✔~ÇİKOLATALI KAHVE!☕~(초콜릿 커피)//Xiumin

Bölüm 14☕

"Günaydınlar efenim....Benim kahve köpüklerim ne yapıyorlar acaba????Biliyorum geç oldu ama işlerimi yoluna koyup sahalara anca inebildim umarım kitaplarımdan zevk alıyorsunuzdur.❤ლ(⌒▽⌒ლ)❤"

14.Bölüm:

Min Ah:Dünya çok büyük!Nerede karşılaşaz bir daha ki değil mi?

Min Ah başını sallayarak onayladıktan sonra Arin ile koridorda ellerinde kahveleri dolaşırken....

Mİn Ah:Min Seok?

Arin:Yeter artık onu sayıklayıp durma anladık aşıksın!Çikolatalı Kahve...

Min Ah kızı kolundan çekiştirip koridorun öbür uzuncan gelen Min Seok'u gözetlemek için merdiven boşluğuna hızlıca bir dalış yaptılar.Kapıyı yarım açıp neler olduğuna baktılar.

-Min Seok?

Min Seok:Nuna babamı gördün mü?Temiz kıyafet istemişti toplantı yada seminer için mi ne sanırım.

-Sanırım ameliyathanede odasında bekleyebilirsin.Ben de birazdan gelirim sohbet ederiz görüşmeyeli uzun zaman oldu.

Min Seok:Peki nuna.

Min Ah ve Arin Min seok gidinceye kadar gözetlediler ardından tabanları yağlayarak odaya kapandılar!

Min Ah:Hani dünya büyüktü?Yok ye benim şansım yok anasını satayım!

Arin:Sana dedim bak babası yüzünden gelmiş!Hem hemşirede dedi sık sık gelip gitmiyormuş karşılaşmazsınız olur biter!

Min Ah:Aslında neden hüsnü kuruntu yapıyorum ki neyim oluyor?Hiç bir şeyim!Değil mi bana ne ondan!

Arin:İşte benim kızım korkaklığın hiç bir bedeni sana yakışmıyor Min Ah bunu bil!!!

Min Ah:Annem aslında manken gibi olduğumu söylerdi ama....

Arin:Hey benim gitmem gerek dersim var okul çıkışında görüşürüz.

Min Ah:Buraya gelip yorulmana gerek yok biliyorsun!

Arin:Sende bunu duymamış gibi yapacağımı biliyorsun küçük hanım!Gelirken istediğin bir şey var mı?

Min Ah:Hayır yok.Annem gelecektir zaten birazdan.Babam da şirkete geçmeden gelecekti.Seni geçirirken onları beklerim hem.Ceketimi alıp geliyorum.

Arin:Acele etme bende montumu giyecem zaten.

Min Ah kızı taksiye bindirdikten sonra bahçede biraz dolandı ve annesi arayınca soğuk havayı son kez içine çekip binaya girdi.Ailesini beklerken sıcak bir kahvenin iyi geleceğini düşündü.Kahve içmemesi gerek ama bıraksanız sadece kahveyle bile yaşayabilirdi.Otomatın önüne geçip cebinden parasını çıkardı ve kahvenin çeşitlerine bakarken arkasından gelen ses ile irkildi.Arkasını döndüğünde kocaman gözlerini açıp karşısındaki çocuğa baktı.

Min Seok:Amerikano alabilirsin.Bu otomatın Amerikanosu çok güzel gerçekten.Çok acı değil ve yumşak bir tadı var.Denemeni öneririm yani istersen...Bunu kaçırma bence sadece buranın ki güzel yani.....

Min Ah:Me-Merha-ba.

Kız şaşırmanın etkisinden hala çıkamazken Min Seok kızın tam dibine giderek durdu ve otomatın düğmesine basıp bardağa boşalan kahvenin kokusunu içine çekmek için gözlerini kapayıp gülümsedi.Min Ah ise hala onu seyrediyor ve güneşin yüzüne vuran kısmının her noktasını inceliyordu.Yüzü fazla pürüzsüz ve mükemmeldi.Aynı bebek teni gibi.Kahve tonlarındaki ortadan ikiye ayrılmış hafif dalgalı saçları.Özenle çekilmiş eyelinerı.Toz pembe tonlarındaki ve güneşte ışıl ışıl parlayan dudakları.Mavi rengini bir insana bu kadar mı yakışır?Kulağında montuna uygun mavi küpeleri.Ayrıca dar siyah pantolonu ile ince bacak hatları ortaya çıkmıştı.Sanki çocuğın her noktası özenle yaratılmıştı.