✔~ÇİKOLATALI KAHVE!☕~(초콜릿 커피)//Xiumin

Final~~ ☕

🌼Life shrinks or expands in proportion to one's courage. ~~Hayat birinin cesaretine orantılı olarak küçülür veya genişler... 🌼

Bölüm:27

B:"Yaa Kim Min Seok?"

Min Seok:"Efendim hayatım?"

B:"Saat kaç?"

Min Seok:"Akşam..Immmm...8 neden?"

B:"Demek saat daha akşam 8!"

Min Seok:"'Ahhhhhh!Annen yine çıldırdı hadi eve!....Oldu mu?"

B:"Tanrım sen bana sabır ver!"

Telefonu kapatıp ocaktaki yemeğin altını kapattım.Hazır sofraya bakıp tamam onayı verip yukarı duş almaya çıktım.Iseul'ın odasının önünden geçerken koca bir iç çektim.Kızımız neden bana değil de babasına çekmişti ki?

Evet kızımızın adı Iseul'dı.Yağmurlu bir günde doğdu ve çiy anlamındaki bu ismi koymaya karar verdik ona.İsmi kadar narin ve babası peri gibi tatlı olduğu için.

Aşağıya inerken o Iseul'ın ağlama sesi miydi yoksa ben mi yanlış duymuştum?Bezmişlik nefesi verip merdivenden indim.Koltuğa oturmuş ve babasının kucağından inmeye niyetli olmayan çifti görünce Min Seok ile yine mi bakışı atıştık ve ben kazandım.

B:"Sana demiştim!O park çok eski ve geçende düşüp dizini yaraladığını bile bile gittiniz!Iseul annecim sana demedim mi babanın elini bırakma diye?Getir bakayım."

İçli içli ağlayan kişinin gözleri ıslakken kızamıyorki insanda.Yanımdaki kişiye dönüp bana ne yaptım bakışı atarken mutfak dolabını gösterdim parmağımla.

B:"İlk yardım çantası Min Seok."

Min Seok:"Bu kadar şeytanca söylemek zorunda mısın?Aşkım git getir de ne olacak?"

B:"Bu çocuk hep bu yüzden böyle!Çok yüz verdin ona.Aha şimdi de önüne geçemiyoruz!"

Min Seok:"Bir tanecik kızımız var istediğine hayır mı diyeyim?Hem biliyorsun kız oldu diye 2 belki 3 kat sevinç yaşamıştım."

B:"Doğumdan önce cinsiyetini ve sana benzeyeceğini bilsem kesinlikle aldırırdım.Bu ne ya babası kılıklı.saçını bile kestirdi.Gören erkek sanıyor bunu!"

Gidip duvarın dibine saklandı ama kaçışı yoktu ki bu savaşa haftada 3 kere veriyorduk doğduğundan beri.Aynı babası kılıklı ne olacak.Bir de bakış atıyor bana yaaa.Sen kimsin ki der gibi.

B:"Kim Iseul!Gel buraya kaçma!Min Seok yakala şunu!""

Iseul:"Anne istemiyoyum!Babaaaaa!Kuytay beniii!"

Min Seok:"Aşkım yaranı temizlemezsek mikrop kapacak ve hasta olacaksın o zaman hiç parka gidemeyiz bunu mu istiyorsun?"

Iseun:"Hayıy ama çok acıyoyyyy!"

B:"Bebeğim hadi bak yemek yiyeceğiz ve senin sevdiğin yumurtalı rulodan yaptım.Hem Danbi ler gelecek birazdan."

Iseul:"Ama anne çok acıyo!"

B:"Acıtmadan yapacağım gel hadi."

Iseul:"Söz mü?"

B:"Yalan söyledim mi bu güne kadar?"

Iseul:"Hayır ama....."

B:"E o zaman?Gel hadi."

Min Sok:"Prensesim bak eğer annen yaranı temizlerse sana sıcak çikolata yapacağım."

