Bölüm-1 "Monotonluk"

125 5 2
                                    

O sabah erkenden sızmıştı odama sabahın ilk güneşi , yataktan kalkasım hiç gelmiyordu üzerimdeki yorgunluk beni yatakla iyice bağlıyordu. Sanki bütün gecedir ben uyumuyor gibiydim. Banyoya geçip aynanın karşısında durup yine kendimi sorgulayacak olmak beni gerçekten delirtiyordu. Yine neden böylesin neden şöylesin diye diye bir ton soru sorup kendimi üzücektim . Bu sabah bunları yapmamı istemiyordu anlaşılan sevgili yatağım o yüzden baya bağlı tutuyordu beni. Kaçıpta kurtulamayacağım bu sorularıma cevap veremediğim gibi değiştirmek içinde hiçbir çaba sarf etmiyordum. Neden hayatımda herhangi bir renk yenilik yoktu ? Neden diğer erkekler gibi saçıma başıma giyimime özen göstermiyordum ? Niye bu aynılık ? En tuhafıda neden hala bir aşk yaşamadım ? Anlaşılan aynaya hiç gerek yok kafamdaki düşünceler kendi aynalarını tutuyor , yatakta dahi olsam sorularımdan yine kaçamıyordum. Kafamdaki bu sorular bir anda annemin sesiyle dağıldı . " Bıktım bu uyuşukluğundan kalk artık o yataktan." Haklıydı uyuşuktum ama elimde olmayan sebeplerden dolayı... " Kalkıp ne yapıcam anne ? Beni bekleyen ne var ?" Kadıncağız şok olmuştu. En fazla "Tamam anne." Diyip kalkmamı beklerdi. Nerden çıkmıştı bu felsefe ? " Onu kendine sormalısın hayat herkese bir rol biçer belkide sen senaryonu yırtıp atıyorsun. " Vaaov sanırım en büyük şoku ben yaşamıştım. Annem bu cümleleri nerden öğrenmişti ? Sanırım artık izdivaçlar değilde edebiyat tartışmalı programlar mı izliyordu acaba. Düşüncesi bile komik ama anneme hep hayran olmuşumdur gerçekten zeki bir kadındır, işini hep en iyi şekilde yapar , yorgunluk nedir çok bilmez , o gerçekten harika bir kadın. Belki de annem gibi bir kız arıyorumdur diyip kendimi geçiştiriyorumdur. Kahvaltımı yapıp yola koyuldum. Bugün tek gezmek iyi hissetiricek anlaşılan bana, fazla yorgun hissediyordum hala kendimi kimseyle oturup konuşamazdım. Deniz kenarında hava almak uzak olan o boşluğa dalmak en iyisi olucaktı. Bu mükemmel keyfi yaparken bir anda telefon çalmıştı. Küçüklüğümden beri en samimi olduğum aynı üniversiteyide kazandığımız adeta hayatın bizi bir yaptığı arkadaşım Gürkan arıyordu. " Cafeye geç birazdan geliyorum bende çok fena nargile içesim var. " Ben mükemmel deniz havası alırken o nargile diyordu. " Sahildeyim çok fena deniz havası alasım var ciğerlerim bayram ediyor." Gürkan alaycı bir gülüş attıktan sonra " Hadi ama bırak şu tripleri konuşacaklarımız da var kanka." Mecbur yine yolu tutmuştum. Monoton hayatımda arada istediğim bir şeyleri bile yapamıyordum. Yolda giderken çok etrafıma bakmazdım. Paronayak bir şekilde sanki tüm gözler üstümde gibi hissederdim. Sanki çok dikkat çeken çok mükemmel biriymişim gibi insanlarda bana bakacaktı tabi canım , kıs kıs kendime gülüyordum yolda giderken bu halimi görenlerin deli zannedecekleri kesindi. Cafeye vardığımda her zaman ki yerimize geçtim. Bir değişiklik vardı biri geçti önümden uzun siyah saçları , kömür gözleri , ok kirpikleri , beni benden alan içimde bir şeyler oluyordu biri geçti önümden...

Adını Sen KoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin