8.Bölüm

211 10 4
                                    

Andrew'ın ağızından


Gerçekten şu son bir hafta içerisinde yaşadıklarımız en romantik filmlere konu olacak türden mükemmeldi. Erica'yı bu kadar çok sevmem benim için çok olağanüstü. Çünkü ben ve aşık olmak arasında uçurum kadar fark var. Her neyse sonuçta olan oldu diye düşündüm üstümü giyinmek için yataktan kalkarken. Erica'nın yanına gidecektim ve bugün onunla yanıma taşınmasını istediğim konsunda bir görüşme yapacaktım. O benim sevgilim,onun başka adamlarla sevişmesine izin veremem. Üstümü giyindim ve arabaya binmek üzere dışarı çıktım. Şoföre günaydın dedikten sonra arabaya bindim ve şöföre "Erica'ya" dedim. İçimi bir heyecan kaplamıştı. O güzel yüzünü her görüşümde aynı şey oluyor. Kendimi kaybediyorum ve ellerim titriyor. O mutu iken bile mutsuz olacak diye üzülüyorum. Gerçekten bazen bu dünyaya onu düşünmek,onu sevmek için gelmişim gibi hissediyorum. Gerçekten bunlar benim için çok farklı ve alışması zor hisler fakat bunlara alışsam iyi olacak çünkü Erica'sız geçecek bir dakikaya bile tahammülüm yok. Bu düşünceler içinde iken araba durdu ve biran önce sevgilimi görme umuduyla arabadan çıktım. Hemen içeri girdim ve herkez birden başıma toplanıp "Sevgilin uyuyor Andrew." dediler. Aman tanrım ne çabuk öğrenilmiş! Ayrıca benim uykucu Erica'm bu saate kadar nasıl uyuyabiliyor acaba diye düşünürken kalabalığı yararak yanıma Cynthia geldi. Çok telaşlı ve heyecanlı bir şekilde kollarımı tutup gözlerime bakarak "Andrew seninle konuşmamız gereken çok ciddi bir konu var , lütfen odama gel. dedi. Bu sürtük acaba benimle ne konuşacak? Her neyse gidip konuşmaya karar verdim. Kalabalığın bize dik dik bakan gözlerini takmamaya çalışarak Cynthia'nın odasına girdik. Hemen kapıyı kapadı ve masanın üstündeki hamilelik testini göstererek"Andrew,hamileyim. Baba oluyorsun.dedi. O sırada yaşadığım şoku anlatmaya kelimeler yetmez. Nasıl olur. Aman tanrım! Erica,Erica'ya ne diyeceğim ben şimdi? Beni terkedecek. Hayatım mahvoldu diye düşünürken Cynthia'ya benden olup olmadığından emin olup olmadığını sordum. Eminim diye cevap verince birkez daha yıkıldım. Erica ile çok ama çok mutlu iken nereden çıktı bı sıçtığımın hamileliği! Erica'ya bu konuyu nasıl açıklayacağım?

Erica'nın ağızından

Sabahın ışıkları penceremden sıyrılıp gözümü kamaştırırken 20 yıldır ilk defa ne kadar mutlu olduğumun farkına vardım. Aman tanrım ben kendimden 20 yaş genç bir çocuğa aşıktım ve onunla çıkıyordum. Bu çok fantastik ama mükemmel. Beni bulutların üstünde dans ediyor gibi hissettiriyor. Bu mükemmel bir his. Tanrı herkese hissettirsin. Umarım ömür boyu mutlu oluruz. Acaba bügün hayatımın anlamı gelecek mi? Umarım gelir ve umarım sevişiriz. Onu çok özledim. Tanrım bu düşünceler içinde iken çıplak olduğumu yeni farkettim. Hemen giyinmeliyim. Yaptığım işe konsantre olamıyorumki. Pantolonu ters giymişim. Siktir! Sütyen giymeyide atlamışım. Kafam şu aralar yerinde değil. Her neyse üstümü doğru düzgün giyinmeliyim fakar banyo yapsamda iyi olur her neyse önce banyo yapayım diye düşünüp banyoya girdim.


Andrew'ın ağızından

Hemen dışarıya çıktım. Ne yapacağımı düşünmeye başladım. Aklım durdu resmen. Ben hep baba oluşumun mükemmel olacağını ve annesinin sevdiğim kadın olacağını düşünürdüm. Ama şu hale bak. Erica sevdiğim kadın ama çocuğum onu unutmak için becerdiğim kadından. Ne kadar mükemmel! Erica bana çok kızacak ve asla konuşmayacak. Ve ben onsuz yaşayamayacağıma göre öldün sen Andrew. Nihayet aklıma birşey geldi. Belki bu şekilde daha çok üzülecek ama en azından benim onu severken başkasını hamile bıraktığımı öğrenmiyecek. Bi süre sonrada beni unutacak. Bu bana çok acı versede beni her gün görüp görmemezlikten gelmesinden daha iyidir. Onu tanıyorum bu bebeğin iyiliği için beni bidaha görmek istemez asla istemez. O yüzden en mantıklı çözüm onu onu kandırdığımı aslında onu sevmediğimi söylemek gibi geliyor. İşin en zor kısmı ise bunu uygulamak. Ama bir şekilde yapmam gerekecek. Bunu yapmak için içeri,odaya girerken umarım uyanmıştır diye düşündüm. Umarım uyanmıştır ve şu işi bir an önce bitiririz.

Odanın kapısını çaldım ve "Gel" sesini duyunca iyice gerildim. Kapıyı açtım ve:

-Günaydın. dedim.
-Günaydın bebeğim bu sabah nasılsın?
-İyi gibi,sen?
-İyiyim de sen iyi görünmüyorsun Andrew,bir sorunmu var tatlım?
-Var Erica,var. Hemde büyük bir sorun var.
-Anlat tatlım.
-Öncelikle bana tatlım deme. İğreniyorum. Senden nefret ediyorum. Seninle çıkmam,sevişmem,sevmem falan. Bunları gerçek mi sandın? Hahaha gerçekten çok aptalsın. Seninle oynadım Erica. Sen bir fahişesin. Sen senin gibi bir kaltağa neden aşık olayım ki?
Eğer bana inanıp sende beni sevdiysen cidden çok gülerim. Yani seni sevdiğimi nasıl düşünürsün? SEN BİR FAHİŞESİN!

Bu sözleri söylediğim için kendimden utanıyorum. Hiç biri gerçek değil. Hepsi tamamen yalan. Şuan keşke yer yarılsa ve içine girsem. Tanrım bana öyle bir bakıyorki o bakışları görmek yerine ölmeyi tercih ederim. Ben napacağım şimdi?!


Erica'nın ağızından

Bu laflar kalbime bir bıçak gibi saplandı. Piç kurusu! Oynamış benimle. Nasıl olur? Bunu nasıl yapar? Bu soruları kendime sorup hepsinden aynı cevabı aldım:ÇÜNKÜ SEN 40 YAŞINDA BİR FAHİŞESİN ERİCA. Bu sorular ve bu sorulara aldığım çarpıcı cevapla sarsılmış bir vaziyette Andrew'ın karşısında gözlerim yaşlı bir şekilde dikildiğimi yeni fark ettim. Hemen kendime geldim. Tüm sinirimi boşaltarak Andrew'a gir tokat yapıştırdım. Canı yanmış olmalı. GEBERSİN! Daha sonra hemen onu kapının dışına attım. Kapıyı kilitledim. Kapının önüne çöküp ağlamaya başladım. O gece odadaki tüm içkileri ve sigaraları içtim. Esrarlı sigara, votka, şarap , viski ne ararsanız. O kadar sarhoştumki önümü göremiyordum en sonunda tüm acılarım ve çaresizliğimle yatağa yığılıp kaldım. Sabah ise birinin kapıyı çalmasıyla uyandım. Gelen kişi...

İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin