2-"Komiser Diyeceksin"

4.9K 558 134
                                    

Başkomiser Jongin, Baekhyun ve Sehun'un yanlarına giderek omuzlarına vurdu.
"Kimse birbirini öldürmedi veya şişlemedi, iyi iş çıkarmışsınız! Öğlen izniniz daha uzun olacak, çıkabilirsiniz."

"Teşekkürler, efendim." Baekhyun ve Sehun molalarına gitmek için uzun koridorda yürümeye başladılar.

"Çömez!" Baekhyun sesle durdu ve sağa döndü. Chanyeol en uçtaki parmaklıktan ona sesleniyordu. Baekhyun bıkkın bir şekilde gözlerini devirdi ve arkadaşına baktı. "Sehun, sen git. Az sonra geleceğim."  Hızlı adımlarla ona doğru gitti.  "Ne istiyorsun?"

"Çok sıkılıyorum, konuş benimle."

Baekhyun onun ciddi olup olmadığını anlayamıyordu. Chanyeol saçını kenara attı ve gözlerini onunkilere dikti.
"Sevgilin var mı?"

"Ne?"

"Diyorum ki, erkek arkadaşın var mı?"

Baekhyun şaşkınlıkla ona baktı.
"Gay olduğumu nerden çıkardın?"

Chanyeol kahkaha atarak demire yaslandı.
"Hadi ama, hangi kız kendinden güzel duran bir erkekle olur ki?"

"N-ne saçmalıyorsun?!"

Chanyeol gözlerini devirdi. "Her neyse, en sevdiğin kitap ne? Çok okuyan birine benziyorsun, çömez."

"En sevdiğim kitap mı... Ha, sanırım Empati."

"Adam Fawer."

Baekhyun gözlerini büyüterek Chanyeol'a baktı. "Yazarı nerden biliyorsun?"

"Ne yani, kötü adamlar kitap okumayı sevemez mi? Peki, en sevdiğin film?"

"Hm, bir favorim yok. Şu kafa çalıştırmazsan anlayamayacağın tarzda filmleri severim ama."

"Hm, o halde Oriol Paulo filmlerini önerebilirim, eminim seversin."

Baekhyun ağzı açık bir şekilde ona bakıyordu. Böyle serseri birinin gerçekten entel birikime sahip olduğuna hayatta inanmazdı. Mutlaka bir yerlerden ezberlemişti bu replikleri. Sempatik görünmeye çalışıyordu ama Baekhyun bunu yutmazdı. "Öneri için sağ ol."

Başkomiser Jongin yanlarına geldiğinde sustu. Chanyeol onu görünce eski ukala kimliğine büründü.
"Hey Jongin! Duşa girmek istiyorum."

"Yemek verdiğime dua et."

"Yiyemedim, bok gibiydi."

Jongin onunla konuşmayı bırakıp Baekhyun'a döndü.
"Öğle saatini bununla konuşarak mı harcıyorsun?"

"H-hayır efendim.. Şimdi gidiyordum.." Chanyeol'a hızlı bir bakış atarak arkasını döndü ve yemek yemeye gitti.

Bugün eve erken gidebilirdi. Yemeğini yedikten sonra bir taksiye atlayarak küçük evine gitti. Yatağa uzandığında istemsizce gözünün önüne kırmızı saçlı mahkum geldi. Chanyeol... Çok garip birisiydi. Kurnazdı, kötü biriydi ama aynı zamanda da çok iyi birine benziyordu. Baekhyun'a eşcinsel demesi ise cabasıydı. Baekhyun kendini çok mu belli ediyordu? Bunu derken güzel olduğunu da söylemişti. Bu iyi bir şey miydi?

Yıllardır kendini herkesten saklamayı başarmıştı. Annesine kendisi söylemese o bile yönelimini bilmezdi. Ama Chanyeol... Nasıl tek bakışta anlamıştı ki? Belki de daha dikkatli olması gerekiyordu.

Baekhyun başını sallayarak düşüncelerden kurtuldu. Uyumadan önce kütüphanesinden birkaç kitap ayırdı. Normalde kitaplarını başkalarına vermek istemezdi. Yine de içinde Chanyeol'a karşı bir güven oluşmuştu. Bir mahkuma, hem de kendi ağzıyla ona güvenmemesini söyleyen bir mahkuma güvenmek doğru değildi. Ama Baekhyun onun tamamen kötü biri olduğunu düşünmüyordu. Genç adamın yakışıklı yüzü ve kızıl saçları gözünün önünden gitmiyordu. Kalın ses tonu kulaklarında çınlıyordu.

ARRESTED ||CHANBAEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin