Mike ile birlikte neredeyse 2 saattir alışveriş merkezindeyiz. Mutfak,banyo ve daha birçok yer için eşyalar aldık. Mike cidden çok zevkli bir adam çok güzel şeyler beğendi. Fakat benim aklım yarın Andrew'la buluşacak olmamda takılıp kaldı. Hala beni seviyor olsada bu birşeyi değiştirmez çünkü bir çocuğu olacak. Onunla görüşmem doğru olmaz. Aklım çok karışık ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok. Bu düşünceler kafamın içinde dönüp duruyorken Mike kasaya parayı ödedi ve bana dönüp ''Yemek yemek istermisin bebeğim?'' dedi. Kafamı evet anlamında salladım ve yemek katına doğru yürümeye başladık. Ben tavuk siparişi verdim o ise bonfile yemek istedi. Yemeklerimizi beklerken bir yandan da konuşmaya başladık.
-Biraz solgun ve mutsuz görünüyorsun Erica,iyi misin?
-İyiyim,sadece biraz hasta gibiyim.
-Neyin var tatlım?
-Bilmiyorum midem bulanıyor ve birazda başım dönüyor gibi.
-Doktora gitmek ister misin?
-Hayır hayatım,sağol.İlaç alırım,geçer.
-Peki bebeğim sen öyle diyorsan.
-Sen daha ne kadar benimle kalacaksın?
-İstemiyorsan kalmam(gülerek)
-Hayır canım,yani merak ettim o yüzden,yanlış anlama.(gülerek)
-Bilmem.İstersen birlikte yaşayabiliriz.
-Ne? Yani bilmiyorum biraz ani olmadımı. Tamam sen benim sevgilimsin ama bilmiyorum.
-Sen bilirsin tatlım.Benim için fark etmez ama tabiiki seninle yaşamak benim için mükemmel olurdu.
-Benim içinde.dedim ve uzanıp elini tuttum.Daha sonra konuşmaya devam ettik.
-Mike,sanırım bende seninle yaşamak istiyorum.Bu çok güzel olur.
-Ciddi misin? Çok sevindim. O zaman burdan sonra benim evime gidelim ve eşyalarımı alalım.
-İlk defa ailemden olmayan biriyle aynı evde yaşayacağım,başbaşa.
-Evet,çok heyecan verici değil mi?
-Kesinlikle.dedim. Bu arada yemeklerimiz geldi ve yedikten sonra hesabı ödeyip kalktık. Mike'ın evine varınca hemen içeri girdik ve gerekli olan temel eşyaları,kıyafetlerini valize koyup arabanın bagajına yerleştirdik.Yolda giderken Andrew bana dönüp ''Benimle sevişmek istemiyorsun değiş mi?'' dedi. Şaşkın bir ifadeyle ''Ne diyorsun sen?'' dedim
-Seni öpünce tamam,yeter gibi şeyler söyleyip duruyorsun.
-Saçmalama Mike onunla alakası yok,ben sadece...bilmiyorum.Ama seninle sevişmek istemiyor değiim.Lütfen beni yanlış anlama.
-Erica,bak ben seni gerçekten çok seviyorum ama senin beni sevip vermediğinden emin değilim.Çünkü benim yanımda hiç doğal davranmıyorsun ne bileyim işte hiç beni seviyor gibi durmuyorsun.
-Seni seviyorum ve inan bana benim doğal halim bu. Ne yapmamı bekliyorsun? Az önce benimle yaşamak isteyen adam şimdi beni kendisini sevmemekle suçluyor.Ne kadar hoş değil mi?
-Kavga etmek istemiyorum.Beni sevdiğine inanmayı çok istiyorum Erica. Umarım doğru söylüyorsundur.
-Arabayı kenara çekermisin lütfen,inmek istiyorum.dedim ve gözümden akan yaşın sıcaklığını yanaklarımda hissettim. Mike arabayı kenara çekti ve gözümdeki yaşları silip bana ''Özür dilerim hayatım,tanrı benim belamı versin seni üzmek istemedim lütfen affet beni.'' dedi ve bana sarıldı. Onu ittirmeye çalıştım ama başarılı olamadım. Ve ağlayarak ''Şu anda beni hayata bağlayan bir tek sen varsın.Sende gidersen ne yapacağımı bilmiyorum. Sen ise beni seni sevmemekle suçluyorsun. Herkes beni terkediyor ve onların arasına katılmak istiyorsan gidebilirsin zaten Erica'nın ne kıymeti varki? Değil mi? Hayatıma birdenbire girdin ve bana huzur,mutluluk verdin ve veriyorsun şimdi çıkıp gitmek istiyorsan cehenneme kadar yolun var Mike.'' dedim. Çenemi tuttu ve kafamı kaldırıp ''Sen benim herşeyimsin saçmalama.Seni asla bırakmam.'' dedikten sonra beni öptü. Bu duygusal anlar bittikten sonra arabayı çalıştırdı ve sürmeye devam etti.Eve vardığımızda temizlikçi kadın gitmişti ve ev tertemiz olmuştu. Daha sonra Mike arabadaki eşyaları yukarı taşıdı.Eşyaları kapının önüne koyup koltuğa uzandı. Hemen üstümü değiştirdim ve Mike'a alaycı bir tavırla ''Bunları yerleştirmeyi düşünüyor musun?'' diyerek eşyaları işaret ettim. Elinden şekeri alınmış 4 yaşındaki çocuğun yüz ifadesini takınıp yanıma geldi ve beni yatak odasına doğru itti. ''Mike işimiz var,olmaz'' dedim. Beni yatağa ittirip yanıma yattı,bana sarıldı ve ''Sadece sana sarılmak ve biraz böyle durmak istiyorum.'' dedi. ''Çok romantiksin ama cidden çok işim var.'' dedim. Daha sonra söylenerek yataktan kalktı ve eşyalarını alıp yatak odasına geri döndü ve yerleştirmeye başladı.Bende bu arada mutfağı banyoyu ve geri kalan yerleri yerleştirdim.Bu işler yaklaşık 1-2 saat sürdü ve sonunda ikimizde yığılıp kaldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşk
RomanceBirini gerçekten sevdiğin zaman onu her şeyiyle seversin.Hem doğrularıyla hem yanlışlarıyla...