Passionate As Sin

-Bölüm 2- "His name is Zayn..." Wow!

^İyi okumalar!

"Sorun değil.." Sıcak nefesini boynumda hissettim. Ben, onun başka bir şeyler daha söylemesini beklerken o, geri çekildi. Mayhoş bir gülümsemeyle, bana göz kırpıp yanımdan uzaklaştı. Arkasından bakakalmıştım. Tanrım ne kadar da tatlıydı. Ama eminim ki o Irina'nın sevgilisidir. Hey! Ben ne söylüyorum? Ondan hoşlanmadım değil mi? Ah belki de hoşlandım. Bilmiyorum. Daha adını bile bilmediğim birinden nasıl hoşlanırım?.

Kafamı bu aptal düşüncelerden arındırıp, dolabımı açtım. Çantamdan bir kaç kitap çıkarıp dolabıma koydum ve arkamı döndüğümde Erin, karşımda belirdi. 

"Hey, nerelerdeydin? Hem, sen az önce Zayn ile mi konuştun?" Vay canına. Adı Zayn mi? Erin, hala yüzüme bakıyordu. Bir kez yutkundum ve hiçbir şeyden habersiz gibi ;

"Adı Zayn mi ki?" dedim. O ise çok şaşırmışcasına ;

"Ah, bilmiyor olamazsın!" dedi. "O Zayn Malik.. Okulun en havalı çocuklarındadır. Neredeyse bütün kızlar ona aşık ama o, hiç kimseyle çıkmıyor." Bu okuldaki hiç bir kıza bakmıyorsa, bana hiç mi hiç bakmaz. Evet, Yeni hayatım 1, Dessy 0. 1-0 yenik başladık, bakalım nasıl gidecek. Tek kaşımı kaldırıp, Erin'e sordum ; 

"Peki ya, Irina denen sarışın kız? O, Zayn'e yiyecekmiş gibi bakıyor." Aynı anda birer kahkaha attık. O ise hemen toparlanıp ;

"Irina, neredeyse okuldaki bütün erkeklerle çıktı. Hepsiyle yattığına bahse girerim. Son sevgilisi  Jack'den ayrılınca da gözünü Zayn'e kestirdi. Şu an sevgilisi yok ama Zayn'le çıkacak gibi görünüyor." dedi. Kaşlarımı kaldırdım. İnanamıyorum, demek istediği herkesi elde ediyor. Kötü kız iş başında desene. Duruşumu dikleştirdim ve ;

"Bana biraz daha, şu Zayn denen çocuktan bahsetsene." dedim. Biraz duraksadı.

"Zayn'den mi hoşlanıyorsun?" Elbetteki ondan hoşlanmıyorum. Belki biraz, bilmiyorum. Ama ona bunu söylemeyeceğim. 

"Ah, hayır. Sadece merak ettim." Umarım, bu gerçekten de sadece merak olarak kalır. Umarım daha fazlası olmaz. Erin, boğazını temizleyip ;

"Gel kantine gidelim. Orada, anlatırım herşeyi." dedi ve kantine doğru yürümeye başladık. Koridorun sonundaki asansöre bindik ve alt kata indik. Kantine girdiğimizde, Erin, hızlı davrandı ve hemen bir masaya oturdu. Ben de, 2 kahve alıp yanına oturdum ve anlatmaya başladı. ;

"Adı, Zayn Malik. Annesi İngiliz, babasının Pakistanlı olduğu söyleniyor ama kesin bir bilgim yok. Geçen sene geldi bu okula ve neredeyse bütün kızlar onunla flört etmeye çalışsada o pek umursamadı. Okulda hiç ders çalıştığını görmedim. Ya da dersi dinlediğini. Ama, notları gayet iyi. Kendine Bradford'un Kötü Çocuğu diyor." Bradford'un Kötü Çocuğu... Kahvesinden bir yudum aldı ve ;

"Tüm bilgim bu kadar. Hiç bir kız onu tavlayamadı. Kim bilir belki sen tavlarsın." Bir kahkaha patlattı ve kahvesinden bir yudum daha aldı. 

"Yapma Erin. Ben kimseyi tavlayamam." 'Tabii, tabii' edasıyla bana baktı. Zilin çalmasıyla yerimden kalktım ve ;

"Dersin ne?" dedim. O da ayağa kalktı. 

"Kimya'ya gideceğim. Sen?" Çantamdaki kağıt yığınını çıkarıp masaya koydum. İçlerinden ders programına bulup, şu an hangi dersim olduğuna baktım. Biyoloji. Kafamı kaldırıp, Erin'e döndüm. 

"Biyoloji. Sınıfın nerede olduğunu biliyor musun?" Kağıtları tekrar çantama sokuşturdum. Erin, kolumdan tutup, beni kantinden çıkardı. Koridoru göstererek 

"Şuradan sağa dön, soldaki ilk sınıf. Yazıyor zaten kapıda." Gülümsedim ve teşekkür ettim. Tam gidecekken benden numaramı istedi. Birbirimizin numaralarını kaydedip, sınıfa doğru ilerlemeye başladım. 

Büyük koridor oldukça kalabalıktı. Duvarlar açık renklere boyanmıştı. Buraya gelmeden önce, muhtemelen okuldaki çoğu kişi tarafından ezileceğimi düşünmüştüm. Ama öyle olmamıştı. Belki de son sınıf olduğumdan kaynaklanıyordur. Benim geldiğim yerde, okuldaki silik tiplerdendim. İnsanlar çoğu zaman ihtiyaçları olduklarında yanıma gelirlerdi. Bilirsiniz, ödev notları vs.. Popüler olmayı ben de isterdim. Sınıfa girdiğinde herkesin ilgisini çekmeyi. Fakat hiçbir zaman böyle bir kız olamadım. Nedenini bilmiyorum ama ben şanssız olanlardanım. 

Büyük koridordan ilerlerken etrafıma bakıyordum. Kısa etekli popülerler, onlara yavşayan yakışıklılar ve bir de benim gibi silik -ya da popülerlerin deyişiyle- inek kişiler.. Ah evet, kendimi ezmeyi bırakmalıyım... 

Sağa döndüğümde Irina ve Zayn'i biyoloji sınıfının kapısında gördüm. Konuşuyorlardı. Hayır, onlar oradayken oraya giremezdim. Yakın bir yere saklanıp, konuşmalarını dinlemeye karar verdim. Dolapların oraya saklandım ve dinlemeye başladım....

***Heyy yoooo!!! :D Evet yine ben. 2. bölümle karşınızdayım :)): Umarım beğenirsiniz, sizi seviyorum! :)xx