Bölüm 24 ☕

471 55 8
                                    

  "GOOD NİGHT!~~🌟"
     (     (      (      (     (
      )     )      )      )     )
     (     (      (      (     (
     )      )      )      )     )
    ☆   ☆    ☆   ☆   ☆

⭐                       ⭐           ⭐
         ⭐         🌚             ⭐              ⭐
⭐                  ⭐                      ⭐
⭐        ⭐        ⭐        ⭐           ⭐

24.Bölüm

Lay masaları silen çalışanına kaş göz yapıp içeri gönderdi.Köşedeki en kuytu yere oturduk üçümüz ve gözleri benim üstümdeydi.

Arin:"Eeee??"

B:"Ne eeesi ciğerciğim?"

Arin:"Bana bak biz buraya balayına gitmeyip geldik anlat ne demek Min Seok'u gördüm!Hem ne demek evlilik randevusuna gittim?"

B:"Dün annem bir randevu ayarlamıştı ben dd dayanamadım baskıya ve gittim.Bir kafeye gittik oturduk sonra Min Seok oranın sahibiymiş.Yanımdaki asama rezil olmamak için tuttum kendimi ama yaklaşık 3 aydır Koredeymiş bey efendi."

Min Seok:"3 değil 2 ay 11 gün."

Üçümüzde aynı anda masaya yaklaşan kişiye baktık.Lay ifadesizce bakarken sinirlendi ama Arin elinden tutup yapma diye ona baktı.

Lay:"Kapalıyız yazısını görmedin sanırım!"

Min Seok:"Her şeyi anlatacapım lütfen beni dinlemeden yargılamayın."

Kucağımdaki köpeğe bakarak konuştum.Sinirimi bastırmak için kendimi başka yönlere çekmem yeterli oluyordu çoğu zaman.

B:"Geç kalmadın mı?"

Min Seok:"Ben üzgünüm.....Korktum ve....."

B:"Neyden korktun ölmemden mi?...Eğer öyleyse anlardım ama sen......"

Min Seok:"Babam......babam anneme dönsün istemedi sonumu ve beni istemesem bile yurt dışına yolladı!"

Lay:"Biliyordum zaten!"

B:"İstesen gitmezdin ama sen gittin!"

Sesim daha fazla dayanamamış ve yüksek çıkmıştı.Tamam korkup gitmiş anlarım ama döneli koskoca 3 ay olmuş!

Min Seok:"İstemedim ama senin ameliyatını yapmamakla tehdit etti beni!"

Arin:"Min Ah aşkım bir sakin....

B:"Dur Arin!.......Hadi tamam gittin diyelim ki giderken bağıra bağıra beni sevdiğini anlatan anılar bırakmıştın.Ama döneli bu kadar olduğu halde neden arayıp sormadın?...Bu seferde mi korktun?"

Min Seok:"Beni hatırlamazsın sandım."

Lay:"Biz gidiyoruz zaten yeterince işimiz var!"

B:"Bahaneye bak ya!Ben gidiyorum size de iyi günler Min Seok shi!Milky Way gidiyoruz!"

Min Seok:"Sadece affetsen olmaz mı?Hatalıyım işte!İlk defa korktum olacaklardan.Bir kere yıkılmıştım ikincisini kaldıramam sandım."

Şuan gerçekten tek kelime etme hakkımı kısıtlıyordu söyledikleri.Aslında haklıydı hastlıklıydım ve en sevdiğini ölüme vermiş biri olarak ona yasak elma olmalıydım.O halde bile sevmişti ve ben buna rağmen hala kızmak için bahane yaratıyordum.Sadece affedip sevdiğimi söylemem gerekirken.

Başımı eğip ayağımı sallamaya başladım.Sinirliydim ama sanki ona muhtaç mışım gibi davranıyordu ve bu beni daha çok üzmüştü şuan.

Min Seok:"Üzgünüm tamam mı?Belki ilerde sen..."

B:"Yeniden seni sevmemi sağlayabilirdin."

Min Seok:"Huh?"

