Adını Sen Koy

Bölüm-9 "Yalan Dolan"

İkimizde şok bir şekilde Cem'e bakarken o tam tersimize oldukça sakindi. Ama kızgın bakışları üstümüzdeydi.

"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz ? Şuan bunun yeri değil."

Gürkan'ın siniri iyice artmıştı.

"Neler olduğunu sen nereden biliyorsun be ? Senin ne işin var burada ?"

Benimde kafamdan geçen sorular tam olarak bunlardı. Ne işi vardı gerçekten ne sebepten buradaydı ? Cem'in yüzüne yine o sinsi şekli yayılıyordu.

Cem:

"Aslında ilk başta iyi ki gitmişim diyordum. Çünkü sana güvenilmemesi gerektiğini ispat etmenin en güzel yolu seni somut olarak ifşa etmekti. Selin ile ne hallerde olduğunuzu kaydedip Gürkan'a gösterecektim. İnsan en yakın arkadaşının sevgilisi ile gizli gizli buluşur mu ?"

Kulaklarıma inanamıyordum. Daha düne kadar pişmanlığından dem vuran Cem ne planlar ile oyun oynuyormuş. Gürkan'ın ona verdiği akıldan dolayı üzüntüsünü belirtiyordu. İçimden bir an sadece kendime kızdım. Aptallık edip bu sinsi herife kandım diye. Onun gibi bir yılan ne kadar düzgün , masum , samimi olabilirdi ki ?

" Sen nasıl bir insansın be ? Düne kadar gelip Gürkan'ın verdiği akıldan dolayı pişman olup özür dilememiş miydin ? Şimdi ise neler diyorsun ? Ne sinsilikler peşindeymişsin !"

Cem gayet kendinden net ve emin bir duruşla :

"Evet ama sonra düşündüm belkide Gürkan haklıydı. Sana yaptıklarım azdı bile bunları anlamak için seni takip etmeye karar verdim ve daha ilk günden sonuç ortada. "

Çıldıracak gibiydim ! Selin ile aramda bir şey varmış gibi göstermeye çalışıyor olması beni delirtiyordu. Gürkan ile arama girmeye çalışıyordu iyice anlaşılan.

"Ben oraya Selin konuşmaya gittim sırf Gürkan ile aramdaki sorun için ama sen o kadar yılan fesat birisisin ki her şey evirip çeviriyorsun. "

Gürkan bu arada bizi tüm şaşkınlığı ile dinlemeye devam ediyordu. Ama şimdiden suratından belliydi bana asla inanmayacağı... Cem tüm tavrı ile konuşmasını sürdürdü :

"Bak sizi dinledim gelmeden yanınıza gelmeden Gürkan gerçekten haklı her şey senin yüzünden emin ol senin uğursuzluğundan. Mesela sevgili kuzenim Azra ile aramın bozulmasında da en büyük etken sendin uğursuz. "

Gürkan'ın kini arttıkça yüzüne vuruyordu. Resmen yüzüme sertçe bakıp gidiyordu ki seslendim.

"Selin 'i bu halde mi bırakıp gideceksin ? "

Gürkan :

" Selin benden gideli çok olmuş zaten. Ben şimdi gitsem ne yazar ? Ama bu yaptıklarınızın hesabı burada bitmeyecek."

Gürkan çekip giderken arkasından Cem 'de çıktı. Selin içerde o halde iken bu olanlarla bide uğraşmam beni delirtiyordu. Gürkan'ı hiç tanımasaydım keşke hayatıma hiç girmemiş olsaydı diye içimden geçiriyordum. Çünkü bir dostluk nasıl en kötü şekilde biterse o şekilde bitmişti. Hayat bazı gün bazı ay ve bazı bazı o yaşanmış uzun yılları tek saniyede silmeyi gerekli kılıyor. Gürkan ile benim durumumda böyle olmuştu aslında bana bir daha herkese güvenilmeyeceğini de en iyi şekilde göstermişti. 2 gün sonunda Selin kendine gelebilmiş gözlerini açıp konuşabiliyordu. Beni ilk gördüğü gibi çok sevindi ama hemen kapının eşiğinden gözünü ayırmadı. Anlamıştım Gürkan'ı bekliyordu.

"Gürkan nerede dışarı mı gitti ? İşi mi var şuan ? "

Kendimi suçlu gibi hissetmiştim resmen.

"Selin , Gürkan gitti ilk gün gitti biliyorum yeni kendine geliyorsun bunları direk böyle söylemem doğru değil ama yalan atamam artık. Cem olacak o şerefsiz bizim senle Gürkan'dan gizli buluşup sevgili gibi takıldığımızı ima etti. Gürkan'da buna inandı."

Selin'in gözleri dolmuştu. O ölüm kalım arasında giderken sevgilisi olacak kişi onu terk etmişti. Bu ona ne acı yaşattığını biliyordum ama o yinede bu durumu elinden geldiğince saklamaya çalıştı.

"Biliyordum sonunda böyle bir şey olacağını Fatih. Hissettim resmen aslında hissetmekten de ziyade zaten son zamanlarda bir değişikti. Ayrılmak için bir sebep kolluyor gibiydi. Hep bir ters yapmalar hep bir sorun. Düşünüyorum da seninle olan olayını da bir şekilde büyütüp senide hayatından çıkarmayı başardı. Bu olanlar bana tuhaf geliyor Fatih. Tek sorun Cem değilmiş gibi bunun altında farklı şeyler olabilir."

Şaşırmıştım ne olabilir ki diye bir an geçirdim içimden ama çok bir şey bulamamıştım.

"Aklında ne var peki ne olabilir ?"

Selin pencereden dışarıyı izleyerek : 

"Bilmiyorum henüz bende anlamadım ama elbet öğreneceğiz."

Selin'in annesi ve babası odaya gelince bende artık eve kaçtım. O yatakta yatarken gelir aklıma hep kötü düşünceler zaten boğar beni gecenin karanlığıyla. Ertesi gün Azra'yı görmek içinde cafeye gitmeye karar verdim. Onu ne zamandır görmüyordum. Benim hiçbir şeyim olan birini bu kadar özlemek etkiliyordu. Cafeye yaklaşınca Azra'nın neşe ile kahkahalar attığını gördüm. Çok mutluydu ama karşısında oturan Gürkan'dı...