Iseul:"Geyçekten mi?Anne?"

Ona küçük yaştan bir şeyleri yasaklamıştım çünkü sağlığı için hiç iyi değildi ama istisna durumlar oluyor dediğimizi yaptırmak için işte.

B:"Ama sadece bu gün ve yaranı temizletirsen."

Iseul:"Yaşasıyyyynnnn!"

İki saniye önce sevinen kişi şuan elimin altında kucağımda omzuma başını gömüp can çekişerek ağlıyordu.Min Seok ile ikimizde yarasına üflerek acısını azaltmaya çalıştık.Yarabandını üstüne yapıştırdıktan sonra şımarık babasının boynuna atladı.

Iseul:"Bak akıllı duydum baba.Çukulataaaaa!"

Min Seok:"Bir şeyi unuttun ama."

Kucağımdaki çantanın içine çıkardığım merhem ve yara bandını koyarken kıkırdayarak yanağımdaki ıslaklık ile kuccağıma aldım yaramazı.Yaa bak beni nereden vuracak biliyor bu ikisi ve sesimi çıkaramıyom ya ailemi çok seviyom be ben!

B:"Gofret de ister misin Kraliçem?"

Min Seok:"Bana diyene bak!"

B:"Ödememi nakit aldım ben bir kere tamam mı?"

Gülerek mutfağa gidip tezgahın üstüne Iseul'ı bırakıp çikolata tozunu dolabın içinde arayan kişinin kulağına yaklaşıp fısıldadım.

B:"Bana da bir Çikolatalı kahve yaparsın değil mi?Çikolatalı kahvem?"

Min Seok:"Seni seviyorum."

Iseul:"Sizi duymuyoyy deyilim baba!"

B:"Bu çocuk hep sana çekti!Kızım sen daha 4 yaşındasın her şeyi bilmek zorunda mısın?"

Iseul:"Anne masal diye babam sizin aşk hikayesini anlatıyo bana.Ne yapabiliyim?"

B:"Ahhh Kim Min Seok!Ahhh!...Bebeğim gel baban yapana kadar üstünü değişelim."

Banyoya girmemek için yalvaran ama sonra oradan çıkmak istemeyen bir zihniyet sadece çocuklarda var.Bu bilimsel olarak kanıtlandı bence.

Gece yatağına yatırmak için Iseul'ın odasına gittiğimde yerde Danbi ile uyumuş kalmışlar.Arin aşağıya gidip Lay'i çağırdı çünkü hanım efendi tekrardan hamile.Iseul'ı yatağa yatırıp kucağına ayıcını verdim ve üstünü örttüm.Min Seok banyodan çıkarken üstümdeki hırkayı çıkarıp bornozlu kişiye yaklaştım.

B:"Iseul tek kalmasa hani diyordun geçende Çikolatalı kahvem."

Min Seok:"Bence de hem....Kokun bu gün fazlaca güzel ve sexy."

B:"Seni hınzır!"

Bornozun üstünden hala bozulmak bilmeyen kaslarını sıktım.Sarılıp gıdıklarken yatakta buldum kendimi.uzunca bakışıp güldükten sonra dudaklarıma derin ve tutkulu bir öpücük bıraktı.

Min Seok:"SENİ SEVİYORUM KANG MİN AH!"

Öyle bir söz yazarsın ki bütün hayatı anlatır.Bu kelime benim için Min Seok'tu.Öyle bir hayat yaşarki insan bütün sözler anlamsız kalır.Bir insan için doğmak ve ölmek kolaydı, zor olan hayata ve sevdiklerine tutunabilmekti.

Y/N:"Yazım yanlışları için özür dilerim... :("

💗~Okuduğunuz İçin Teşekkür Ederim.~ 💗

Y/N:"Yeminle şunu Yüzüklerin efendisine Elf Prensi olarak araya yapıştırsak kimsenin haberi olmadan.Fark edilmez bile Elfler arasında.O kadar Elf bir güzelliği var."