirmemiştim.
"Sana inanamıyorum. Bu kadar nefretle bakıyorsun , bana bu kadar şey yaptın ve hala beni suçlamaya devam ediyorsun. Biliyor musun Gürkan bence sen aslında fırsat arıyormuşsun herhalde aramızdaki dostluğu bitirecek fırsatı. Benim sana söylediklerim senin bana yaptıklarının yanında hiçbir şey. Benim vicdanım sonuna kadar rahat çünkü ben elimden geleni yaptım ama görüyorum ki sende hiçbir şey değişmemiş."
Ben bunları söylerken bile üzgün haldeydim ama Gürkan bunları işitirken suratından hiçbir şey değişmedi.
"Sen beni yanında değil artık karşında görmek istedin Fatih. "
Son sözü bu olmuştu. İçimde kalanlarla beni orada bırakıp öylece gitmişti. Eve gitmek istemedim. Boş boş dolaşmak boşlukta kaybolmak istiyordum. Her şey nasıl oluyor da bu kadar kötüye yöneliyordu. Ben her zaman diyordum ben kötü bir insan değilim aslında. Bir gün her şeyin düzeleceğine inancımı hiç yitirmeyecektim. Ertesi gün Selin ile buluşmak için hazırlanıyordum. Gürkan ile ne konuştuk ne oldu merak ediyordu onları anlatacaktım.
"... Her şey böyle işte Selin anlayacağın tamamen bitti artık bu dostluk. Yanlış anlaşıldıkça dibe battık. "
Selin :
"Ben cidden inanamıyorum Gürkan nasıl böyle değişti neden böyle yapıyor gerçekten anlayamıyorum. "
Selin'in telefonu çalmıştı. Gürkan arıyor deyip dışarıya çıktı. Ben konuşmasının bitip dönmesini beklerken büyük bir ses duydum. Fren sesi adeta patlama sesi gibi ama dönüp baktığımda endişeyle dışarı Selin yerde yatıyordu. Kanlar içindeydi nasıl dışarı fırladığımı bilmiyordum. Şok içindeydim bağırarak ambulans çağırın dedim kalbim dışarı fırlayacakmış gibiydi. Endişe korku her şeyi yaşıyordum Selin kanlar içinde yerdeyken tüm korkuları yaşadım. Ölürse diye düşünceler beynimi kemirmeye başlamıştı ambulansın içindeyken de. Ambulanstakilere bağırıyordum. Hastaneye vardıktan sonra Selin 'i direk ameliyata aldılar. Bende o sıra Gürkan 'ı aradım. Telefonda Selin'in kaza yaşadığını söyleyince hastaneyi sorup direk suratıma telefonu kapattı. Geldiğinde direk yakama yapıştı.
"Senin ne işin var Selin ile hala sana uzak duracaksın artık demedim mi ? "
İnanamıyordum. Kız orada can çekişiyordu. Ama Gürkan'ın düşündüğüne bak.
"Sen nasıl bir insansın ya Selin orada şuan can çekişiyor senin ise gelip ilk düşündüğün şeye bak kendine gel artık Gürkan gidip Selin'i sorman lazım durumu nasıl diye."
Gürkan :
"Ne geliyorsa başımıza ne oluyorsa hep senin yüzünden oluyor zaten. Ne kadar uğursuz bir insansın sen uzak duracaksın anlıyor musun ?"
Selin bu kadar mı değerliydi ? Gerçekten Gürkan'ın bu haline hem acıyor hemde üzülüyordum.
"Selin'i ne kadarda çok seviyormuşsun be gerçekten belli ediyorsun. Baksana baya endişelisin acaba Selin'e bir şey olacak mı diye ödün kopuyor."
Gürkan artık o kadar sinirliydi ki tam elini kaldırıp bana vuracakken elini havada biri tuttu. Tutan Cem 'di...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Sen Koy
Teen Fiction"Çoğu zaman keşkelerim olurdu ama bu en acısı sanırım... Neden sıkılmıştım ki ? Niye geldim o cafeye ? Neden gördüm seni ? Sahiden aşk dedikleri şey bu muydu ? Ben bu içimdeki yangında kül oldum. Aşk her şeyi kaybetmeye değer mi ?" - Aşkın bu kadar...