B:"Seni hatırlamasaydım eğer tekrardan karşıma çıkıp hiç tanışmamışız gibi davranabilirdin."

Min Seok:"İki yüzlü olmak istemedim."

B:"Ben bunu iki yüzlülük demezdim.Şuna bahanem yok de geç işte!Gittim ve geldim.Şuan bana muhtaçsın ve benden başkası ile olamazssın gibi davranman beni daha çok kırdı Min Seok!"

Min Seok:"Bahane uydurmuyorum gerçekleri söylüyorum.Ben böyle davranmadım asla sana.Ama sen neden anlamak istemeyip işi yokuşa sürüyorsun!Tek demen gereken "Seni özledim.Seni seviyorum!"

B:"Bu kadar ego sever biri olduğunu bilmiyordum Min Seok shi .Ayrıca sevgi karşılık ister sanıyorum ki benim ki tek taraflı!"

Çıkış kalktığım koltuğun arkasındaki çıkışa dönüp oraya doğru yöneldim.Bir kaç adım sonra omzumu sara kollar ve bedenini bedenime yaslarken gözlerimi kapadım.Başını kafama dayayıp konuşmaya başladı.

Min Seok:"Özür dilerim senden hem de milyon kere.Korktum babam haklıydı annemin ölümünü sevdiğim birinin ölümünü 2. defa kaldıramazdım.Beni iyi tanıyorsun Min Ah.Egosu olan biri değilim.Sadece.....sadece bir kıza karşı o kelimeleri söylemek kolay değil utanıyorum.Duygularımı sana açıkça belli etmiştim giderken..Kalbimin sesini duysan olmaz mı?İlla söylemem mi gerek o sözcükleri?"

B:"Senin sesinden duymak istiyorum belki....Belki sesini özledim...."

Min Seok:"Ben......Gözlerini kapat o zaman ve ben aç diyene kadar açma!"

B:"Sence oyun yaşını çoktan geçmedik mi?"

Hala kolları omzuma sarılmış dururken kapalı gözlerimi açtım.Güneşin ikindi kırmızı rengi cafenin içine dolarken yavaşça geri döndüm.Yüzü kızarmış ve dudağını ısıran kişi gözleri kapalı duruyordu.

B:"Min Seok shi?"

Min Seok:"Ben....be....ben....."

Titreyerek konuşması ve kekelemesi çok minnoştu.Bir de terlemiş ve tane tane terler dökülüyordu alnından.Küçük bir kıkırtı ile boynuna kollarımı doladım ve başımı omzuna yasladım.

B:"Seni seviyorum."

Min Seok:"Özür dilerim iyi olmadığım tek konuda sana karşı mahçubum."

B:"Hep mahçup ol.Güzel sesinden benden başkası kimse duymasın o güzel sözcükleri."

Lay anlatmıştı ona olanları.Orta okulda bir sürtük yüzünden trawma geçirmiş.Herkesin gözü önünde onu sevdiğini söylemiş ve red edilmiş.Tüm okulda ona gülmüş ve okul değiştirmiş sonunda yapılanlara dayanamayarak.

B:"Bir daha bir yere gitme hep benimle ol tamam mı?Mahçupluğunun cezası bu sana!Hem de ömür boyu çekeceğin!"

Min Seok:"Affettin mi şimdi beni?"

B:"Sence oradan ne gibi duruyorum?"

Min Seok:"Minnoş pofuduk bir kedi."

B:"Bu minnoş pofuduk kedi seni çok özledi.Srni ve Çikolatalı Kahveni."

Min Seok:"Sadece sana özeldi Çikolatalı Kehve!Sen gül diye acılarını unut diye elimden gelen tek şeydi çünkü.Bir yudum alınca güneşe bakıp gözlerini kapatıp güldüğün o an......Anla işte."

B:"Seni seviyorum!"

"Seni seviyorum!"

"Seni Seviyorum!"

"Seni çok seviyorum Kim Min Seok!"

"Seni çok seviyorum Kim Min Seok!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
✔~ÇİKOLATALI KAHVE!☕~(초콜릿 커피)//XiuminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin