Hemen bir taksiye atlayıp oradan uzaklaştım.Konuştuklarımızı düşünüyordum.Ona hesap sormam gerekirken hiçbir şey yapmamıştım.Bunları kafamdan atmalıydım çünkü eve yaklaşıyorduk ve Mike beni bu şekilde düşünceli görürse şüphelenirdi.Bu sırada aklıma başka bir şey daha takıldı.Ya Mike hemen evlenmek isterse.Yani buna hazır değilim diye düşünüyorum.Her şeyi aklımdan çıkartmalıyım diye düşündüm.Evet evet öyle yapmalıyım.Ben bunları düşünürken taksici arabayı durdurdu ve o an geldiğimizi fark ettim.Parayı uzatıp arabadan indim.Evin kapısına gelince derin bir nefes alıp içeri girdim.Eve girdiğimde Mike ''Hoşgeldin hayatım.'' dedi. Yanına gidip oturdum ve dudaklarına yapıştım.Çünkü aklımdan buluşmada konuşulanları,ne kadar aptal olduğumu çıkaramıyordum ve Mike bir şey olduğunu anlayabilirdi.En iyisi sevişmek diye düşündüm.Dudaklarını dudaklarımdan çekip ''Ne oldu.'' dedi. ''Seni özledim.'' dedim ve tekrar dudaklarına yapıştım.Beni kucağına aldı ve odaya götürdü.Daha sonra üstünü çıkardı ve tekrar yanıma geldi.Yatağa geçmiştik.Sadece öpüşüyorduk.Her yerimi öpmüştü.Uzun bir süre seviştikten sonra göğüsümün üzerine yattı ve ''Seni çok ama çok seviyorum.'' dedi.''Bende sevgilim.'' diyerek cevap verdim.Uyandığımda saçlarımı ve yanağımı okşayıp bana hayran hayran bakıyordu.''Neden bakıyorsun.'' dedim esneyerek.''Çok güzelsin.'' dedi. ''Eskiden.'' dedim.Kafasını hayır anlamında sallayıp kollarını boynuma sardı ve dudaklarımı öpüp ''Hala çok güzelsin.Hatta bu dünyada gördüğüm en güzel kadınsın.dedi.''İşte bu yalan.'' diyip gülmeye başladım.Daha sonra yataktan kalkıp üzerimi giydim.İçeri giderken arkamdan gelip belimi sardı.''Defol Mike.'' dedim.''Ama bir posta daha istiyorum bu defa sadece öpüşme olmasın sevgilim.'' dedi.''Hahaha,hayır.'' dedim.Arkamdan of diye söylenmesini duyduğum halde umursamayarak mutfağa gittim ve kendime bir bardak su aldım.Bu sırada kapı çaldı.Pardon resmen kırıldı.Adamın biri kapıya o kadar sert vuruyorduki.Bir yandanda Ericaaaa! diye bağırıyordu.Garip olan bir diğer şey ise bu ses aynı Andrew'in sesine benziyordu.Hemen kapıyı açmak için kapıya doğru yürüdüm.O sırada Mike beni arkasına alıp kapıyı açtı.Gözlerime inanamıyordum.Gelen kişi Andrew'dı ve salak salak bağırıyordu.Aman tanrım! Erica seni seviyorum demişti.Mike'da en az benim kadar şaşırmıştı.Andrew' sinirli bir şekilde bakıyordu.Andrew ise içtiği çok belli olcak bir şekilde bağırıyordu.Mike sinirli bir şekilde ona doğru yürüdü ve ''Burada ne işin var Andrew.'' dedi.Andrew ise ''Ericayı seviyorum ben ya çekil.'' dedi ve Mike'ı ittirip bana doğru geldi.Bana sarılmaya kalkınca Mike beni ittirdi ve Andrew'ı karşısına alıp sağlam bir yumruk attı.Çok korkmuştum.Mike vurmaya devam ediyordu.Onları ayırmak için aralarına girmeye çalıştım ama Mike'ın gözü hiçbirşey görmüyordu.Andrew'ın yüzü gözü kan içinde kalmıştı ve yerde resmen sürünüyordu.Mike en sonunda onu yerden kaldırıp kolundan tuttu ve dışarı çıkarttı.Çok korkmuştum.Ne yapacağımı şaşırdım.Salona geçip ağlamaya başladım.Mike eve geri geldiğinde çok sinirli görnüyordu.Yanıma geldi ve bağırmaya başladı.Avazı çıktığı kadar bağırıyordu.Onu nereden tanyorsun,seni nasıl sever diye sorular soruyordu.Büyük ihtimalle şuankinden daha kötü bir duruma gidecekti kavgamız.Onu kaybetmekten çok korkuyordum.Çünkü artık gerçekten kaybedecek hiçbir şeyim kalmamıştı.Ben bunları düşünürken Mike bana bağırmaya devam ediyordu.Kolumdan çekerek ayağa kaldırdı ve elini bana vurmak için kaldırdı.Kafamı kaldırıp ona bakarak ''Ne yani en ufak bir kavgada bana vuracak mısın? dedim.''Üzgünüm.''dedi.Kendimi tutamayıp ''Piç kurusu!Siz erkekler hep böylesiniz.Gücünüz bir bize yetiyor zaten.'' dedim.Bunun üzerine tekrar elini kaldırınca derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.''Andrew eski bir hikaye Mike.O artık yok benim için,sen varsın.Fakat senin bana el kaldıracak kadar küçüldüğünü görünce...seni asla affetmeyeceğim.'' dedim.Bunun üzerine bir şey söylemesine fırsat vermeden odaya doru yürüdüm.Arkamdan gelip kolumdan tuttu ve üzgünüm gibi bir şeyler zırvaladı.Fakat dinlemeyip odaya girdim eşyalarımı topladım,üzerimi değiştirdim ve bir hızlı bir şekilde kapıya yöneldim.Durdurmaya kalkıp kolumdan tuttu.Sert bir bakış atıp kolumu çektim ve kapıyı çarpıp çıktım.
