Bölüm-6 "Canın çok acıdı mı ? "

65 4 0
                                    

Başımdaki gerçekten Azra mıydı ? Bir an gözlerimi kapattım. O kadar dua ettim ki bu bir kabus olsun , yediğim dayaktan dolayı halüsinasyon görmüş olayım diye ama nafile gerçekten de başımdaydı Azra. Beni bir şekilde sürükleyip evine sokmuştu. Yüzündeki endişe,korku,şaşkınlık hepsi bir anda okunabiliyordu. Ne açıklama yapacaktım ne diyecektim bilmiyordum.Koltuğa yerleştikten sonra bir süre boş boş birbirimize baktık. Azra bunu sonlandırdı tüm duyguları sesine yansıyarak :

"Eee ne bu olanlar ? Neden evimin kapısındasın ? Bu hal ne ? Evimi nereden biliyorsun ?"

Taramalı silah gibi konuşmuştu mübarek. Sorduğu soruları kafamdan geçirdikçe iyice battığımın farkındaydım.Diyecek bir şey bulamadığım için kalkıp gitmek en iyisiydi.

"Ben en iyisi gideyim. Yani gitmem lazım bende bilmiyorum ne olduğunu."

Azra yine sert bakışlarını takınmıştı yüzüne.

"Hoop ! Nereye gidiyorsun. Bu saçmalığın bir açıklaması olmalı dimi ?"

Pekala anlaşılan kurtuluş olmayacaktı Azra'dan. Haklıydı da nefret ettiği bir insan sabahın köründe evinin önünde dayak yemiş bir halde yatıyordu. Onunla ilgili her şey iyi olsun diye uğraşırken gerçekten her seferinde dibe batıyordum. Ona karşı olan hislerimi hissettirmem lazımken şu yaşanılanlara bak. Her geçen gün ihtimaller zayıflıyordu. Azra' yı benden uzaklaştıracak olaylar yaşanıyordu. Cem gerçekten harika bir şekilde intikam almıştı , bunu bütün dürüstlükle kabul ediyordum. Yediğim dayaklardan çok bu son yaptığı canımı acıtmıştı. Kafamdan birçok ihtimal geçirdim. Azra'ya bütün olanları doğruluğu ile anlatırsam sonucu ne olurdu ? Ama bunun dışında da başka bir yol geçmiyordu aklımdan.

"Bu olanlar kuzenin Cem 'in eseri Azra. İki gündür bir depoda tutuluyorum. En sonunda da buraya senin kapının önüne attılar."

Azra hayretler içerisinde kalmıştı. Göz bebekleri büyümüştü adeta.

"Bu nasıl olur ? Cem böyle bir şey nasıl yapar ?"

Bağırarak söylemişti. Sanki yine beni suçlayacakmış gibi hissettim adeta.

"Baya zoruna gitmiş anlaşılan cafenin önünde olanlar. O gün sen beni azarlayıp Cem'i içeri sokarken cebime bir kart sıkıştırdı, numarası yazıyordu. Aradım o akşam ve beni depo gibi karanlık bir yere çağırdı sonrada olanlar malum..."

Azra bir an kendini suçlu hissetti. Yaklaştı yüzüme yaralarıma baktı. Nefesi tenime değecek kadar yakındı. Gözleri doluydu görüyordum.

"Canın çok acıdı mı ?" dedi.

O gözleri dolu dolu bakarken , sesi titreye titreye canın çok acıdı mı diye sorarken bende bir şey kalır mıydı ki ? Kalbim yerinden çıkcakmış gibi hissettim.

"Yok çok acımadı beni buraya bıraktığı için sana karşı mahcup oldum diye kötüyüm."

Azra yine merhametle bakarak :

"Saçmalama lütfen. Hep benim yüzümden sanki Cem 'i bilmiyormuşum gibi bide onu korudum. "

Hızla mutfağa gitti buz getirip şişlerime sürdü. Göz göze geliyorduk. Eli elime değiyordu. Her şeyde bir hayır vardır derler ya sanırım gerçekten de öyleydi. Aklıma dahi gelmezdi, Azra ile bunları yaşayacağım. Bir an içimden salak Cem diye geçirdim. Aslında ne büyük iyilik yapmıştı bana hem Azra her şeyi anlamıştı. Hem de onla bu kadar yakın olmuştuk. O anda Azra gülerek :

"Allahtan annem ile babam evde değiller. Yoksa iki katını da babam yapardı."

Sahi fırsat bu fırsat hakkında bir şeyler öğrenmeliydim.

"Annen ile baban neredeler ? "

Azra :

"Babam doktor. Annemde bankacı bende böyle evde tek kalıp sıkılıyorum diye cafede çalışmaya başladım işte. "

Bir an içimden ne iyi yapmışsın da başlamışsın o cafeye diye geçirdim. Kalbimin en güzel köşkünü yaptın ve oturdun. Azra bir anda saate bakarak :

"Eyvah işe geç kaldım ben hep bir sorun oluyor cidden atacaklar beni işten. "

Düşüncesi bile korkunçtu ya. Azra cümlelerine devam etti.

"Gerçekten özür dilerim. Cem 'in bunları yapabilceğini tahmin etmeliydim hepsi benim hatam ondan bunun hesabını soracağım. "

İstemeden ve neden yaptığımı bilmeden kolunu tutarak :

"Boşver Azra cidden iyiyim ben bırak hiç uğraşma bile sen gerçekleri anladın ya bu bana yeter."

Azra gözlerimin içine öyle güzel bakıyordu ki ne hissettiğini anlayamıyordum. Keşke aşk diyebilsem ama bunun imkansızlığını biliyordum. Aceleyle çıktık evden o işe gittikten sonra Gürkan 'ın kız arkadaşı Selin 'i aradım çözmem gereken büyük bir mesele daha vardı. Çocukluk arkadaşım kardeşimle küsmüştüm. Selin 'i cafeye çağıramazdım. Azra yanlış anlayabilirdi. En iyisi onun genellikle gittiği kitap cafede buluşmaktı. Selin ile buluşmuştuk. Tüm olayları en başından anlatmıştım. Selin :

"İnanmıyorum Fatih bütün bu olaylar oldu o kadar ve ben yeni öğreniyorum."

Kızmakta haklıydı.

"Artık bunu boşver de Gürkan ile arayı nasıl düzelticem ben buna yardım et. "

Selin 'in gözü bir an kapıya kaydı. Kapıda Gürkan duruyordu. O kadar sinirli ve nefretle bakıyordu ki sanki daha önce hiç Selin ile konuşmamışım gibi...

Adını Sen KoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin