7. BÖLÜM

18 2 0
                                    

Arkadaşlar ben bu bölümü en iyi arkadaşlarımdan ikisi olan beni çok destekleyen ve hep yanımda olan iki kardeşe ithaf ediyorum. Azra ve Alara Sarıkaya 'ya ithaf ediyorum. Benim bütün hikayelerimi okuyup beyeniyorlar. Çok teşekkür ederim. Sizi seviyorum. Şimdi de hekese iyi okumalar...

VUSLAT

Artık Fransa 'ya gelmiştik bile. İlaç çalmak ve ben. Yakından uzaktan alakası yok yani. (Vuslat hakkında benim hakkımda değil.) ☺

'' Peki şimdi yolculuk nereye? " Küskün bir sesim vardı. Bu durumda soru sormayı pek istemesem de bu olmak zorundaydı.
İÇ SESİM

Herkesin dediği gibi adı üstünde meraklı Hafiyesin haa... Vuslat şimdi hiç inkar etme. Ha ha...

" Bak kızım beni deli etme. Aptal mısın nesin yaa... "

" Anlamadım sen bana mı dedin hiç bir şey  yapmadım sana ben. Ayağımın altına alırım velet sus. Tamam belki beni sevmiyorsun, ama sen beni sev yada sevme ben senin ablan Azra 'yım. Bunu istesen de değiştiremezsin. "

" Ben -"

" Sus. Kalbim parçalanıyor, sevgi duygum yok oluyor, içimdeki güneş sönüyor, gönlüm sızlıyor, gözlerim doluyor, içimdeki insan üzülüyor ve aklımda az çok yeşetrbildiğim çiçek soluyor. Bende bu kadar olay oluyor ama belkide senin için hiçbir duygu belirtmiyor. Vuslat benim hakkında merak ettiğim tek bir soru var sen beni gerçekten seviyor musun? Yoksa ben sadece hayatına girmiş normal canlılardan biri miyim? "

" Sen... Hayatıma giren. "

" Yakında orda oluruz. Söyleyeceksen söyle. Ama ne söylersen söyle benim için hiçbir şey deyişmeyecek... Haberin olsun diye söyledim. "

" Sennn... Sen sadece hayatıma girmiş ve yakında çıkacak bir insansın. "

" Anladım. "

" Sen bi zahmet ilaçları çaldıktan sonra ben evime gideceğim. Ve eğer bu söyleyeceğim çok bir şey değilse seni bir daha görmemeyi dilerim. Sen belki Azra Cesur 'sun ama sen asla benim ablam oylmayacaksın. "

" Anlamadım. Bi zahmet ilaçları ben çalsam mı? "

" Aynen öyle. Bunu sen istedin ve sen yapacaksın Azra. Hem anlaşma bunu gerektirmiyordu Azra. "

" Nasıl anlayamadım? "

" Anla. Sen bana biz çalıcaz demedin. "

" Ben sana ben çalıcam demedim. "

" Ama sen çalda demedin. "

" 2 miz çalıcaz işşte bunun anlamı budur Vuslat. "

" Dur dur... Ben buna köklü bir çözüm buldum. Bu ilacı biz hiç çalmayalım ne gerek var bu tür maceralara girmeye... "

" Delirtme beni Vuslat. Taa buraya ilaç çalmak için geldik! "

" Hayır. Sen geldin. Ben çalmaya meraklı değilim. Ben hapislerde çürümek için fazla genç ve fazla güzelim. Bunu anlamı da bu ilacı sen ça*la*cak*sıııın... "

" Of tamam ben girerim. "  Bir şey demedim. Sonuçta zafer benimdi haksız değilim. Zaten artık gelmiştik. Heyecanlıydım kalbim güm güm diye atıyorsa, (Garip kalp atış sesi... 😄)
o an güm güm güm güm diye atıyordu. Azra