Mike'ın ağızından
Evet işte gitmişti.Hayatımın anlamı gitmişti.Ben ne kadar hayvanım diye düşündüm.Onu şimdi nereden bulacaktım.Sonsuza kadar onu kaybettiğimi hissediyordum.Umarım böyle değildir.Böyle düşünürken içmem gerektiğini düşündüm.Mutfağa gidip bir şeyler içtim.İyice ayakta duramayacak hale gelince zorlada olsa odaya gidip yattım.
Erica'nın ağızından
Sabah kalktığımda eve gidip Mike'ı kovmaya karar verdim.Hemen hazırlandım ve eve gittim.Sessizce eve girip Mike'ın eşyalarını topladım ve Mike'ı uyandırıp ''Mike,al eşyaların.Bitti artık.Defol git evimden.'' dedim.Hemen kendine gelip ayağa kalktı bana sarılmaya çalıştı affet diye yalvardı ama asla onu dinlemem.En sonunda eline yüzüğü koyduğumda her şeyin bittiğini anlamış olacakki üzerini giyinip eşyalarını alıp evden çıktı.Ben ilk defa bu kadar rahat hissettim.Tam olarak özgürdüm.Tam olarak mutlu hissederken karnıma giren bir ağırıyla tekrar moralim bozuldu.Başım dönmeye ve midem bulanmaya başladı.Daha fazla dayanamayıp banyoya gidip kustum.Açıkçası şüphelenmiştim.Elbette hamile olduğumdan.Aceleyle evden çıkıp bir eczaneye gittim ve hamilelik testi aldım.Bu arada eczanedeki kadının dış görünüşümden yaşımı anlamış olacağından dolayı bana garip garip baktığını farkettim.Umursamayarak eczaneden çıktım ve eve doğru yürümeye başladım.Eve gittiğimde hemen testi yaptım ve beni şok eden sonuçla karşılaştım.Hamileydim!Cidden şok olmuştum.Ne yapacağım konusunda bir fikre sahip değildim.
Andrew'ın ağızından
Cynthia'yı görmek ve çocuğumuzun bir şeye ihtiyacı olup olmadığını görmek için eve gitmiştim.İçeri girdiğimde Cynthia'nın bir adamla konuştuğunu söylediler. Ne olup bittiğini öğrenmek için odaya doğru yüyürken içeri girmememe neden olan sözler duydum.Cynthia ''Bu çocuğun senden olduğunu biliyorum fakat bunu Andrew'a söyleyemem.'' diyordu.Duyduklarımın şokuyla içeri daldım.Cyntha beni görünce şok oldu.''Burada neler oluyor? Karnındaki benim çocuğum değil mi?'' dedim. Cynthia ''Hayır ama beni dinle.Seni sevdiğim için yaptım lütfen affet Andrew seni kaybedemem.'' dedi.Hiçbir şey demesine müsade etmeden odadan çıktım.Evdende çıkınca hemen Erica'nın yanına gitmeye karar verdim.Hemen arabama atlayıp Erica'nın evine doğru yola çıktım.Eve geldiğimde derin bir nefes alıp kapıyı çaldım.Erica kapıyı açınca kapıyı yüzüme kapatır korkusuyla hemen içeri girdim.Erica'nın bana bağıracağını bildiğimden her şeyi anlatmaya başladım:
-Bak Erica dün gece için çok özür dilerim,öyle olsun istemedim.Ayrıca seni sevmekten asla vazgeçmedim.Cidden seni hala çok seviyorum.Bu arada asıl konu şu Cynthia'nın çocuğu benden değilmiş yalan söylemiş.Yani benim bir çocuğum olmayacak.Tekrar sevgilim ol.Mike'tan ayrıl.Tekrar birlikte olalım Erica.
-Zaten Mike'la senin yüzünden ayrıldık Andrew.
-Tamam işte tatlım.Lütfen tekrar yanımda ol.
Erica'nın ağızından
Andrew bana tekrar birlikte olmayı teklif etmişti.Cidden ne yapacağımı bilmyordum.Tek bildiğim şey hamile olduğumu söylemeyeceğimdi.Çocuk büyük ihtimalle Andrew'dandı.Zaten doğurmayıda düşünmüyordum.Ben bunları düşnürken Andrew konuşmaya devam etti:
-Erica.Cevabın ne? Tekrar benimle olacak mısın?...
DEVAM EDECEK...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşk
RomanceBirini gerçekten sevdiğin zaman onu her şeyiyle seversin.Hem doğrularıyla hem yanlışlarıyla...