Baekhyun'un tek başına merkezi ve hapishaneyi turlayarak geçirdiği üç saatin sonunda nöbetini değiştiği yaşlı adam gelmişti. "Çok yorgun görünüyorsun Byun! "
"Erken geldiniz."
"Kızım uyuyunca geri geldim. Bir yardıma ihtiyacın olursa bana gel lütfen. "
"Karşılık vermenize gerek yok. "
Adam gülerek başını salladı ve kahve almaya gitti. Baekhyun o geldiğine göre biraz kestirebilirdi.
****
Uyandığında mahkumların bahçeye çıkma saati gelmişti. Başkomiser gülerek Baekhyun'un omzuna dokundu.
"Günaydın uykucu! ""Üz-üzgünüm efendim. Ben-"
"Sorun değil. İki gün üst üste nöbete kaldın. Çok normal. "
Baekhyun gözlerini ovuşturarak bahçeye, Sehun'un yanına çıktı. "Hangi bölüm? "
"D bölümü bitmek üzere." Sehun bakışlarını Baekhyun'un üzerinde gezdirdi. "Yanakların şişmiş."
"Yeni uyandım."
Sehun dikkatlice saatine baktı. 15 dakika sonra ıslık çaldı.
"D bölümü yemeğe, F bölümü dışarı! "İki bölüm yer değiştirirken Baekhyun dikkatlice kapıya baktı. Kırmızı saçlar güneş ışığıyla buluştuğunda Baekhyun gülümsedi. Chanyeol onun olduğu tarafa bakmamıştı. Başka bir mahkumla konuşarak spor aletlerinin yanına gitti. Üzerindeki gri hapishane gömleğini hızlıca çıkarıp yana koydu ve önündeki barfiks demirine zıplayarak yukarı aşağı gitmeye başladı.
Baekhyun hızlıca öksürdü ve kafasını yere çevirdi.
"Baekhyun, sıcak mı rahatsız etti?""Neden?"
"Yanakların ve alnın kızarmaya başladı. "
Baekhyun bunu duyunca iyice yüzünü döndürdü. Neden böyle oluyordu? Kendi yüzüne vurma isteğini bastıramıyordu. Jongin onların yanına gelip şapkasını düzeltti.
"Nasıl gidiyor? "
"Hava oldukça sı-"
"Şu spor aletlerini değiştirmelisiniz artık." Baekhyun dibinden gelen tanıdık sesle kafasını kaldırdı. Chanyeol ne zaman o kadar yakına gelmişti? Ve neden hala üzerinde bir şey yoktu?
Baekhyun onların konuştuğunu duyuyordu ama ne konuştuklarını anlamıyordu. Tüm dikkatini karşısında güneşin ışığıyla parlayan yapılı vücuda vermişti.
Kendini çok tuhaf hissetmişti. Gözlerini ovarak Sehun'a baktı. Terliyordu. "Daha fazla dayanamayacağım, çok sıcak. İçeri geçiyorum. "
Bir saniye için Chanyeol'la göz göze geldiler ve Chanyeol tek kaşını kaldırarak güldü.
"Jongin, bu elemana dikkat et. Nöbetinde kimseye nefes bile aldırmıyor. "Baekhyun şaşkınca ona baktı.
"Hah, öyle mi diyorsun?""Kesinlikle. Bilirsin, zor beğenirim." tekrar Baekhyun'a baktı ve eliyle saçını düzeltti. Baekhyun bir kez daha gözlerinin aşağı kaymasına engel olamadı.
"Karnımda bir şey mi var, çömez? "
Baekhyun panikle sendeledi.
"Böcek kondu sandım, güneşten.. "Baekhyun içeri geçerken Chanyeol da duşa girmek için izin aldı ve sırtına bir havlu atarak arkasından geldi.
"Baekhyun! ""Bana adımla seslenme! "
Baekhyun o kadar utanmıştı ki önüne gelen herkese bağırıp çağırabilirdi. Chanyeol da bunun gayet farkındaydı. Elini Baekhyun'un omzuna koydu ve kulağına eğildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARRESTED ||CHANBAEK
Fanfic"Seni sevdiğimi söylememi istiyorsan beni öldürmen gerekecek, çömez." "İyi. O zaman seni öldüreceğim."