Kayıp Hikaye

3. Bölüm

Birkaç hafta öncesi;

    Lord Voldemort Malfoy malikanesine adım atar atmaz her ölüm yiyen oraya geldi. Voldemort kudretli bir yürüyüş ile masanın baş köşesine oturdu.

-geri dönüşünüz ile herkes eskisi gibi yanınızda efendim.

-sadık olduğunuzu kanıtlamanız 2 yıl sürdü lucius. Sen buna yanınızdalar mı diyorsun?

- öyle efendim.

     Lord biraz düşündü. Mükemmele yakın kelimeler ile kararını açıklamak istiyordu.

   -siz sağdık ölüm yiyenlerime bir kararımı açıklamak istiyorum. Evlenme kararı aldım. Kendimden bir varis bırakacağım. Bunun içinde kendime bir eş seçtim. Görünüş olarak her ne kadar ona yakın olsamda yaş ve tecrübe olarak ondan oldukça olgunum. Yinede zekası, asilliği ve güzelliği ile beni etkiledi ve eşim olabileceğine karar verdim.

        Sözlerine ara verip durdu. Kölelerinin onu anlaması söylediklerini sindirmesi için zaman tanıyor gibi idi. Biraz bekledikten sora;

  -benim sağdık ölüm yiyenim, bellatrix. Eşim olması için senin güzel kızını seçtim. Onun zekası ve kurnazlığı ile genç fedailerimi yönetecek olan bana bir varis verecek kişinin senin kızın olmasını istiyorum. Ne dersin?

    Bella düşünmeden "siz nasıl dilerseniz" diyiverdi. Druella için sevinmişti bile. O tam istediği gibi çok güçlü bir adamın karısı olacaktı. Ama bu işe druella ne derdi hiç düşünmemişti. Rodolphus ise çıldırmak üzereydi. Karısı böyle bir kararı ona sormadan alamazdı. Hoş Lord bizzat kendisine sorsada cevap aynı olurdu. Yine de böyle bir kararı kendi kendine alması aşağılayıcı olmuştu.

     Lord ayaklandı. Kalkması ile birlikte herkes kalktı. Lord Rodolphus'a döndü ve;

      -kız 16 yaşına girdikten sonra ki noel tatilinde onu yanımda istiyorum. Sizinle olduğu kadar onunda bana saygı duyması gerek. Bana bağlı olduğunu anlatan bir mühür alacak ve onu benim safımda olan herkes görecek. Kız okula devam edecek. Bu noel tatilinden sonra druella benim eşim olacak.

   Lord geldiği gibi aniden gittiğinde
Rodolphus karısınında kolunu tutup evlerine cisimlendi. Bu işi druella bir mektupla öğrenirse ortada druella diye biri kalmazdı. Kızı çok gururluydu ve böyle bir dayatma onu yerle bir ederdi.

      -bunu druella ya nasıl anlatacağız?

       - ona bir mektup yollayacağım. Merak etme senin tahmin ettiğin gibi birşey değil. Uzun zamandır kızımla konuştuğumuz bir konu üzerine. O ikna olur.

      -Sence iyi olacakmı benim minik kızım?

       -sen ona minik diyorsun ama o güçlü bir safkan kızı. Tıpkı benim gibi.

    -hayır senin terbiyeli ve sağlıklı halin.

     -bana laf atma Rodolphus. Druella'yı sen kadar bende seviyorum. Onun benden sonraki evinde mutlu olmasını sağlayacağım. Yoksa benim gibi olur...

     -iyi ki bana laf etmiyorsun.

    Rodolphus sinirle çalışma odasına giderken Bellatrix odasına gitti. Ne olursa olsun o ikisi asla anlaşamıyordu.