Baekhyun iş arkadaşlarıyla masanın etrafında kahvesini yudumluyordu. Hava kışın gelişini haber verircesine rüzgarlıydı. Baekhyun içinin daraldığını hissediyordu. Birkaç dakikanın ardından etraftaki kırmızı ışıklar yanıp siren çalmaya başladı. Başkomiser Jongin rozetini düzelterek ona yaklaştı.
"Hey, gardiyan... Sorguyu izlemek ister misin?" Baekhyun gülümsedi. Polis akademisinden yeni mezun olmuştu ve girdiği polis merkezinde henüz kimse ona komiser demiyordu. Yenilerin bir süre için gardiyanlık yapması gerekiyordu.
İlk defa bir sorgu izleyeceği için oldukça heyecanlıydı. Üç kişi arka arkaya dışarıdaki büyük kapıya bakıyorlardı. Kimin yakalandığını merak etmişti. İki polisin ortasında biri vardı. Polislerden biri eliyle adamın başına bastırdığı için yüzünü göremiyordu.
Başkomiser Jongin sinirle gülerek dizine vurdu.
"Yine mi sen?"Baekhyun anlamaz bir şekilde onu takip etti. Jongin getirilen adamın yanındaki polislere gitmelerini işaret etti. Başı öne eğik olan adam sinirle yere tükürdü ve kafasını kaldırdı. "Görüşmeyeli ne kadar olmuştu Jongin?"
"Susma hakkını kullanabilirsin."
"Hiç sustuğumu gördün mü?"
Baekhyun şaşkınca hapse atılmak için gelen adamın ve başkomiserlerinin sohbet etmesini izliyordu. Birden kırmızı saçlı, geniş omuzlu, uzun boylu çocuk Baekhyun'a baktı.
"Yeni mi bu?""Geçen ay transfer oldu."
Kırmızı saçlı sinsice gülerek Baekhyun'a doğru eğildi.
"Memnun oldum. Adım Chanyeol. Park Chanyeol.""Ben.. Ben..." Baekhyun bunun doğru olup olmadığını anlamamıştı. Hızlıca yardım için Jongin'e baktı.
"Rahatla Baekhyun. Bu en sevilen mahkumumuz. En az kırk kere gelmiştir buraya."
"Ve hepsinde de kaçtım."
Jongin ukala bir gülüş attı.
"Bu sefer olmayacak." Elini sallayarak birkaç polisi çağırdı ve tekrar Chanyeol'u kollarından kavradılar. Chanyeol rahat bir şekilde gülerek kafasını arkaya attı."Ah, hadi ama. Gideceğim parmaklıkların numarasını söyleyin. Ben giderim."
"614-F. Beğendin mi?" Chanyeol birden gözlerini açarak şaşkınlıkla Jongin'e baktı.
"Şaka yapıyorsun. F'ye mi gideceğim?"
"Bu sefer kaçamayacağını söylemiştim."
İlk başta üzgün görünse de hemen yüzüne aynı ukala gülüşü yerleştirdi.
"Göreceğiz." Polisler onu sürüklerken tekrar arkasına baktı ve gözlerini Baekhyun'a dikti.
"Adımı çok duyacaksın, alış buna!"Polisler onu götürürken Jongin küçük bir kahkaha attı.
"Chanyeol gerçekten akıllı bir çocuk. Ama keşke böyle şeyler için kullanmasa.""Neler olduğunu kesinlikle anlamadım."
"Park Chanyeol, canı sıkılınca suç işleyip buraya gelir, canı sıkılınca da kaçar."
"Ama F'ye girmesi için ciddi bir suçu olmalı, efendim."
"Genelde hırsızlık yapar ve büyük kavgalara karışır. Açıkçası, o olmadığında buralar oldukça sıkıcı."
"Onu çok seviyorsunuz sanırım. Bir mahkumu?"
"Zekasına hayranım. Kaçma şekillerini görseydin, sen de takdir ederdin."
Baekhyun yavaşça başını salladı ve arkasına döndü. Bu gece Sehun'la birlikte nöbete kalacaklardı. Böyle birinin gelmesi hiç iyi olmamıştı.
"Onu birkaç kez fazla kontrol etmeliyim yani, öyle mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARRESTED ||CHANBAEK
Fanfiction"Seni sevdiğimi söylememi istiyorsan beni öldürmen gerekecek, çömez." "İyi. O zaman seni öldüreceğim."