" Beni burda bekle kalbinin atış sesini sıfıra indirmeye çalış. Çıt çıkmasın fark edilirsek biz biteriz. Gerekirse hızlı ve sesli nefes alıyorsan nefes alma düşüşü yaşa. beni sevmiyorsan bile en  azından kendin için yap bunları. "

" Ta- ta- tamam Azra... " heyecanlıydım ve korkuyordum. Aman Allah 'ım sen bize yardım et. Biz şu anda günah işliyoruz tamam. Ama Allah 'ım hepsi Azra 'nın isteği yüzünden. Eminim oda isteyerek yapmıyordur ama işte lütfen yardım et sen büyüksün. Sen bütün günahları affedensin. Sen her şeyi görensin yüce Allah ım. Aminnn.......
İÇ SESİM

Bak Vuslat seni severim ve sayarım Alah'a karşı da büyük bir saygım vardır ama eğer bir çıt çıkarırsan olduğum yerden nasıl çıkacaksam artık burdan çıkıp seni kıtır kıtır keserim... Bundan sonrada yorum yapayım deme... Sakın Vuslat!

" Tamam be sakin. Aman. Allah ben ne yaptım hatta hala yapıyorum. Ayyy... " Kızım yaa.... Bir dakika bu sesler...




        

        Polis sesleri....


Hemen malak gibi çırpınmaya başladım. Ve sessizce

" Azra... "

" Azra... "

" Azra... "

Azra elinde ilaçlarla geldi. Sonra bana bakarak

" Ne oldu? "

" Polisler geliyorlar hemen tüyelim burdan. "

" Atla! " Hemen arabya fırladım. Ve sordum

" Bildiğin başka bir kaçış yolu var mı? "

" Var. Düz ilerlemek lazım. " Yutkundum her an yakalanabilirdik. Azra son sürat araba sürüyordu. Sonra Azra arbayı durdurdu.

'' Atlatmayı becerdik. "

" Oh... Allah 'ıma şükür. " Sonra arbadan indik. Etrafıma bakındım. Hava soğuktu. Sonra arkamdan bir ses duydum.

" Deniz, Umut, Mehmet Baba? "

" Yaa biz kızım. Napıyorsun bu kız kim? "

" Kardeşim Vuslat. "
Arkamı yavaşca döndüm. Gülümsedim. 2 oğlan ve bir amca duruyordu. Demek Mehmet Baba bu. Birde Umut ve Deniz. Yanlız biri taş gibi maşhallah taş.

" Merhaba kızım bende Mehmet. "

" Merhaba şey... Ne desem ki? " Güldü.

" Baba de. "

" Peki Baba... " Garip hissediyordum.

" Kasılma yavrum rahatla. Bak kızım bu ablan benim güzeller güzeli kızım. Bunlarda oğullarım; Umut ve Deniz. "

" Merhaba demek Vuslat. Bende Umut. " Allah çocuk taş lan taş elini uzattı. Bende elini sıktım.

" Bende Deniz memnun oldum. " dedi diğer erkek bende karşılık verdim ve elini sıktım. Valla hepsi yakışıklı. Bu Mehmet Baba 'nın oğulları ve kızları da iyi insanlar  aslında ama bir yandan da Mafyalar. Çok iyi insalar valla çok iyi ve saygılılar yaa. Sonra Umut

" Polisler her an glebilir gelin babam bize burda bir yer ayarladı oraya gideriz. "

" Olur çocuklar hatta daha iyi olur. "
Hadii şimdide Mehmet Babalara mı? Bismillah.

" Gidecek miyiz Abla? "

Umarım hoşunuza gitmiştir acaba Abla kelimesi Azra 'yı etkileyecek mi? Vuslatla Mehmet Baba anlaşacaklar mı dersiniz? hepsi gelcek bölümde sizi bekliyor... Bu arda arkadaşlar kitap kapağı hazırlayan varsa yorumlarda yazabilir mi lütfen....

♡AREA♡....

Ben mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin