👨👩👦O hep yalın ayak, gönlümde yürürdü
Gece _ Ay Ay Ay
Delfin onlar uyuduktan sonra yanlarından kalkıp mutfağa geçti. Gül Hanım ağzında bir türkü ezgisi ile bulaşıkları yıkıyordu. Delfin bir süre kapıya yaslanıp onu izledi. Derin'in bu tatlı çifte karşı tavrını düşündü. Onları hayatından çıkardığı ebeveynleri yerine koyduğu çok belli oluyordu. Onların yanında adeta bir oğlan çocuğu gibi oluyordu. Merih'ten bir farkı kalmıyordu. Onun bu halleri karşısında Delfin'in Derin'e mesafeli ve soğuk davranması gittikçe daha zorlaşıyordu. Delfin yenilgiyle iç çekerek kendini toparladı ve Gül Hanım'ın yanına gitti.
"Yardım edeyim sana, Gül abla." dedi Delfin tatlı bir sesle. Gül Hanım ona döndü.
"Gerek yok, Delfin kızım. Dinlen sen." dedi gülümseyerek.
"Olmaz öyle. O kadar hazırlık yapmışsınız. Hakkını vermek lazım." dedi Delfin köpüklü tabakları sırayla suya tutarken. Gül Hanım başta itiraz edecek olsa da sonrasında vazgeçti. Delfin işi ona bırakacak gibi değildi. Bu yüzden o da ses etmeden bulaşıklara devam etti. Kısa süre içinde bulaşıkları bitirdiler. Delfin bir şey demeden hemen dolaptan cezveyi aldı.
"Kahveni nasıl seversin, Gül abla?" dedi Delfin gülümseyerek.
"Ah kızım, misafirsin sen. Zaten bulaşıkları yıkadın, bir de kahve mi yaptıracağım? Aşk olsun!" dedi Gül Hanım gözlerini kocaman açarak.
"İtiraz istemiyorum. Hem misafir de değilim. O yüzden soruma cevap ver bakalım." dedi Delfin gülerek.
"Sade içerim kuzum. Zahmet olmasın sana. İçime sinmiyor böyle." dedi Gül Hanım iç çekerek. Delfin onu duymazdan geldi.
"Mustafa abi nerede? Ona da yapayım." dedi kahveyi cezveye koyarken.
"O atları tımarlıyor, akşama doğru anca gelir." dedi Gül Hanım yorgun bir nefes üfleyip sandalyeye otururken. Delfin başıyla onaylayıp kahveyi pişirmeye döndü. Fincanları dolaptan aldı ve kahvelerin olmasını bekledi.
"Pekiyi bir kızsın, maşallah. Anan baban güzel büyütmüş seni." dedi Gül Hanım içten bir sesle. Delfin gülümsedi.
"Teşekkür ederim." dedi hafifçe utanmış bir şekilde. O sırada kahve olmuştu. Delfin dikkatlice fincanlara köpüğüyle birlikte kahveyi pay etti. Gül Hanım'ın önüne bir fincanı koyup diğer sandalyeye de kendi oturdu. Gül Hanım bir yudum alıp,
"Oh, mis gibi olmuş. Ellerine sağlık. Tüm yorgunluğumu aldı." dedi keyifli bir sesle. Delfin gülümsedi.
"Derin'i ne kadar zamandır tanıyorsunuz?" dedi Delfin merak ettiği soruyu sonunda sorarak.
"Ne kadar oldu... Altı yıl kadar oldu. Altı yıl kadar önce aldı Derin Bey oğlum bu evi. Öncesinde Mustafa abinle biz buradaydık. Eski sahibi Emekli Albay Nuri Bey'in yanında çalışıyorduk. Nuri Paşa artık iyice yaşlanıp da çocukları yanına almaya karar verince evi satılığa çıkardılar. Derin Bey oğlum da böyle bir ev arıyormuş, o zamanlar satın aldı burayı. Aldıktan sonra da bize işe devam etmemizi, rahatımızı düzenimizi bozmamamızı istedi. Biz de onunla kaldık. O zamandan beri beraber yaşayıp gidiyoruz burada. Derin çok gelmez. İlk zamanlar çok geliyordu ama sonrasında pek gelmez oldu." dedi Gül Hanım cümlenin sonunda hüzünlü bir iç çekişle.
"Altı yıl önce mi aldı?" dedi Delfin şaşkın bir şekilde. Gül Hanım'ın dedikleri onu şaşırtmıştı.
"Altı yıl, evet. Neden şaşırdın kuzum?" dedi Gül Hanım saf bir merakla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çırpınırken (Düzenleniyor...)
RomanceDüzenleme yapılan bölümler *Bölüm Sayısı* şeklinde belirtilmiştir. Hüzünlü Aşklar Serisi 1 Delfin tüm kalbiyle tutunduğu öfkesi ve gururu ile yıllar boyunca kendi kabuğunda kalmıştı. Bu öfke ve gurur ile sarmaladığı kabukta yalnız değildi tabii...