"HAVE A NİCE DAY~~♡"🙈
__ 🍇🍎🍌🍓🍈 ▓~~~❤❤❤
__/👷|🍒🍍🍑🍐🍋 ▓
|🔳🔳|🍏🍊🍋🍉🍑▓
🔘 🔘Bölüm 22:
Duvarda önümde duran tabloya iki saattir bakıyordum çünkünem anneme yalvarmıştım görücü usulü randevu ayarla bana diye ve şuan o görüşmelerden birinde beyinsiz bir herif yüzünden 2 saattir bekletiliyordum.
Omzuma dokunan eller ile ani bir korkuyla arkama döndüm.Tanımdadığım kişi mahçupluk içinde eğilerek özür diledi.
-"Ahhh korkuttum ve çok beklettim özür dilerim.Ben Kim Jun Myeon."
B:"Ahh sorun değil.Bende geleli çok olmadı zaten."
-"Şirkette çok önemli bir sorun vardı ve......"
B:"Sorun değil açıkçası kocaman bir sorunum olsa bende saçma şeyleri pas geçerdim."
-"Ahh hayır öyle...."
B:"Resmiyete gerek yok Bay Kim!Ve birbirimize yalan söylemeye de gerek yok.Bu görüşmeyi de sadece annemin ağzı kapansın diye geldim.Rahat olabilirsiniz sizin de çok isteyerek geldiğinizi düşünmüyorum haksız mıyım?"
Jun Myeon:"Aslında böyle bir şey beklemiyordum.Geç kaldığım için çantanızı başıma çarpıp gidersiniz sanıyordum."
B:"Eyyy kocaman insanlarız!"
Jun Myeon:"O zaman ne yapmak istersiniz?"
B:"Dediğim gibi insanların zamanını çalmak istemem eğer önemli işleriniz varsa onları yapabilirsiniz."
Jun Myeon:"Ailelerimizin bizi izlediğini biliyorsunuz değil mi Min Ah'shh?"
B:"Evet bu yüzden kısa bir yemek işimizi görür sanırım ya da kahve veya çay?"
Jun Myeon:"Peki yakınlarda bir res...."
B:"Şeyy ilerde bir yer olsa mesela kafe gibi.Keklerine bayıldığım bir cafe var oraya gidebiliriz.Hem çok kimsede olmaz orada."
Jun Myeon:"Peki benim için fark etmez."
B:"Aslında biraz uzak sayılır ama keklerine bayılacaksınız eminim ki.Hem sokak arası hoş bir mekan.Dinlenmek için giderim bazen oraya."
Jun Myeon:"Çok seviyorsunuz anlaşılan orayı."
B:"Aaaa evet güzel ve sakin olduğu için sanırım çok seviyorum.Eeee?Benden sonra kaç kızla daha görüşeceksiniz?"
Jun Myeon:"Bilmem sekreterim ayarlıyor bu işleri.Umarım hepsi sizin gibi olur ve sorun çıkarmazlar."
B:"Umarım.Aile baskısı kötü bir şey!"
Jun Myeon:"Okuduğunuzu duydum."
B:"Evet son sınıftayım.Umarım mezun olabilirim bu dönem."
Jun Myeon:"Babanızın şirketinde mi çalışacaksınız?"
B:"Bilmem daha ne yapacağıma karar vermedim.Ama aile içindeki baskıdan hoşlanmıyorum kendi ofisimi açabilirim umarım."
Jun Myeon:"Geçen yıl yaşadığınız olay..."
B:"Evet insanın hayatta yaşaması gereken bir şey olduğuna inanıyorum.Bu gibi şeyleri atlatınca sevdiklerinize daha sıkı sarılabiliyorsunuz.İnsanı daha güçlü yapıyor en azından."
Adamın zübbe biri olacağını sanıyordum aslında ama çok konuşkan biri çıktı.Üstelik zengin olmasına rağmen hiç de öyle durmuyordu.Etrafımı tanıdık kahve ve vanilya kokusu sarınca gülümsedim.
Jun Myeon:"Sanırım geldik."
B:"Umarım sizde beğenirsiniz."
Soğuk havadan içeriye adımımı atınca gözüm onu aradı ama yoktu.Bize masayı gösteren oğlana gülümseyip yerime oturdum.Üstümdeki atkıyı çıkarıp yanıma çantamın hemen üstüne koydum.Montumu çıkarırken siparişi alan çocuk hemen dibimizde bitti.
-"Menümüz buyrun efendim."
B:"Ben bir Americano istiyorum.Yanında da vanıiyalı kurabiyenizden alabilir miyim?"
-"Tabi efendim.Siz bey efendi?"
Jun Myeon:"Ben de hanım efendi gibi alabilirim."
B:"Başka bir şeyde alabilirdiniz."
Jun Myeon:"Genelde belli yerler dışında kafeye falan gitmem."
B:"Anlıyorum.Çok yoğun olmalı hayatınız.Babanızın yerine geçmek zor olmuştur bir anda."
Jun Myeon:"Başlarda zordu ama yardım eden kişilere minnettarım."
B:"Evet bazen birine......"
Sözümü bölen şey baristadan gelen kocaman şangırtıydı.Tamam biraz heyecandan terlemiş ve adrenalin patlaması yaşıyor olabilirdim ama evde çalışıp bunu atlatabileceğimi sanıyordum.Karşımdaki adam ile ikimizde kafamızı yana çevirip onunla göz göze geldikten sonra hiç umursamamış gibi başımı tekrardan karşımdaki kişiye çevirdim.Kulağındaki kulaklığı çıkarırken eli hava da kalmış ve olduğumuz yere bakarken önündeki garsonla çarpmıştı muhtemelen.Önündeki kırılan bardakları toplayan garson ondan özür diliyordu ama bu onun umurunda değildi.
B:"Sanırım yeni elemanları....Her neyse ben ne diyordum.Evet bazen sığınabileceğiniz birine ihtiyaç duyarsınız.
Kendimi normal olmak ve onun buradaki yabancıdan her hangi biri olduğunu kendime sayıklıyordum çünkü.
Jun Myeon:"Bu kadar derin konuları konuştuğum ilk kişisiniz."
B:"Yalan değil açıkçası daha zübbe ve zenginim ben egolu biri bekliyordum.Ki bu güne kadar gördüğüm en ağır başlı zengin çocuğusunuz diyebilirim.Sanırım bazı şeyler insanı daha olgun yapıyor.Eğer iş gibi dosya okumak gibi düşünceniz varsa yapabilirsiniz.Sizi anlarım."
Jun Myeon:"Oh!Hayır hayır bu karşımdaki güzel bayana kabalık olur."
B:"Güzel mi?Ahh teşekkür ederim."
Adam konuşmadıkça ben daha çok konuşuyor ve şuan ona deli gibi bakma ihtiyacı hissettiğim kişiyi unutmaya çalışıyordum.Kahvemi yudumlayıp kurabiyemi yerken adama telefon geldi ben de lavaboya gitmek için izin aldım.
B:"Şey lavaboya gidip gelebilir miyim?Sonra kalkarız sizin için de uygunsa?"
Jun Myeon:"Anneymişim gibi hissettim bir an.Benden izin alırken aynı...."
B:"Hey saçmalamayın.Hemen gidip geliyorum.Sonra da çıkarız."
Yine yan tarafımdaki kişiyle göz göze gelince başımı eğip gülümsedim.Bu çalışmaları evde milyon kere yapmıştım çünkü size ne olduğunu anlatmadım değil mi?Çikolatalı kahve buranın sahibiymiş.Ve 3 aydır işletiyormuş.Yani 3 aydır Kore de anladınız mı bunu?Koskoca 3 ay!Ben ondan bir haber bekleyip her gün yazdığı mektuplara ve çizdiği resimlere bakıp ağlarken onun hiç umurunda bile olmamışım!
Ellerimi yıkayıp yana kaymış kahkülümü düzelttim.Kendime iyi idare ettin bakışı attım ve kendimle gurur duydum.Tam kapıyı açınca açıkçası karşımda onu görmeyi planlamıyordum.Yine onu tanımıyormuş gibi başımı eğip gülümsedikten sonra gitmek için sağa dönüp bir kaç adım attıktan sonra sözleri beni durdurdu.
Min Seok:"Gülme....."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔~ÇİKOLATALI KAHVE!☕~(초콜릿 커피)//Xiumin
Short Story🌸Lina'nın B612'eki Kitap Fabrikası Gururla Sunar!!🌸 ~Çikolatalı Kahve~ ☕Bay Çikolatalı kahve! SENİ ÖZLEDİM! Gelip karşımda gül ve acılarımı unuttur.Sen hariç her şeyi unutmaya hazırım ama yinede...... SENİ SEVİYORUM ÇİKOLATALI KAHVE! Tüm hakkı sa...